15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türk finans sektörünün tavrını değerlendirebilir misiniz? Darbe kalkışması sektörünüzü nasıl etkiliyor?
15 Temmuz akşamı milletçe çok büyük bir badire atlattık ve milli iradenin önüne hiçbir gücün duramayacağını bütün dünyaya göstermiş olduk. Bu zorlu süreçte bütün kurumların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek kısa sürede hızla koordine olduğunu gördük Biz de bankacılık sektörü olarak piyasaları canlandırmak için konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinde faizleri düşürdük. Bankacılık sektörü olarak sadece bizim değil, yatırımcıların da gerekli çabayı gösterdiğini görüyoruz. Finansal sistem ve reel kesim olarak bu dayanışmayı beraber gösteriyoruz.
9 AYDA 886 MİLYON TL NET KâR ETTİ
2016 yılının ilk 9 ayı bankamız aktif toplamını yüzde 8 oranında artırarak 77.8 milyar TL’ye ulaştı. Yılın ilk 9 ayındaki faaliyetlerimiz sonucunda net kârımız 886.5 milyon TL olarak gerçekleşti. Aynı dönemde bankamızın toplam mevduatı yüzde 8 oranında artarak 47.9 milyar TL’ye ulaştı. Ekonomiye ve müşterilerimize sağladığımız desteğin en önemli göstergesi olan kredilerin toplam aktifler içerisindeki payı yüzde 71 olurken, kredi toplamımız 55.4 milyar TL’ye ulaştı. Ağustos 2016’da sendikasyon kredisini yenileyerek 352 milyon euro ve 205 milyon dolar tutarında iki ayrı dilimden oluşan 367 gün vadeli sendikasyon kredisi anlaşması imzaladık. 2016 3. çeyrekte güçlü ortağımız BNP Paribas ile birlikte Türk ekonomisini desteklemeye devam ederek Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 140 milyon Avro’luk finansman sağladık.
Mobil ve dijital bankacılıkta TEB hangi noktada bulunuyor? Gelecek hedefleriniz neler?
2000’li yılların başında dijital bankacılığa giriş yapan ve bu alanda yatırım yapan ilk bankalardan biriyiz. Yıllarca yaptığımız yatırımların meyvelerini bugün topluyoruz. 2016’da müşterilerimizin yüzde 82’si dijital dağıtım kanallarını kullanırken, aynı dönemde internet bankacılığı kullanıcılarımız da yüzde 40 artarak 870 bini, mobil bankacılık uygulamasını kullanan aktif müşterilerimizin sayısı da iki katına çıkarak 600 bine ulaştı. 2016’da mobil ve giyilebilir teknolojiye de yatırımlar yaptık. 2017 yılında da TEB olarak dijital bankacılık konusunda performansımızı artırarak sürdüreceğiz. Gelişmekte olan dijital platformlara kilit önem verip bu alanlarda çalışmalarımızı yoğunlaştırırken, aynı zamanda Alternatif Dağıtım Kanalları ve yaygın şube ağımızla da müşterilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Özellikle deri cüzdanları dijitale dönüştürme stratejimize hız verdik. QR Kod ile Para Çekme, Telefon Numarasına Para gönderme, Temassız Ödeme, QR Kod ile Online ödeme, İDO turnikelerinden hızlı geçiş, TAV havalimanlarındaki Fast Track noktalarından hızlı geçiş ve iBeacon teknolojisiyle pazarlama yeteneklerine sahip olan CEPTETEB Cüzdan’a yakın dönemde bazı yeni özellikler de ekleyeceğiz. Bunun dışında Akıllı Data ve gerçek zamanlı doğrulama konuları da üzerinde çalıştığımız alanlar arasında.
2017’yi MB kararları belirleyecek
2017 yılı için sektöre ilişkin öngörüleriniz nelerdir?
2017 yılı yurtdışında özellikle merkez bankalarının kararlarının hayata geçtiği bir yıl olacak. Bunun ekonomimize ve bankalarımıza bazı yansımaları olacaktır. Sektor için nispeten zor bir yıl olabilir ama bunlar aşılamaz sorunlar değil. Gerekli önlemler alınarak ekonomide nispeten görülen yavaşlamanın kalıcı olmaması için hem ilgili kurumlar hem de bankalar yoğun bir şekilde
çalışacaktır.
BNP’nin networkundan yararlanıyor
2017 için yurtdışında büyüme planınız var mı? Nereler?
Global ortağımız BNP Paribas’ın bütün networkunu özellikle dış ticaret işlemlerinde müşterilerimize en iyi hizmeti vermek için kullanıyoruz. Ayrıca Kosova’da çok kuvvetli bir bankamız var TEB Kosova. Bu sebeple yurtdışında 2017 yılı için yeni bir planlama yapmadık.
En büyük çıpa kendimize olan güven
Reyting kuruluşlarının Türkiye’nin yatırım notunu düşürmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Moody’s kararının objektif olduğunu düşünmüyorum. Çünkü not indirimi için makroekonomik olarak öne sürülen gerekçelerin temelinde sorun var. Türkiye’de güçlü bir siyasi istikrar ve irade var. Halk demokrasiden yana tavır takınmış ve ülkenin büyüme dinamiklerinde geçici yavaşlamalar olsa bile büyümesini devam ettiriyor. Yatırımcı bu reyting düşüşüne göre karar vermeyecek. Önemli olan kendimize olan güvenimizin devam etmesi.