28 Şubat davasında 60 müebbet talebi

28 Şubat davasında, dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı ve 2. Başkan Çevik Bir’in de aralarında olduğu 60 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. Savcı süreç için ‘postmodern değil gerçek darbe’ ifadesini kullandı.

1

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de arasında bulunduğu 60 kişi için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. 

KARADAYI’NIN HABERİ VARDI 

Savcı, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın 05 Mayıs 1997 tarihinden itibaren Batı Çalışma Grubu’ndan haberdar olduğunu söyledi. BÇG şemasının başında ise dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in bulunduğunu ifade etti. Karadayı’nın BÇG’nin karargahta kurulmasından haberinin olmamasının düşünülemeyeceği belirtildi. 

TOPLANTI KOORDİNATÖRÜ DOĞAN 

Görüşte, sanıklardan Çetin Doğan’ın da BÇG’nin kurulduğu dönemde Genelkurmay Harekat Başkanı olduğu ifade edilerek, BÇG’ye ilişkin evraklarda imzasının bulunduğu, Bir’in, BÇG’ye ilişkin kimi evrakları gereği için ona gönderdiği, Doğan’ın BÇG’nin toplantılarına katılarak koordinatörlük görevi yaptığı kaydedildi. 

KOMUTA KADEMESİ GÖREV ALDI 

Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak’ın 13 Ocak 2001 günü Kanal 6’da Ceviz Kabuğu programına katıldığı belirtilen görüşte, sanığın şu sözlerine dikkat çekildi: “Bu post-modern darbe, tereyağından kıl çeker gibi, kan akıtmadan, devletin başındaki en büyük insandan ilgili bakanlara kadar hepsi de dahil edilerek, hatta halkımız ortak edilerek, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla, çok başarılı bir şekilde yürütülen bir süreçtir. Tüm komuta kademesi bu görevin içerisinde olmuşlardır.” 

SİNCAN’DA TANKLARI YÜRÜTMÜŞLERDİ

Sanıklardan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal’a, BÇG’ye ilişkin bazı evrakın “gereği için” gönderildiği ve Köksal’ın talimatıyla 4 Şubat 1997’de tankların Sincan’ın en işlek caddesinde sabah ve akşam yürütüldüğü anlatıldı.

HALKA KARŞI PSİKOLOJİK SAVAS UYGULANDI

Refah Paritsi’nin en çok oyu alıp hükümetin ortağı olacağının anlaşılmasıyla, psikolojik harekat yürütüldüğü belirtildi.  28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın yargılandığı davayla ilgili, 60 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen mütalaada, 28 Şubat süreci ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. 

REFAH PARTİSİ ENGELLENDİ 

Sürecin 1994 yılında yapılan mahalli idareler seçimlerinde İstanbul, Ankara, Konya ve Kayseri Büyükşehir Belediyeleri dahil olmak üzere pek çok belediyede Refah Partili adayların belediye başkanı seçilmesinden sonra başladığı vurgulanan mütalaada, “1995 milletvekili genel seçimlerinde Refah Partisi’nin en çok oyu alıp, hükümetin ortağı olacağının anlaşılması üzerine askeri müdahale düşüncesine sahip bu yapılanmanın aktif biçimde argümanı kullanarak Refah Partisi’ne ve halka karşı açıkça psikolojik harekat yürüttüğü tespit edilmiştir” ifadeleri yer aldı.  

BÇG İLK DEFA RESMİ BİR BELGEDE 

Mütalaada Batı Çalışma Grubu’nun fiilen hangi tarihte faaliyete geçtiğinin tespit edilemediği anlatılırken, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir imzalı, 4 Nisan 1997 tarihli, ‘Çalışma grubu oluşturulması’ konulu belgeye yer verildi. 7 Nisan 1997 tarihinde, Genelkurmay 2. Başkanlığı tarihçesinde ‘general/amiral toplantısı’ olarak geçen, Çevik Bir başkanlığında toplantı yapıldığı anlatıldı. 

ÇEVİK BİR’İN İFADELERİ YER ALDI 

Bir’in, “Bu tarihi bir toplantıdır. Aynı frekanstayız, mutluyum, ülke Cezayir ve İran olmayacak, öncelikle hükümetin devamını önleyecek, demokratik müesseseleri devreye sokacak çalışmalar yapılmalıdır. Daimi teşkilatlanma zorundayız” ifadelerine yer verildi.   

‘HARP UNSURU’ FADİME ŞAHİN 

Mütalaada BÇG’nin 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararlarının alınmasını sağladığı tekrarlanarak, yazılı ve görsel basında sıkça kullanılan Fadime Şahin, Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz olayları da psikolojik harp unsurları olarak planlanarak kullanıldığı anlatıldı.   

DARBENİN SİVİL AYAĞI HESAP VERMELİ

28 Şubat mağdurları ve avukatları, mahkemenin ara kararının ardından değerlendirmelerde bulundu. Mağdur avukatı Figen Şaştım, geç de olsa adaletin tecelli ettiğini söyledi. Şaştım, “Bu darbenin sivil ayağı halen yargılanmadı. Bu daha bir başlangıç. Ben, 28 Şubat darbesinin yargılanmasına yeni başlıyor olarak bakıyorum. Dolayısıyla medya ayağının, işadamları, yargı, akademik ayağının da yargılanmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

YENİ OPERASYONLARIN AYAK SESLERİ 

Medya olmadan darbenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığının altını çizen Cüneyt Toroman, “Savcının mütalaasını yeni operasyonların ayak sesleri olarak değerlendiriyorum. Medya ayağına, sermaye ayağına, siyasi ayağına operasyon bekliyorum” ifadelerini kullandı. 

ADALETE İNANCIMIZ PEKİŞTİ 

Memur-Sen Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Habibe Öçal ise savcı mütalaasının adalete olan inançlarını biraz daha pekiştirdiğini belirterek, “Artık bu toplum mühendisliğini hiç kimse aklından geçirmesin. Asla ve asla bu millet bu darbeci zihniyete prim vermeyecek” dedi.