Mete Düren: Fransa 2016'ya damga vuracağız

Türkiye Futbol Federasyonu Basın Sözcüsü olan Prof. Dr. Mete Düren Spor Adamları Dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Düren Fransa'da büyük hedefler ortaya koyduklarını dile getirirken Volkan Demirel'in Fransa 2016 kadrosuna alınacağı sinyallerini verirken Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in TFF Başkanlığı süreci içinde çok önemli ifadeler kullandı.İşte Düren'in o açıklamaları

Prof. Dr. Mete Düren kimdir? Kendinizden bahsedebilir misiniz?

1963 İstanbul Beşiktaş doğumluyum. Alman Lisesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdim. 2003 yılında profesör oldum ve 2014 yılında üniversiteden ayrıldım. Halen uğraştığım endokrin cerrahisi yanı sıra bu cerrahi dalın ulusal, Avrupa ve Dünya derneklerinin yönetim kurulu üyeliklerini yapıyorum.

Öğrenciyken bir dönem babanız sayın Prof. Dr. Erol Düren'in öğrencisi oldunuz. Bu nasıl bir duygu? Ayrıca babanız sizin hayatınızda nasıl etkili oldu?

Ailemde yaklaşık her tıp dalından bir mensup olduğu için bir doktor ailesi içerisinde büyüdüm. Dolayısı ile çocukluk çağında meslekler içinde bir etkilenme olmuşsa elbette tıp bunların içinde başı çekmiştir. Babam o zaman da halen de başarılı, meşhur ve kendi alanında ilkleri gerçekleştirmiş bir cerrahtır. Benim de bir rol model olarak cerrahiyi ve Türkiye’de onun başlattığı tiroid cerrahisinde devam etmeme esas sebebi oluşturur. Birçok hoca benim onun oğlu olduğumu bilmeden beni sınamış, mezun etmiştir. Üniversite’de nasıl üniversite sınavı ve tıpta uzmanlık sınavı gibi merkezi sınavlarla başarılı olmuşsam aynı çizgiyi uzmanlık öğrencisi olarak da sürdürmek istedim. Zaten şunu da söyleyebilirim ki “Gel bakalım sen Erol’un oğluymuşsun” şeklinde başlayan sınavlarda hep en zor sorular bana soruldu. Tanınmadığım sınavlarım hep daha kolay geçmiş ve daha iyi notlar almışımdır.

FUTBOLU AMELİYATTAN SONRA KONUŞUYORUZ

Mete Düren nasıl bir doktor? Hastaları onu nasıl tanımlıyor? Hastalarla aranızda futbolla ilgili konuşmalar oluyor mu?

Doktor olmaktan çok hekim olmanın daha önemli olduğunu temel ilke kabul edip bunu da öğrencilerime aşılamaya gayret ettim. İyi doktor çok okuyarak olunabilir ama iyi hekim için çok okumak yetmez. İnsanda kalp ve vicdanın da iyi olması gerekir. Hastalarımın da beni böyle tanımlamaları çok iyi bir cerrah olarak tanımlamalarından daha çok mutlu eder. Benim hastalarımın %90 ı kadın olduğu için genellikle eşleri hastalık konusu bitince futbol konusunu açarlar. Ama ben bu esnada hastanın duygusal olarak çok kırılgan ve kaygılı olduğunu bildiğim için genellikle “Hadi bu işi ameliyattan sonra konuşuruz” diye kapatmaya çalışırım. Ama eminim benden çıktıktan sonra çok çiftin aralarında bu konu ile ilgili bir çıngar çıkıyordur.

Futbola ilginiz nasıl oluştu ve yöneticilikle ilgilenmeniz nasıl başladı?

Lise dönemlerim her öğrencinin futbolla ilgisi kadardı. 1984 yılında rahmetli Süleyman Abi’nin başkan seçildiği Şan Tiyatrosu kongresinde üye olarak oy atmamı sağlayan o dönemde kulüpte çok aktif olan dayım Prof Dr. Oktay Çokyüksel dir. Daha sonra kulüp 2. Başkanlığı ve Divan Başkanlığı da yapan dayım benim yine daha sonra 1965 Beşiktaşlılar Cemiyeti ne girmeme vesile olmuş ve bu dernekte aktif görevler almamı teşvik etmiştir. 2000 yılında başkan olan Serdar Bilgili bu çalışmalarımı takip etmiş bir arkadaşım olarak kendisi ile birlikte yönetimde görev almamı isteyince elbette çok sevinmiştim.

VOLKAN DEMİREL FRANSA 2016'DA YER ALABİLİR ? FATİH TERİM'E GÜVENİMİZ TAM

Volkan Demirel Fransa 2016'da yer alacak mı ? Milli Takımımızın hedefi sizce nasıl olacak ?
Türkiye’de sporu yazılı ve görsel basından takip edenlerin çoğunluğu futbolun sportif, taktiksel kısmından çok sporun ekonomisi, siyaseti, başkanlar, yöneticiler, futbolcuların özel hayatları vs gibi konularla daha çok ilgileniyor. Basın da bu konuları irdelemeyi, taraflar arasında polemik oluşturabilecek mevzuları seçmeyi çok iyi başarıyor. Hem sürekli bir hikaye hem de bunu merakla takip eden bir okuyucu ve seyirci kitlesi yaratabiliyor. Maça çıkmaktan imtina etmeye gidecek bir ruh haline sebep olacak kadar tribün-futbolcu gerginliğinin hangi boyuta geldiğini herkesin gözü önüne sermiştir.

Fatih Terim Volkan Demirel'e görev verirse tabiki kadroda yer alır. Milli Takım küskünlük yeri değildir. Fatih Terim ve futbolcularımıza bu konuda güvenimiz tam. Bu zorlu gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. Fransa'ya damga vurmamız içinbir sebep göremiyorum

TFF’de görev almanız nasıl oldu? Kulüple kıyaslarsak TFF’deki sitem nasıl ve zorlukları nelerdir?
2010 yılında Yıldırım Başkan ile tekrar BJK Yönetiminde görev aldıktan sonra Kulüpler Birliği Başkanlığı’nın da Federasyon Başkanlığı’nın da kendisine kulüplerce teklif edileceğini hissetmiş ve bunu başkana da söylemişimdir. Ama TFF başkanı olurken beni de yönetimde düşünmesi sürpriz oldu. Şu anda sanırım tekrar kulüp yönetimine dönsem olaylara, gelişmelere çok daha farklı bir gözle bakarım. Bence TFF, her kulüp yöneticisinin bir dönem görev alması gereken bir üst ihtisas mevki olarak görülmeli.

Türkiye’de her kulüp “Hakkımız yendi” ve “X kulüp kollanıyor” şeklinde açılama yapıyor. Bu durum için neler söyleyeceksiniz? Ayrıca TFF’de ceza mekanizması nasıl işliyor?
Bilirsiniz bir anlaşma olmuş ve tüm taraflar masadan “Galiba hakkımız yendi” diye kalkmışsa bu en adil ve uzun sürecek anlaşma demektir. Herkes şikayet ediyorsa demek kimse kollanmıyor. TFF’de ceza müessesesi Temsilci ve hakem raporlarına istinaden hukuk müfettişlerinin yazmış oldukları raporlara bakarak PFDK’ya sevk edilen konularda bu kurulun almış olduğu ve daha sonra Tahkim Kurulu tarafından onaylanan veya değiştirilerek kesinleşen kararlarla gerçekleşiyor. Ayrıca Yönetim Kurulunun da alabileceği cezai kararlar bulunuyor ki bunlar için de yine Tahkim Kurulu yolu açık bulunuyor.

EĞİTİMLİ HOCALAR OLMALI

Doktor olarak Türk sporunu nasıl görüyorsunuz? Halk spora karşı bilinçli mi ve Türkiye’de spor olanakları yeterli mi?
Türk halkı spor yapmayı sevmiyor, yapan da yanlış yapıyor. Spor yaralanmalarının daha çok profesyonellerde veya aktif sporcularda görüldüğü gelişmiş ülkelere göre bizim yaralanmalarımız hep ilk başlayanlarda veya fazla heveslilerde görülüyor. Bu tezatın giderilebilmesi için eğitimli hocalara gerek var. Ayrıca insanların da akşam kebap yedikten sonra gece 1’de halı saha maçına çıkmamaları gerektiğini kendilerine öğretecek bilgilendirme çalışmalarına gereksinim var.

Sentetik malzemelerden yapılan spor alanlarının sporculara zararı var mı? Son dönemde birçok saha suni çim yada plastik malzemelerle kaplandı. Bu konuda görüşünüz nedir?
Suni sahanın hiçbir zararı yok, sadece profesyonellerde ve elit sporcularda yaralanmaların değişmesine sebep oluyor ama sıklık artmış değil. Bu konuda FIFA’nın dahi bir standartı henüz yok. Geniş bir yelpazede değişik olasılıklarla zemin oluşturmak mümkün. Elbette insanları çamur ve topraktan çıkartarak onları böyle bir zemine kavuşturmak spora ve sporcuyu teşvik eder.

İnternetteki sözlük yada blogları takip ediyor musunuz? Bunlar hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Bir şey aradığımda Wikipedia ve ekşi sözlüğe bakarım. Ekşi sözlük hakikaten çok yetenekli yazarlardan oluşuyor. Gerçi benim hakkımda futbolla ilgili iyi şeyler yazmıyorlar ama diğer konulara katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Wikipedia’ya arada bağış yapmak ilime irfana bağış sayılır. Kar amacı gütmeden böyle bir hizmeti veren başka bir kuruluş yok.

Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Haftada 6,5 günüm hastanede ve hastalarla geçiyor. Kalan saatlerimde müzikle uğraşırım, kayıt, beste, düzenleme, orkestrasyon çalışmalarım var. Hala vakit kalırsa golfte handikapımı düşürmeye çalışıyorum.