Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, TGRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Çelik, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmeye başlanmasıyla, Cumhurbaşkanlığının hem kimyasal hem de fiziksel olarak nitelik değiştirdiğini belirterek, başkanlık sisteminin yapısal bir zorunluluk olduğunu ve konuyla ilgili çalışmalarının hazır bulunduğunu dile getirdi.
"Türk tipi başkanlık" sisteminin kötü algılandığını söyleyen Çelik, bunun evrensel olanla çatışması gerekmediğine dikkati çekti. Çelik ayrıca başkanlık sistemi ile ilgili tarih vermenin doğru olmayacağını ifade etti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in iadesinin sorulması üzerine Çelik, Türkiye ile ABD arasındaki suçluların iadesi anlaşmasına göre FETÖ elebaşının öncelikle ABD'de tutuklanması, daha sonra da Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini aktardı.
FIRAT KALKANI HAREKATI VE MUSUL OPERASYONU
Fırat Kalkanı Harekatı ve Suriye ile Irak'taki son duruma ilişkin de Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarında hiçbir talebi olmadığına yönelik sözünü hatırlattı.
Türkiye sınırındaki her terör örgütünün, ülke için güvenlik tehdidi oluşturacağına işaret eden Çelik, "Biz Irak'ta Irakçılık, Suriye'de Suriyecilik yapıyoruz. Türk dış politikasının esası, bu bölgelerin barış ve refahı temelindeki projelere yaklaşmaktır." diye konuştu.
Çelik, bölgenin küçük devletçikler halinde bölünmesinin, sürekli etnik ve mezhebsel gerilim hattı üzerinde tutulmasının amaçlandığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bizim herhangi bir gruba Şii ya da Sünni diye karşıtlığımız veya yakınlığımız söz konusu olamaz. Biz mezhepçi gruplara karşıyız. Mezhepçi gruplar da ister Şii olsun ister Sünni olsun, bunların bölgeye getirdiği şey felakettir."
Türkiye'nin açık sınır politikası uyguladığını hatırlatan Çelik, gelenlerin mezhep veya din farkı gözetmeksizin kabul edildiğini belirterek, şöyle dedi:
"Biz kendi kendini yöneten Iraklıların egemen olduğu bir Irak istiyoruz, herhangi bir mezhep grubunun değil. Nasıl ki Şii mezhepçiliği temelinde tektipçi bir Irak istemiyorsak, aynı şekilde Sünni mezhepçiliği ya da bir etnik grup temelinde de tektip bir Irak istemiyoruz. Irak'ın bütün çoğulcu yapısını gösteren bir şey olması lazım."
Irak merkezi hükümetine Irak’tan Türkiye topraklarına terör saldırıları yapıldığını iletip gerekli tedbirin alınmasını istediklerini belirten Bakan Çelik, fakat merkezi hükümetin bu tedbirleri alamadığına işaret etti. Çelik, merkezi hükümetin terör örgütlerine müdahale edemediği için Türkiye'nin kendi güvenliğini sağladığını anlattı.
Türkiye'nin Musul Harekatı'nın parçası olduğunu söyleyen Çelik, Irak'ın bütünlüğünden yana olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE İLE AB ARASINDAKİ VİZE SERBESTİSİ
Türkiye ile AB arasındaki vize serbestisinin Geri Kabul Anlaşması'nın bir parçası olduğunu anımsatan Çelik, terör yasasının değiştirilemeyeceğine değindi.
Çelik, eğer vize serbestisi konusunda yıl sonuna kadar adım atılmazsa, vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının "doğal ölümünün" de gerçekleşeceğini söyledi.
Fransa’nın olağanüstü hali (OHAL) dördüncü kez uzatmasına rağmen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye'deki OHAL'in uzatılmasına dair eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, savaş uçaklarının Türkiye’deki gibi Paris’i bombalaması durumunda ülkeye OHAL’in bile yetmeyeceğini dile getirdi.
Çelik, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinde yeni başlıklar açmaya hazır olduğunu ve Slovakya'nın dönem başkanlığında yargı ve temel haklarla ilgili 23'üncü, adalet, özgürlük ve güvenlikle ilgili 24'üncü fasılların açılması konusunda umutlu olduğunu sözlerine ekledi.
AA