19 Mayıs okullar tatil mi?

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm ülkede coşkuyla kutlanacak. Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanan 19 Mayıs 2017 yılında Cuma gününe denk geliyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 19 Mayıs resmi tatil olacak, böylece hafta sonu ile birleştirildiğinde 3 gün tatil yapılmış olacak.

"19 Mayıs'ta okullar tatil olacak mı?" öğrenciler tarafından merak ediliyor. Peki 19 Mayıs 2017 hangi güne denk geliyor? 19 Mayıs'ta tatil olacak mı? İşte cevabı...2017 resmi tatilleri içerisinde 19 Mayıs da yer alıyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 2017 yılında Cuma gününe denk geliyor. Sayılı günler kala 19 Mayıs'ta iş ve okulların tatil olup olmayacağı merak ediliyor. İşte ayrıntılar...  Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlere armağan ettiği 19 Mayıs, resmi tatiller arasında geçiyor. 

19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI TARİHÇESİ

 
19 Mayıs 1919 günü, Türk Milleti için önemli günleriden biridir. Özgürlüğe, bağımsızlığa ilk adım o gün atılmıştır. Kurtuluş Savaşı, Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basması ile başlamıştır.

 

Ülkesini içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkarmak isteyen, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararlılığının kurtaracağına” inanan Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkışı ile bütün ülkeyi aydınlatacak bir hareketi başlatmıştır. Yani Mustafa Kemal kurtuluş meşalesini Samsun’da 19 Mayıs 1919'da yakmıştır.
 
Atatürk’ün milli birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için çıktığı yolculuk, küllenen umutları canlandırmış, Anadolu insanın tek yumruk olmasını sağlamıştır. Atatürk Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için giriştiği bu savaşta, tüm gücünü, millete olan inancından ve güveninden almıştır.
 
Atatürk bir konuşmasında “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir. Ulu önder Atatürk’ün bağımsızlık ışığını yaktığı 19 Mayıs’ı doğum günü olarak kabul etmesi, 19 Mayıs’ın tarihimizdeki yerini ve önemini en iyi biçimde yansıtmaktadır. Çünkü 19 Mayıs ülkenin mutlu geleceği için atılan ilk adımdır.
 
Kurtuluş savaşı, hazırlık çalışmalarından Büyük Zafer’e kadar her yönü ile çok iyi tasarlanmış, umutların ve özlemlerin çığ gibi büyüyerek coşkuya ve zafere dönüştüğü kahramanlık destanımızdır.
Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlandıktan sonra 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan etti. Bizler de Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan 19 Mayıs günü tarihini “ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇliK VE SPOR BAYRAMı” olarak kutluyor, bu kahramanlık destanını, o yollarda yaşanan büyük sıkıntıları ve çekilen çileleri unutmamaya, yeni nesillere de unutturmamaya çalışıyoruz.
 
Bu önemli günün ortaya çıkmasında bugün 3 büyükler olarak anılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın rolü vardır. Aslında kutlamalar ilk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde Atatürk Günü adı altında yapıldı.Beşiktaş'ın bulunduğu girişimler sonucunda Fenerbahçe Stadı'nda gerçekleştirilen bu kutlamada Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan yüzlerce sporcu katıldı ve bugün bir spor günü haline geldi. İlk organizasyonun üzerinden geçen kısa sürenin ardından gerçekleştirilen Spor Kongresi'nde konuşan Beşiktaş JK Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni, Atatürk Günü kutlamalarının tüm gençliğe mal edilebilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında her yıl yapılmasını teklif etti. Spor Kongresi'nde bu öneri kabul edilirken, Atatürk'ün onayıyla yasalaştı. 12 Eylül 1980 Darbesine kadar bu isimle kutlanan 19 Mayıs, darbeden sonra adı değiştirilerek Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı adını aldı.

 Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk'ün Samsun'a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun'a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul'dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun'a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk'ün Büyük Nutku'nu 19 Mayıs 1919 Samsun'a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun'a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği'nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk'tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu'ya geçmek istiyordu. Bu O'nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk'le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:

“-Paşa, Paşa!… Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir…Paşa, Paşa…Devleti kurtarabilirsin!…

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?…O Vahdettin ki… bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim…Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz…”

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O'nu bekleyen ve O'na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17 Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu'ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk'ü tanımadığını söyler,Atatürk'ü sandalda ve Samsun'da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır.

Atatürk, İstanbul'dan başlayan ve Samsun'da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun'a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O'nda ve O'nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

Atatürk'ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” demiştir. Atatürk'ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk'ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.