AA
Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü yerleşkesindeki Afet Koordinasyon Merkezi'nde basına kapalı gerçekleştirilen toplantıya katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, kentte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Özer, ziyaret sonrası gazetecilere, 6 Şubat'tan itibaren eğitim öğretimi normalleştirmek için Milli Eğitim Bakanlığı olarak azami gayret sarf ettiklerini söyledi.
Depremin ardından hızlı bir şekilde 10 ildeki eğitim öğretimi normalleştirme adına üç ayrı koldan ilerleyen bir yaklaşım sergilediklerini aktaran Özer, 1 Mart itibarıyla Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da, 13 Mart itibarıyla Osmaniye, Gaziantep ve Adana'da eğitim öğretimi başlattıklarını hatırlattı.
27 Mart'ta Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da ilçe bazlı bir şekilde ilerlemek üzere yol aldıklarını belirten Özer, bu kapsamda Malatya'da 8, Hatay'da 7, Kahramanmaraş'ta 2 ve Adıyaman'da da 5 ilçede eğitim öğretimi başlattıklarını söyledi.
Kahramanmaraş'ta 8 ilçede başlayan eğitim öğretime bugün itibarıyla 5 ilçeyi daha dahil ettiklerini ifade eden Özer, Malatya'daki tüm ilçelerde artık eğitim öğretimin başladığını vurguladı.
Özer, Hatay'da 7 ilçede başlayan eğitim öğretime bugün itibarıyla İskenderun'u kattıklarını, Kahramanmaraş'ta ise gelecek hafta itibarıyla Afşin, Nurhak ve Çağlayancerit'te eğitim öğretimin başlaması yönünde çalışmalara ağırlık vereceklerini anlattı. Bakan Özer, "Amacımız bölgedeki eğitim öğretimi normalleştirerek hayatın normalleştirilmesini hızlandırmak. Çünkü Kovid-19 salgınında da gördük ki eğer biz eğitim öğretimi normalleştirirsek hayatın olağan akışı çok daha hızlı bir şekilde normalleşiyor. Gerçekten bölgedeki velilerimiz, ailelerimiz, öğretmenlerimiz, çocuklarımız bir an evvel eğitim öğretimin yüz yüze bir şekilde okullarda devam etmesini istiyor. Her gezdiğimiz çadırda, her konteynerde bunu bize iletiyorlar. Biz de hem ilgili bakanlarımız hem valilerimizle birlikte bu süreçleri hızlı bir şekilde yönetmek için azami çaba sarf ediyoruz." ifadelerini kullandı.
KURSLARDAN 129 BİN 652 ÖĞRENCİ FAYDALANIYOR
Bakan Özer, kurdukları çadırlarda, konteynerlerde prefabrik okullarda eğitim öğretimi mümkün olduğu kadar tüm öğrencileri kapsayacak şekilde devam ettirmek için de çaba sarf ettiklerini belirtti.
Burada en kritik noktalardan bir tanesinin LGS ve YKS'ye girecek öğrenciler olduğunu, en fazla tedirginliği bu öğrencilerin yaşadığını ifade eden Özer, şöyle konuştu:
"Onlarla ilgili çok önemli kolaylaştırıcı kararları kamuoyu ile paylaşmıştık. İkinci dönem konularının sınav kapsamı dışına çıkarılması, devam şartının aranmaması ile ilgili kolaylaştırıcı kararları kamuoyu ile paylaşmıştık. Şu ana kadar özellikle 8 ve 12. sınıf öğrencilerimizi hızla, sınavlara hazırlama kurslarına katabilmek için bakanlığımızın en önemli enstrümanı olan destekleme ve yetiştirme kurslarını hızlı bir şekilde aktif hale getirdik. Şu ana kadar bölgede 2 bin 546'sı LGS, 659'u YKS olmak üzere 3 bin 205 noktada öğrencilerimizin LGS ve YKS'ye hazırlanması için kurs eğitim desteği sağlıyoruz. Bu destekten şu ana kadar 103 bin 956 LGS, 25 bin 696'sı ise YKS sınavına hazırlanan öğrenciler olmak üzere 129 bin 652 öğrencimiz yararlanıyor. Biz hem bu kapasiteyi her geçen gün artırmaya çalışıyoruz hem vermiş olduğumuz eğitim desteğinin niteliğini artırmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimiz haziran ayında girecekleri hem LGS hem YKS sınavlarına, depremin travmasını hızlı bir şekilde atlatarak, öğretmenleriyle buluşup hızlı bir şekilde hazırlansınlar."
YKS VE LGS'YE HAZIRLIK İÇİN YENİ EĞİTİM YERLEŞKELERİ AÇILACAK
Bölgede yakın zamanda çok kapsamlı eğitim kampüsleri açacaklarını aktaran Bakan Özer, Hatay'da Kırıkhan'da, İskenderun'da yaklaşık 4 bin öğretmen ve öğrencinin kalabileceği bir YKS, LGS eğitim kampüsünü hayata geçireceklerini bildirdi.
Öğrencilerin LGS ve YKS'ye hazırlanmasıyla ilgili her türlü desteğin verildiği tesislere yenilerini kazandırmak için çaba sarf ettiklerini anlatan Özer, felsefe okulu, matematik yaz okulu gibi konaklamanın, eğitim alanlarının, yemekhanenin olduğu, tam teşekküllü eğitim yerleşkeleri planladıklarını kaydetti.
Özer, "Bu hafta itibarıyla İskenderun'da Enerji Bakanlığımızla birlikte İstanbul'dan gelen bir gemide, LGS ve YKS ile ilgili denizde, gemide öğrencilerimize hazırlanma desteği sağlıyoruz. Yani, MEB 6 Şubat tarihinden itibaren şartların olgunlaşmasını beklemeden, her yerde her şartta eğitime devam mottosuyla adımlarını attı. Gerekirse çadırda gerekirse konteynerde gerekirse prefabrik okulda ve gerekirse şartlar olgunlaşınca sağlam binalarda eğitim ve öğretimi başlatıp, öğrencilerimizin hızlı bir şekilde öğretmenleriyle buluşması için her türlü önlemi aldık. Şu anda şartlar çok daha olgunlaştı. İnşallah bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde süreçler yönetilecektir." dedi.
ÖĞRENCİ NAKİLLERİ GERİ DÖNÜYOR
Bakan Özer, daha önce deprem bölgesindeki 10 ilden diğer illere öğrenci nakillerini konuştuklarını aktararak, şimdi ise tersine nakillerin arttığını görmeye başladıklarını ifade etti.
Giden öğrenciler ve velilerin, okullar açıldıkça, eğitim-öğretim normalleştikçe geri gelmeye başladığını vurgulayan Özer, şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla bu kapsamda daha önceden naklini aldıran 22 bin 145 öğrencimiz, nakillerini tekrar bölgeye aldırdılar. Aslında bu gerçekten umut verici. Buradaki eğitim-öğretimle ilgili koşulları ne kadar hızlı bir şekilde iyileştirebilirsek o ailelerimiz de hızlı bir şekilde bölgeye geri dönüşleri hızlandıracaklar. Çünkü, okul tek başına 4 duvardan oluşan bir bina değil. Onu destekleyen çok sayıda sektör var. Eğitimle ilgili, kırtasiye ile ilgili ticari sektörler var. Taşımayla ilgili... Okulu açtığınız zaman tüm o ekonomik sektörler de hızlı bir şekilde hareketlendiği için bütünleşik bir şekilde süreçlerin hızlı iyileşebilme imkanı var. Onun için bakanlık olarak valilerimize emir vererek, hızlı bir şekilde inşallah nisan ayının sonuna kadar eğitim ve öğretime başlamamış hiçbir ilçeyi bırakmama niyetini gerçekleştireceğiz. Tabii bahsettiğim gibi sadece resmi olarak okulların açılması değil derdimiz. Açılmasa bile çocuklarımızın çadırlarda, konteynerlerde zaten eğitim, öğretime devam edebilmeleri için her türlü desteği sağlıyoruz."
KONTEYNERLERE TELEVİZYON DAĞITIMI
Milli Eğitim Bakanı Özer, bölgede çok yaygın bir şekilde vatandaşların konteynerlerde çok daha sağlıklı ortamlarda yaşamaya başladığını dile getirerek, "Her konteynere MEB olarak televizyon kuruyoruz. Amacımız, hem o konteynerin bir aile ortamı olarak şenlenmesi ama aynı zamanda çocukların da okullara gittikten sonra konteynere döndüklerinde TRT EBA ile ilgili dersleri tekrarlamaları, öğrenme kayıtlarıyla ilgili destekleyici mekanizmaları ev ortamında da sürdürebilmeleri. Bu kapsamda şu ana kadar 16 bin 560 konteynere televizyon kurduk. Bu yeni konteynerler kuruldukça, hizmete alındıkça bu sayı her geçen gün artacak. Yine, tüm öğrencilerimize tablet dağıtım süreçlerine devam ediyoruz. İnşallah bu bölgedeki 12. sınıf öğrencilerimizin tabletle ilgili sıkıntılarını gidermiş olacağız." diye konuştu.
Bakan Özer, bölgede yetişkinlere yönelik açtıkları halk eğitim kurslarından da 130 bin 96 vatandaşın faydalandığını bildirdi.