Halkbank Türkiye ile Balkanlar arasında köprü olacak

Yılın 9 ayında 2.1 milyar TL kâr eden Halkbank’ın Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, “Türkiye ile bölge arasında bir köprü görevi üstleneceğiz” dedi.

15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türk finans sektörünün tavrını değerlendirebilir misiniz? Darbe kalkışması sektörünüzü nasıl etkiliyor? 

Önce 15 Temmuz girişimi, ardından uluslararası kredi ve derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarıyla piyasalar baskı altına alınmaya çalışılsa da darbe teşebbüsünün ilk şokunun kısa sürede atlatılmış olmasından memnunuz. Küresel ekonomideki dengeleri olumsuz etkileyen pek çok gelişmeye rağmen Türk bankacılık sektörü sermaye yapısı ve aktif büyüklük konularındaki istikrarıyla ekonomimizin en güçlü dayanağı olduğunu gösterdi. 

9 AYDA 2.1 MİLYAR TL KâR ETTİ

Bankanızın 2016 yılı performansınızı değerlendirebilir misiniz? 

Yıl içinde yaşanan tüm gelişmelere rağmen 2016 hedefleriyle uyumlu bir performans gösteriyoruz. Güçlü sermaye tabanı ve etkin risk yönetimi anlayışımızla sadece Türkiye’nin değil bölgemizin önde gelen finans kuruluşları arasındaki güçlü pozisyonumuzu koruyoruz. Yılın üçüncü çeyreği itibarıyla net kârımız 2 milyar 195 milyon TL’ye ulaştı. Bu dönemde özkaynaklarımızdaki artış yüzde 10 düzeyinde gerçekleşirken, toplam kredilerimizde de yüzde 14,1 düzeyinde bir artış söz konusu oldu. Bu dönem için bizi en mutlu eden sonuçlardan biri, KOBİ kredilerimiz de dâhil olduğu toplam ticari kredilerimizdeki artıştır. Ticari kredilerini yüzde 15,4 artışla 115 milyar TL’ye yükselten bankamız reel sektörün en büyük destekçisi olmaya devam edeceğini bir kez daha göstermiştir.

BALKANLAR’DA GÜÇLÜ BİR BANKA OLACAK

2017’de bankanızın büyüme planları ve öncelikleri neler olacak?

Halkbank olarak 2017 yılında da bankacılık hizmetlerimizi, firmalarımızın uluslararası rekabette marka değerine önemli katkılar sağlayacağına inandığımız düzenlemelerle aynı hedefler ve ortak anlayış çerçevesinde geliştireceğiz. Bu kapsamda ticari kredilerde önemli bir büyüme sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de ekonomik reformların destekçisi ve tamamlayıcısı olma misyonuyla, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere ülkemizin ekonomik kalkınmasında rol almaya çalışan tüm müşterilerimize elimizden gelen desteği sağlamaya devam edeceğiz.

2017 için yurtdışında büyüme planınız var mı? Nereler?
Son iki yıldır Sırbistan ve Makedonya’da yaptığımız çalışmalarla Türk yatırımlarının artmasına ve piyasanın büyümesine önemli katkılarda bulunduk. 2017 yılında da, Türkiye ile bölge arasında bir köprü görevi üstlenmeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de ekonominin lokomotifi olan küçük ve orta boy işletmelere destek vermek üzere KOBİ Bankacılığı alanında oluşturduğumuz liderlik tecrübemizi, bu bölgelerde de aynı anlayışla sürdürmeyi amaçlıyoruz. Gelecek dönemde Balkanlar’daki fırsatları değerlendirmeyi ve Balkanlar’da güçlü bir bölge bankası olma hedefiyle yeni adımlar atmaya ve büyüme stratejimiz doğrultusunda oluşacak fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz.

KİŞİYE ÖZEL BANKACILIK ÇÖZÜMLERİ ÜRETECEK

2017 dijital ve mobil bankacılık performansınız açısından nasıl bir yıl olacak?
Yakın geçmişte internet bankacılığımızı her cihazla uyumlu, responsive ekran yapılarına geçirdik, mobil bankacılıkta ise IOS ve Android cihazlara özgü  uygulamalarla müşterilerin kullandığı işletim sisteminin dinamiklerine göre dizayn edilmiş mobil bankacılık hizmetleri sunmaya başladık. Yakın gelecekte, kişiye özel bankacılık hizmeti anlayışı doğrultusunda müşterinin yaptığı işlemleri ve günlük ihtiyaçlarını analiz ederek, sonraki adımlarının tahmin edilmesini, onlara uygun çözümlerin ve ürünlerin proaktif bir şekilde sunulmasını amaçlıyoruz.


2017’de riskleri fırsata çevirebiliriz

2017 yılı için öngördüğünüz riskler neler?
ABD’deki seçim sonuçlarının piyasalara etkisinin bir süre daha süreceğini öngörebiliriz. Trump’ın altyapı yatırımlarına yapacağı harcamaların enflasyona etkisi FED’in faiz artırımı konusunda teşvik edici olabilir. Bunun yanı sıra, ABD’nin özellikle dış ticarete dönük alması muhtemel korumacı tedbirler de ihracatçılar önünde bir takım engeller oluşturabilir. Euro bölgesinin en önemli ülkeleri Fransa ve Almanya’daki yoğun seçim gündemi de küresel piyasaları etkileyebilir. Özellikle Fransa’da işsizlik sürekli artarken üretim rakamlarındaki düşüşün devam etmesi ABD’deki seçim sonuçları gibi bir takım sürprizler yaşanmasına neden olabilir. Bu ülkelerdeki seçimlerin Türkiye ekonomisine getireceği tüm riskleri ve avantajları öngörerek hazırlıklı olursak, 2017 yılını ülkemiz için bir fırsatlar yılına çevirebiliriz. 


Dövize yatırım makul değil

Yatırımcılara tavsiyeniz nedir?
Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun son düzenlemesiyle, nakit ödemede zorlanan borçlu tüketicilerin rahatlatılmasına  katkı sağlayacak bir adım attı. Bu düzenlemenin ekonomik canlılığa etkisi olacak.  Kur bu seviyedeyken dövize yatırım yapmak çok makul olmadığı için vatandaşlar TL’de kalmayı tercih edecek tasarrufunu mevduata yatırmalarının kendileri açısından daha kârlı olacağını fark edecektir.

Kararları ciddiye almıyoruz

Reyting kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu düşürmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk ekonomisi dünyanın yavaşladığı bir ortamda, %3,9 büyümeyi başarmışken bu kararı ciddiye almak mümkün değil.