İspanya La Liga’nın başarılı ekiplerinden Atletico Madrid’in teknik direktörü Diego Simeone, Meksika’nın Record gazetesine konuştu. Teknik direktörlük kariyerinde on yılı geride bırakan Arjantinli teknik adam, kariyerinden kesitler anlattı. Atletico’ya geldiği günden bu yana büyük bir değişim yaratan ve İspanyol temsilcisini Avrupa’nın en korkulan takımlarından biri haline getiren Simeone, “Şu anda Atletico benim bu dünyadaki evim. Futbolculuk kariyerimde biraz göçebeydim diyebilirim, 20 yaşımdan itibaren dünyayı dolaştım. Çeşitli yerlerde oynadım, teknik direktörlük yaptım. Her zaman söylediğim bir şey var; dünyadaki eviniz, en rahat hissettiğiniz yerdir. Harika bir yerde olabilirsiniz ama mutlu hissetmiyorsanız, bana göre doğru yerde değilsiniz demektir” cümleleriyle Atletico’yu yuvası gibi gördüğünü söyledi.
“Mourinho, Guardiola ya da Menotti hepsi fantastik”
‘El Cholo’ lakaplı Simeone’ye karşılaştığı Menotti, Bilardo, Guardiola ve Mourinho gibi teknik direktörlerin antrenörlük metotları ve felsefeleri soruldu. Arjantinli teknik adam bu konuda, “Bu örneklerin hepsi fantastik, her birinin kendi vizyonu var ve hiçbiri diğerinden daha iyi değil. Benim tarzım, kadrodaki her oyuncunun en iyisini ortaya çıkarmakta yatıyor. Asıl amaç kazanmak, bundan başka bir şey bilmiyorum. Bu iş oyuncuların özelliklerini tanımak ve asıl hedefimize yürümekle alakalı ve asıl hedef de her zaman kazanmak” yorumunu yaptı.
“Milli takımlar benim tarzıma daha uygun”
Simeone kendisi için en uygun ortamın milli takımlar olduğunu söyledi. El Cholo, “Milli takımlarda oyuncuları kendiniz seçebiliyorsunuz. Kulüp seviyesinde siz göreve gelmeden önce sözleşme imzalamış ve sizin seçmediğiniz oyuncular oluyor. Diyelim ki teknik direktörsünüz, Barcelona’nın oyuncularını Inter’deki tarzınızla oynatamazsınız” açıklamasıyla milli takımların bir oyun planı oluşturmak adına kulüp takımlarına göre daha rahat bir yer olduğunu belirtti.
“Bu seviyede kötü oyuncu diye bir şey yok”
Çalışkanlığı konusunda teknik adamların çoğunluğundan farklı olmadığını söyleyen Simeone, “İyi oyunculara sahip olmanın yanında, aynı zamanda önemli bir antrenör ekibine sahibim. Tüm samimiyetimle söylüyorum, her zaman her konuyu apaçık olduğundan emin olmak için her şeyi yaparız. Ne zaman bir şey beğensem, bunu anında görebilirsiniz. Oyuncularıma futbolun topla iyi ya da kötü olmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir his paylaşımı ve yarışma olduğunu belirtiyorum. Yetenekli olmak önemli ama yetenek sadece top ayağındayken ne yaptığından ibaret değil. Kötü oyuncu diye bir şey yok, bu seviyedeki her oyuncu iyi. Bunlardan bazıları doğru kararları verip bugünlere gelenlerdir, diğerleri ise zaten doğuştan yeteneklidir” dedi.
“Latinler yürekten oynuyor ama taktik öğrenmiyorlar”
45 yaşındaki teknik adam Avrupa’da oynanan futbol ile Meksika’daki futbolu karşılaştırırken, Avrupalı ve Latin Amerikalı oyuncular arasındaki farklara da değindi. Simeone, “Latin Amerikalı futbolcuların oyuna koyduğu agresiflik, kişilik ve gerilimi Avrupalı oyuncularla aynı şekilde elde edemiyorsunuz. Latinler olarak biz yürekten oynuyoruz, bu buradaki oyuncular yürekleriyle oynamıyor anlamına gelmesin. Latin oyuncular bu şekilde eğitiliyor ve bu sebeple sahada her şeylerini vererek oynuyorlar. Avrupa’da ise çocuklar teknik, top kontrolü gibi konularla eğitime başlıyorlar. Latin Amerikalı bir çocuktan istenen ise karşı takımın yarısını topu sürerek geçmesi oluyor ama onlar bu hareketlerin futbolda pek bir işe yaramadığını göremiyorlar. Avrupa’daki bir oyuncu iki pas yapıyor ve daha iyi bir sonuç elde ediyor” cümleleriyle açıklamalarını noktaladı.