Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 4. Uluslararası STK Fuarı'na katılım gösterdi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Burada icra edilen panellerin, atölyelerin, sergilerin ve diğer birçok faaliyetin aramızda ki dostluk ve işbirliğini tahkim etmesini dayanışma ruhumuzu perçinlemesini ümit ediyor bu niyazımızın adım adım gerçekleştiğini görmekten memnuniyet duyduğumu burada şükranla ifade etmek istiyorum.Dünya ateş çemberinden geçiyor. Vahşetin gündeme gelmemesi için İsrail adına bir karartma uygulanıyor. İsrail'e verdikleri destekle zulmü körüklüyorlar.
Uluslararası örgütler ve uluslararası medya, Filistin'de, Lübnan'da ve daha pek çok bölgede işlenen insanlık suçlarını görmezden geliyor.Uluslararası sistemin imtiyazlı aktörleri çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere farklı bölgeleri istikrarsızlık girdabına sürüklüyor. Burada kalbim parçalanarak sizlerle bazı rakamları paylaşmak istiyorum. %70'i kadın ve çocuk olmak üzere 50 bine yakın Filistinli şehit düştü. 1.9 milyon insan evini terketmek zorunda kaldı.Mazlumların kanı sadece katillerin değil onlara engel olmayanların da üzerine sıçramıştır.
İSLAM ALEMİNE BİRLİK ÇAĞRISIBizler Müslümanlar olarak, yaptıklarımız kadar, yapmadıklarımızdan da mesulüz. Böylesine zorlu bir ortamda İslam alemi olarak fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp, yek vücut hareket etmemiz gerekiyor.
'Vahdet olmadan Rahmet olmaz'. Yürekler toplu vurmadıkça müstevliler ve müstekbirler karşısında başarılı olunmaz, olunamaz.
AİLELERE VE GENÇLERE MESAJSTK'larımızın gençlerimiz başta olmak üzere, toplumun muhtelif kesimlerini kuşatacak, onları sivil toplum faaliyetlerine dahil edecek uygulamalarına geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyoruz.
İç cephemizi tahkim etmek, çocuklarımıza ve gençlerimize daha güvenli ve daha vicdanlı bir dünyayı miras bırakmak istiyorsak, hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız.
İnsanlık büyük bir değişim ve dönüşümün sancılarıyla kıvranırken pek çok konuda yeni risklerle yozlaşma ve yaradılışa aykırı dayatmalarla da baş etmek zorunda kalmaktadır. Hiç şüphesiz bu çerçevede en büyük çürüme en tehlikeli erozyon ve geri dönülemez yok oluş tehdidi aile kurumunu hedef almış durumdadır.Sapkın akımları, özendirici yayınlar, reklamlar, moda adı altında yürütülen dayatmalar topluma rol model olması gereken aktörler aracılığıyla zihinlere nakşedilen aşağılık fikirler, her tarafımızı kuşatmış durumdadır.
Bugünün zalimlerinin geçmişte canlarını kurtarma derdine düştükleri her dönemde, onlara yardım eli uzatan ilk ülkenin burası olduğu gerçeğini de hatırlatmak isterim.
Duruşunuz öyle güçlü olmalı ki insanlığın tamamı siz takip etmelidir. Seslenişiniz öylesine güçlü olmalıdır ki sağırlar bile duyabilmeli. Tepkiniz öyle güçlü olmalı ki zalimlerin elindeki silahlar yerlere düşmeli. Bu konuda ki en büyük destekçiniz Türkiye olacaktır.
İsrail saldırılarının başladığı ilk günden bu yana Gazze 86 bin ton, Lübnan'a ise 1300 ton insani yardım malzemesi ulaştırarak bölgedeki kardeşlerimize en fazla destek veren ülkelerden biri olduk.
İsrail'in Filistin'deki soykırımını durdurmak için zorlayıcı tedbirlerin bir an önce alınmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Zalimlere şirin gözükmek adına eğilip bükülenlerden olmadık. Üç kuruş siyasi rant sağlayacağım diye ülkesine ve devletine İsrail'le ticaret yapıyorlar iftirası atanlar gibide olmadık.