Şansal Büyüka'nın derbi tahmini

Şansal Büyüka: “Bu kadar iyi golcülerin olduğu maç sanki her türlü sonuçla biter ama 0-0 bitmez. Sonuç; kılpayı da olsa, sanki Beşiktaş galibiyete daha yakın gibi…”

Şansal Büyüka, hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisi öncesi, Milliyet Gazetesi'nden Bilal Meşe ile bir söyleşi gerçekleştirdi.

Büyüka, derbide Beşiktaş'ın galibiyete biraz daha yakın olduğunu söyledi.

İşte o söyleşi: 

Türkiye Galatasaray’ı değil, Eren Derdiyok golünü konuşuyor… Böyle devam eder mi?

“Bırakın Eren’i, Barcelona’nın dünya yıldızları Neymar’dan, Messi’den, Suarez’den ya da Real Madrid’in Ronaldosu’ndan her zaman böyle bir gol bekleyemezsiniz. Fantastik bir vuruş. Eren bunları deniyor ve başarıyor. Elbette her zaman böyle gol atamaz ama, Galatasaray’a skor olarak çok ciddi katkı sağlayacağı açık biçimde görünüyor. Attığı kafa golü, o fantastik golünün gölgesinde kaldı ama şunu söylemeliyiz. Eren Derdiyok bizim ligde yüksek toplara en iyi çıkan oyuncu. Üstelik geri pası gibi değil, balyoz gibi vuruyor…”

Maçın en ilginç gelişmelerinden biri, Galatasaray seyircisinin Teknik Direktör Riekerink’e sahip çıkmasıydı…

“Başlangıçta Galatasaray seyircisi de Riekerink’e küçümser bir anlayışla bakıyordu. Ama Hollandalı’nın takım içinde sevilmesi, efendi tavırları, başarılı sonuçlar alması ve her şeye rağmen Galatasaray’ın futbolunun her hafta biraz daha aşama kaydetmesi, en önemlisi de “Riekerink gidecek, Fatih Terim gelecek” algısı, Riekerink’i destekleme konusunda seyirciyi birleştirdi… Bilal unutma, her şey sonuca bakar… Sonuçlar iyiyse sorun yok… Sonuçlar kötüyse ağzınla kuş tutsan nafile…”

Bruma da yeni transfer gibi?

“Bruma‘nın geçen sezonu İspanya’da geçirmesi kendisine yaramış, futbolunu geliştirmiş… Zaten ligin en hızlı oyuncularından biri. Üstelik o hızı adam eksilterek yapıyor. Şu anda görünen tek kusuru final paslarını iyi kullanamaması. Bu taşıdığı topların yarısını yerden ya da havadan Eren Derdiyok ile buluşturabilse, Eren de Galatasaray da gol rekoruna gidebilir.”

Vodafone Arena’da ilk derbi ve 10 puanla ligin ikinci ve üçüncü sırasını paylaşan Beşiktaş ile Galatasaray karşı karşıya. Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

“Kadrosuyla, saha ve seyirci avantajıyla Beşiktaş bu maçın favorisi. Galatasaray büyük maç oynama özelliği ile maça ortak. Bu kadar iyi golcülerin olduğu maç sanki her türlü sonuçla biter ama 0-0 bitmez. Sonuç; kılpayı da olsa, sanki Beşiktaş galibiyete daha yakın gibi…”

Talisca daha ne yapsın!

Beşiktaş, dört yıldır deplasmanda kazanamadığı Akhisar maçından bu defa üç puanla döndü. Oyun ve sonuç için ne dersiniz?

“Beşiktaş’ta geniş ve iyi bir kadro var… Oynarsa zaten kazanıyor, oynamazsa kalite farkıyla üstünlük sağlıyor… Akhisar maçında oyun olarak rakibine oranla çok daha üstün değildi… Ama doğru yapılanma, yetenekli oyuncular, oyun disiplini ve hücum zenginliği Beşiktaş’a bu maçı kazandırdı…”

Talisca iki maçta takımın ve camianın gözdesi oldu?

“Bilal, bir orta saha oyuncusu 77 maçta 22 gol attıysa bunu dikkate alacaksın… Talisca‘nın belli ki raket gibi bir sol ayağı var. Akhisar maçında iki saniye geç kalsa, rakip müdahale edecek ve o golü atamayacak… Çabuk, dayanıklı ve yaratıcı… Takımın en fazla koşan oyuncusu… Rakibi bozuyor, hücum aksiyonlarında aktif rol oynuyor ve golü buluyor, daha ne olsun?”

Beşiktaş taraftarı kalede Fabricio’yu görmek istiyor?

“Tribün psikolojisi başka, bir teknik adamın takımına bakış acısı başka… Şenol hoca, şimdilik rotasyonla iki kalecisini de kullanıyor… Ancak ben tribünlerin Tolga’yı yok saymasını doğru bulmam. Tolga’nın yedikleri akılda kalıyor, kurtardıkları unutuluyor. Fabricio da Akhisar maçında bir topu ters yumrukladı, o top direğe çarpıp kornere gitti… O top gol olsaydı Fabricio’yu da yok mu sayacaktık…”

Beşiktaş orta sahasında Talisca var, Atiba var, Gökhan İnler var. Şimdi de Oğuzhan düzeldi, Şenol hocanın eli bu defa herhalde bolluktan dertte…

“Şenol Hoca bu dengeleri iyi kuruyor. Bana göre, mevcut orta sahasını bozmaz gibi geliyor. Yani G.Saray maçına Atiba, G.İnler, Talisca ile başlar, sakatlıktan dönen Oğuzhan‘ı büyük ihtimalle ikinci yarıda oyuna sokar diye düşünüyorum. Ama Beşiktaş’ta bir dizi alternatif var, bu konuda hocanın tercih sıkıntısı olacağını düşünmüyorum…”

Gomez, Beşiktaş’ı daha çok arar

Aboubakar için “acaba mı” diye soru işaretleri var?

“Gomez de geçen yıl lige kulübede başlamış, bir-iki maç sonradan oyuna girmiş ve etkisiz kalınca “eyvah” endişesini yaratmıştı… Ama daha sonra fizik gücüne kavuştu ve Beşiktaş‘ın şampiyonluğunda önemli rol oynadı… Vincent Aboubakar’a bakınca benzer şeyleri görüyorum. Şenol hoca da zaten “henüz fizik gücü yeterli değil“ demişti. Bir-iki hafta daha, bakalım sonrası ne olacak…”

Gomez’in pişman olduğu ve dönmek istediği iddiaları var?

“Gitmesi hataydı… Bitmiş Gomez ikinci hayatı, ikinci baharı Beşiktaş’ta buldu ama kıymetini kendinden bildi …Beşiktaş’ı daha çok arar… Ha, ara transferde dönerse alınır mı, elbette alınır…”

Volkan Şen’i aman koruyun!

Fenerbahçe nihayet lige döndü… Nasıl buldunuz?

“Bilal, hep söyledim, söylüyorum. Fenerbahçe hızlı oynar, hızlı hücum ederse, bu ligde her takıma gol ve goller atar. Yirmi yan pas yaparak savunmandan hücuma çıkarsan, her hücumda karşında sekiz kişilik bir duvar bulursun. Ama hızlı hücum edersen rakip savunmayı hem az adamla, hem hazırlıksız yakalarsın. Tamam, Kasımpaşa kötüydü ama Fenerbahçe’nin hakkını teslim edelim, çok hızlı hücuma çıktı. 100 metrede dünya rekoru 9.54 iken, Fenerbahçeli oyuncular -hangi goldü hatırlamıyorum- 82 metreyi topla 12 saniyede gidip golü attılar… İster kapalı savunma olsun, ister açık alan… Hızlı oynayacak, hızlı hücum edeceksin…”

Bunun dışında ne değişti Fenerbahçe’de?

“Bencil dediğimiz Emenike gol için uygun durumda olmasına rağmen, forma yarışı yaptığı Sow’a “al da at“ diye asist yaptı… Sonradan oyuna giren İsmail, “bırak ben atayım“ diye bir yandan Volkan Şen’i itti, bir yandan da golünü attı… Advocaat, uzun bir aradan sonra kulübede oturan iki milli beki Şener ile İsmail‘i hatırladı… “Maç bitse de gitsek” diyen Fenerbahçe‘den “Bırakın oynayalım, bırakın daha fazlasını atalım” diyen bir Fenerbahçe’ye geçişi gördük. Kasımpaşa’nın “sıfır noktasında” oynadığını kabul ediyorum ama, Fenerbahçe’de bu maçtaki değişimi ve gelişimi görmezden gelemeyiz… Belli ki Fenerbahçe hırs yapmaya başlamış…”

Advocaat’ın getirdiği Lens, iki asist yapmasına rağmen çıkınca bozuldu ama Advocaat çok da umursamadı?

“Her futbolcu oynamak ister. Lens öyle, Galatasaray’da son maçta Hamit öyle, çok önceki maçlarda Beşiktaş’ta Quaresma öyle… Bunlar futbolun içinde var… Lens çok sıradışı olmasa bile yararlı olacak gibi… Fenerbahçe’nin Volkan Şen’i sıkça başına gelen sakatlıklardan ve kart cezalarından mümkün olduğunca koruması gerekiyor… Şu anda takımı hızlandıran, rakip kaleye en kestirme yoldan en hızlı giden oyuncu Volkan Şen…”

Alıştık artık

Mahmut Uslu, Zorya maçından sonra “Fenerbahçe düşmanları hortladı” açıklaması yaptı, Kasımpaşa maçından sonra da Beşiktaş’ın kollandığını söyledi…

“Bu açıklamalara alıştık… Sezon boyu bu tip açıklamaları her sene olduğu gibi yine duyacağız… Ama başkanların, yöneticilerin şu gerçeği kabul etmesi lazım. İyi oynarsan alkışlanırsın, kötü oynarsan eleştirilirsin. Perşembe maçı için eleştirilen Fenerbahçe, pazartesi maçı için alkışlanıyor… Bundan doğal ne olabilir ki… Eleştirince düşman, alkışlayınca dost mu olunur?”

Trabzonspor ‘Harlem’ gibi!

Trabzon’da yeni sezon, yeni yönetim, yeni hoca, yeni kadro ama her şey eskisi gibi. Yoksa yeni bir hayal kırıklığı mı?

“Trabzonspor’un geçen yıl yaşadığı hayal kırıklığını, kâbusu bu yıl yaşamayacağına halen inanıyorum. Ancak yeni oyuncular “Harlem”in gösteri takımı gibi. Topla çok hünerliler, çok yumuşaklar ama sanki takıma değil, kendilerine oynuyorlar. Ayrıca Trabzonspor takımı çok yumuşak. Rakibe ve topa yeterince sert değiller. Hadi yenileri anladık, bizim yerlilere baktığımızda Okay, Aytaç, Mehmet Ekici, hatta Uğur Demirok hiç yoklar. Benim bildiğim ödemeler, sözler herşey yerine getirilirken, siz niye kendi üstüne düşeni yerine getirmiyorsunuz? Şunu da söylemeliyim. Son Alanya maçında yakaladıklarını atsa, 3-0’ı Alanya değil, Trabzonspor yapardı.”

‘Gazcı’lar gündemden çekilmeli!

Avrupa Şampiyonası’nın üstünden neredeyse üç ay geçti, ancak sular durulmak bilmiyor… Önce Fatih Terim sert açıklamalar yapmıştı, şimdi de Arda Turan… Pek de alışkın olduğumuz bir hoca-futbolcu tartışması değil… İş “şereflere, namuslara” kadar uzandı…

“Sevgili Bilal, iş bu kadar dal-budak salmadan, çözümsüzlüğe doğru hızla yol almadan tatlıya bağlanabilirdi… Ama kabul edelim ki, bu konuda kimse bir aksiyon almadı… Arda’nın ve Fatih Hoca’nın çevresindekiler, hep böyle imalı, göndermeli tweetler atarak işi iyice gerdiler… Antalya kampından başlayıp Fransa’ya kadar uzanan çok tatsız şeyler oldu ama, bununla yaşayacak halimiz yok… En önemlisi “gazcıların” gündemden çekilmesi lazım… Fatih Hoca’yı, ya da Arda’yı kimden koruyorsunuz… Onlar kendilerini korumaktan aciz mi?”

15 gün sonra çok önemli iki milll maç var, ne olacak şimdi?

“Ben açıkçası Arda’nın ilk milli maça çağırılacağını düşünüyordum, bu konuda bilgilerim de vardı… Ama Arda’nın son açıklamalarından sonra ne olur bilemem? Hep söylüyorum, Antalya kampından başlayarak, ülkeye dönene kadar Hoca’nın otoritesini sarsacak, kamplara pek de yakışmayacak çok şey oldu… Bunları dönüp dolaşıp anlatmak artık zarar veriyor… Ama bu olaylar oldu… Fatih hoca zaten Fransa’da “olayların bu boyutlara geleceğini ben de düşünmemiştim” dedi… Diyeceğim o ki, futbolcular işi uzattı. Bir olay olur, kapatılır gider. Ama burada birini, bir diğeri izledi. Şurası da kesin; Arda artık Galatasaray altyapısından yetişip A takımına çıkan Arda değil. Barcelona’da Neymar’la, Suarez’le, Messi ile birlikte yani dünya şöhretleriyle aynı sahayı, aynı formayı paylaşan Arda…”

Çözüm var mı?

“Sevgili Bilal, Fatih Terim’in açıklamalarında üstünde hiç durulmayan çok hassas bir konu var. Ne dedi Fatih Terim; İstatistiklerde hep gerideyiz. En az biz koşuyoruz, en az şutu biz atıyoruz, en az hücum girişimini biz yapıyoruz. Yani hoca, milli takım performanslarından da mutlu değil. Ama çözüm diyorsan şudur: Arabuluculu bir barış, zoraki bir barış olur… Hoca büyüklüğünü gösterecek “gel” diyecek, Arda küçüklüğünü gösterecek “peki” diyecek… Oturacaklar, konuşacaklar. Başbaşa… Aracısız, eldivensiz, makyajsız bir konuşma… O konuşmadan güle-eğlene çıkmazlarsa ben de bir şey bilmiyorum.”

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI

Haftanın takımı: Bursaspor, Aytemiz Alanyaspor, Fenerbahçe

Haftanın futbolcusu: Volkan Babacan (Medipol Başakşehir), Abdou Razack Traore (Kardemir Karabükspor), Eren Derdiyok, Armindo Bruma (Galatasaray), Volkan Şen, Emmanuel Emenike, Jeremain Lens (Fenerbahçe)
Haftanın teknik direktörü: Hamza Hamzaoğlu (Bursaspor), Dick Advocaat (Fenerbahçe), Şenol Güneş (Beşiktaş), Hüseyin Kalpar (Aytemiz Alanyaspor)
Haftanın hakemi: Bulamadım