Üstün: Sosyal sorumluluk bizim DNA'mızda var

Eminevim'de 26 yıl sonra dümeni Pınar Üstün devraldı. Üstün, iş dünyasının kadınlara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Suriyeli mülteci çocuklar için projeler yürüten Üstün, ''Elbirliği sisteminin özünde sosyal sorumluluk var'' diyor...

ŞENAY KÖŞDERE

Elbirliği sistemiyle müşterilerini faizsiz ev ve otomobil sahibi yapan Eminevim’e taze kan geldi. Uzun süredir şirketin yönetim kurulunda ve satış departmanında görev yapmakta olan M. Pınar Üstün, şirkette dümeni devraldı. Aynı zamanda şirketin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olan Emin Üstün’ün de 8 çocuğundan biri olan Pınar Üstün mart başından bu yana şirketin genel müdür koltuğunda. 38 yaşındaki, iki çocuk annesi Pınar Üstün, yeni dönemde şirkete kadın eli değdiğini, sosyal sorumluluk projelerinin altını çizerek göstermeyi planlıyor. Pınar Üstün’le Eminevim’de yeni dönemi konuştuk.

TESLİMAT SAYILARI ARTTI  

Erkek egemen bir sektörde genç yaşınızda genel müdür koltuğuna oturdunuz…

Evet. 26 yıl genel müdürümüz değişmemişti. Artık şirkete biraz yenilik gelsin diye biz ikinci kuşak olarak biraz ön plana çıktık. Ben Üsküdar Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi aldım. Ama çocukluğumdan beri şirketteyim diyebilirim. Yönetim kurulu olarak tüm departmanlarda yer aldık. Ben bir süredir yönetim kurulundaki görevimin yanı sıra satış departmanında çalışıyordum. Ve yönetim kurulu tarafından bu göreve layık görüldüm.

Bunun arkasında bir satış başarısı mı var?

Açıkçası son dönemde teslimat sayılarımızda önemli artışlar oldu. 1000’li rakamlardan 1500’lü rakamları gördük. Bu da büyük ölçüde yeni geliştirdiğimiz ürünümüzden kaynaklandı.

MANEVİYAT DA OLMALI

Nasıl bir ürün bu?

Mesela 100 aylık bir vadeye girdiniz. Evinizi ilk de alsanız son da alsanız fark ödemiyorsunuz. Ama 100 aydan daha kısa sürede bitiriyorsunuz. Evi aldıktan sonra taksidiniz artıyor. Bu yeni ürün tamamen masrafsız olduğu için satışları tetikledi.

Şirkete kadın eli değmesi neleri değiştirecek?

Erkek dünyasının savaşçı, rekabetçi ortamında kadınlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu dünyayı yumuşatabiliyoruz. Ayrıntıcıyız ve insancıl yönlerimiz ağır basıyor. Ben de maddiyatın yanında maneviyatın da olmasının iş dünyasına ivme kazandıracağına inananlardanım. Ve bir hayalim var. Bir kadın olarak İş dünyasıyla birlikte sosyal projelerin de yürütülebileceğini göstermek ve örnek olmak istiyorum. Firmamızla aynı yıllarda kurulmuş olanHabibullah Geredeli Vakfı'nın (HAGEV) başkanlığını yürütüyorum. Orada da çalışmalarım devam ediyor.

Suriyeli çocuklar için kreş 

Neler yapıyorsunuz vakıf çatısı altında?

Bizim müşterilerimiz ağırlıklı olarak kadınlar. Onlara çok programlar yapıyoruz. Eğitimler düzenliyoruz. Bunan yanı sıra HAGEV’de son dönemde biraz vizyonumuzu değiştirdik. Avrupa Birliği'yle birlikte bir proje aldık. Suriyeli yetim çocukların olduğu bir kreşimiz var. Burada Suriyeli çocukları Türk çocuklarla kaynaştırıyoruz. Burada 60’a yakın çocuğumuz var. 10 kadarı Sultanbeyli çevresinden Türkiyeli çocuklar, geri kalanı da travma yaşamış Suriyeli yetim çocuklar. Hepsi savaş çocukları... 

Nasıl bir strateji izliyorsunuz bu kreşte?

Bu okul 1.5 yıldır faaliyette. Okulu açtıktan sonra, mülteci ağırlayan ülkelerde bu sistem nasıl çalışıyor, neler yapıyorlar diye Avrupa Birliği’yle, İtalya’yla bir çalışma yaptık. Geçen yıl Sicilya’ya bir ziyaretim oldu. Sonrasında da Finlandiya’ya gittik. Oradaki mültecilerin oryantasyonunu gördük. Eğitimlerini gördük. Ve yazılı bir materyal ortaya çıkardık. Henüz basımı yapılmadı ama bunun hem İngilizcesi, hem İtalyancası olacak. Böylelikle akademik olarak başvurulabilecek bir kaynak da ortaya çıkmış olacak. 

50 bin euro hibe kredisi aldık

Projeye AB'den destek geldi mi?

Bu proje için Avrupa’dan 50 bin euro hibe kredisi de aldık. Üsküdar Üniversitesi’yle birlikte hazırladığımız proje çerçevesinde çocuklarımıza drama eğitimi aldırdık ve psikolojik destek sağladık. 

Başımızı kuma gömemeyiz

Suriyeli çocuklar için yeni projeleriniz de olacak mı?

Mutlaka olacak. Ben de 2 çocuk annesiyim. Suriyeli çocuklar sadece devletin sorumluluğu deyip, başımızı kuma gömemeyiz. Biz her yerde bir yetimhanemizin olmasını çok istiyoruz. Tabii bunun için önce eğiticileri eğitmemiz lazım. Belki sınırda bir yetimhane açabiliriz.

Kazancın çoğunluğu sosyal projelere

Eminevim sizinle birlikte artık daha fazla sosyal sorumlulukla öne çıkan bir şirket mi olacak?

Zatan bizim sistemimizin özü bu. Dayanışmayla yürüyen bir sistemiz. İnsanlar tek başına bir şey yapamıyor. Ancak biraraya geldiğinde yeni yeni renkler, yeni tatlar ortaya çıkıyor. İnsanların sadece güvene ihtiyacı var. Biz o çatıyı oluşturuyoruz. Tek başına belki ev, araba alamayacak insanlar, biraraya gelmenin cesaretiyle ev araba sahibi oluyorlar. Biz aslında bir yönde onlara destek oluyoruz. Zaten DNA’larımızda bu olduğu için, şirketimizin kazancının büyük çoğunluğunu sosyal sorumluğa ayırması gerektiğine inanıyorum. Görevimiz bu olmalı. Emin Bey'in vizyonu da zaten hep bu doğrultuda oldu. 

Sistemin özünde 'imece' var

Henüz elbirliği sistemiyle tanışmamış olanlar için, sistemi anlatır mısınız?

Sistem; faiz ödemeden, kişinin bütçesine göre, dilediği yerden istediği gayrimenkulü alabilmesini sağlar. Sistemin özünde imece ve yardımlaşma vardır. Bir örnekle açıklayalım: 100 kişinin Eminevim'den ev almak istediğini farz edelim. 100 kişilik bir grup meydana getirilir. 100 kişi arasında tıpkı altın günlerinde olduğu gibi noter huzurunda sıralama tespiti yapılır. Her ay bir müşteri evini alır. ilk aylarda evine kavuşanlar avantajlı, son aylarda evini alanlar dezavantajlı olmasın diye evini alan kişiler grupta kendisinden sonra ev alacak kişilere bir miktar yardımda bulunur ve gerçek değerinden biraz fazla öder. Evini sonlarda alanlar ise önce ev alanlardan yardım aldığı için evini ucuza mal eder.

Hastane planı var

Yeni sektörlere de girme planı var mı?

Tarım enerji ve hayvancılıkla ilgili çalışmalarımız var. Belki bundan sonra eğitimle ilgili de çalışmalarımız olacak. Bir hastane düşüncemiz vardı. İnsanlara faydalı olacak bütün alanları dolduralım istiyorum. Ekonomik anlamda insanları zodrlamayacak bir hastane planımız var.

Rekor Esenler'de

Yıllık teslimat oranlarınız nasıl?

Geride bıraktığımız 2016 yılında 8 bin konut teslimatı yaptık. Bu, bir çok inşaat firmasının ulaşamadığı bir rakam. En çok teslimatı Marmara bölgesinde gerçekleştirdik. Sadece İstanbul’da  2 bin 36 teslimat yaptık. İstanbul’da ise geçen yıl en çok iş yaptığımız ilçe 190 teslimatla Esenler oldu. Esenler’i sırasıyla; Bağcılar, Ümraniye, Üsküdar  ve Küçükçekmece izledi.

Hedef yüzde 30 büyüme

Peki Eminevim'in gelecek hedefleri nasıl? Referandum sonrası piyasada bir değişim gözlemliyor musunuz?

Bizim Eminevim olarak her yıl yüzde 30 büyümek gibi bir hedefimiz bulunuyor. Referandum sonrası da hedeflerimiz için iyi gidiyoruz. Yılın ilk çeyreğinde hedeflerimizi tutturduk. Bunu yılın geneline de yayacağız.