‘Anadolu Bankacılığı’ misyonuyla hareket eden Şekerbank, çiftçi, esnaf ve KOBİ’lere desteğini artıracak. Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze, 2018 sonuna kadar 600 bin yeni çiftçi ve KOBİ’ye ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
Darbe kalkışması sektörünüzü nasıl etkiliyor?
Hükümet, Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi finans sektörünü yönetenlerin zamanında aldığı isabetli tedbirler ve iş dünyasının tek vücut olarak devletinin ve milletinin yanında yer almasıyla Türkiye, kısa sürede her şeyin normale dönmesini sağlamayı başardı ve tüm dünya Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunu gördü.
100 BİN ÇİFTÇİYE DESTEK OLACAK
2016 yılında bankanız açısından nasıl bir tablo oluştu?
30.09.2016 tarihli konsolide olmayan finansal tablolarımıza göre aktif büyüklüğümüz 23 milyar TL oldu. Aktiflerimizin yüzde 71’ini kredilere ayırarak 2016 yılında da reel sektöre verdiğimiz desteği sürdürdük. 30.09.2016 itibarıyla toplam kredilerimizin yüzde 90’ını üretime; yani tarım, KOBİ, ticari ve kurumsal kredilere ayırdık. Eylül sonu itibarıyla Şekerbank’ın 15 milyar TL’lik mevduat hacminin yüzde 70’ini tabana yaygın bireysel tasarruflar oluşturdu. 2015 ve 2016 yılında ‘Aile Çiftçiliği Bankacılığı’ kapsamında toplamda yaklaşık 68 bin çiftçi ailesine ulaşarak 1,8 milyar TL kredi kullandırdık. Ayrıca, Milli Tarım Politikasını desteklemek amacıyla çiftçilerimize özel yeni bir kampanya başlattık. Bu kampanya da dahil olmak üzere önümüzdeki bir yıl içinde 100 bine yakın çiftçimize destek olmayı hedefliyoruz.
2017’de bankanızın büyüme planları ve öncelikleri neler?
KOBİ ve tarım bankacılığı bundan sonra da ana odağımız olacak. Hedefimiz, 2018 sonuna kadar 600 bin yeni çiftçi ve KOBİ müşterisine ulaşmaktır. 2018 sonuna kadar özellikle kırsal bölgelerde olmak üzere 25 bin kadın girişimciyi destekleyerek ekonomiye kazandırmayı hedefliyoruz. Bankacılık hizmetlerine dahil olmayan kırsal nüfusun mikro finansman yöntemiyle finansal kaynaklara erişimini artırmayı ve kredi portföyümüzü daha da tabana yayarak finansal kapsayıcılığı artırmayı amaçlıyoruz. Kurumsal ticari kredilerde ihracatın finansmanına ayırdığımız payı 2018 sonuna kadar yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz. EKOkredi ile 2018 sonuna kadar 45 bin kişiyi daha enerji verimliliği ile tanıştıracağız.
300 KİŞİYİ İŞE ALACAK
Yeni yılda kaç şube açıp, ne kadar personel alacaksınız?
‘Anadolu bankacılığı’ misyonumuz kapsamında, metropollerden daha çok, yerel ihtiyaçlar doğrultusunda Anadolu illerine ağırlık veriyoruz. Bu doğrultuda toplam şubelerimizin yüzde 70’ini oluşturan Anadolu’daki şubelerimiz için müşteri temsilcilerinden satış kadrolarına kadar farklı kadrolar için 300 civarında yeni işe alım planlamamız olacak.
2017 dijital veya mobil bankacılık performansınız açısından nasıl bir yıl olacak?
Müşterilerimizin yüzde 50’sinden fazlası en az bir dijital kanalı kullanıyor. Alternatif bankacılık kanallarımız arasında ise mobil bankacılık öne çıkıyor. 2016’nın başından bugüne Şeker Mobil Şube kullanan müşterilerimizin sayısı yüzde 30 artış kaydetti. Misyonu ‘Anadolu bankacılığı’ olan bir banka olarak, işlem bankacılığından çok ilişki bankacılığı yaparak sektörümüzde ayrışıyoruz.
Toz bulutu ortadan kalktı
2017 için öngördüğünüz riskler neler?
Brexit dünya büyümesi üzerinde baskı unsuru olabilir. ABD’de uygulamaya konulacak ekonomik ya da siyasi yaklaşımlara yönelik belirsizlik de 2017’de sürecek. Diğer taraftan, FED’in para politikası karşısında diğer önde gelen merkez bankalarının nasıl hareket edeceği de 2017 yılında özellikle küresel kaynaklı belirsizlikleri beslemektedir. Türkiye’ye gelince yaşanan tüm olumsuz darbe girişimlerine karşın toz bulutu ortadan kalktı ve OVP’deki 2017 yüzde 4,4 büyüme oranı, ülkemizin potansiyeli göz önüne alındığında ulaşılabilir bir hedeftir.
Not kararı aceleye gelmiş
Reyting kuruluşlarının Türkiye’nin yatırım notunu düşürmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kredi derecelendirme kuruluşları, diğer vakalarda da gözlemlendiği üzere şokların etkisini arttırıcı yönde, ülkelerin notlarını hızla aşağıya yönlü revize etme davranışlarını Türkiye örneğinde de sergilemişlerdir. Neyse ki, kredi derecelendirme kuruluşlarının, ülkemizin makro göstergelerini yansıtmayan, aceleye gelmiş kararlarına rağmen, ekonomi kendini dengelemeyi başarmıştır.