Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Türkiye'de faizsiz bankacılık olarak bilinen katılım bankalarının aktif büyüklüğünün 2015 yılı sonu itibarıyla 120 milyar liraya ulaştığını belirtti. Katılım bankalarının bankacılık sektörü içerisindeki payının ise yüzde 5,1 olduğuna işaret eden Şimşek, sektörün kendisi için koyduğu hedefin 2025'e kadar söz konusu payı yüzde 15'e yükseltmek olduğunu bildirdi. Faizsiz finans sisteminin uluslararası finans ve kalkınma camiasının dikkatlerini çevirdiği bir alan olduğuna ve bu alanın önümüzdeki dönemde ağırlığını artırmaya devam edeceğine işaret eden Şimşek, "Son yayımlanan raporlar sektörün şu an 2 trilyon dolar civarında olan büyüklüğünün önümüzdeki beş yıl sonunda 3,5 trilyon dolara çıkabilecek potansiyeli olduğunu göstermektedir. Bu potansiyelden en fazla yararlanan ülkelerden biri olmak için çalışmalarımız süratle devam etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
ALGI DÜZELTİLECEK
Şimşek, reel sektörü desteklemesi, varlığa dayalı ve risk paylaşımı esasına uygun finansman temini, finansal istikrara katkı sağlaması açısından Türkiye'de faizsiz finans sektörünün geleceğinin parlak olduğunu düşündüklerini kaydetti. İstanbul’un uluslararası finans merkezi olmasının yanı sıra aynı zamanda faizsiz finans merkezi haline gelmesi için çok kapsamlı çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti: "İstanbul Finans Merkezi programının 7 bileşeninden birisi katılım bankacılığı ve faizsiz finans sisteminin geliştirilmesi olurken, Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu’nun hayata geçmesi bu eylemlerden sadece birisidir. Bu kapsamda, faizsiz finans sistemine yönelik mevcut algının iyileştirilmesi, bu alana ilişkin insan kaynağının geliştirilmesi ve literatürün zenginleştirilmesi, kurumsal yapısının ve hukuki altyapısının geliştirilmesi, faizsiz finans ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması politika hedefleri arasındadır."
DİKKAT ÇEKİYOR
Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu'nun katalizör görevi gördüğünü hatırlatarak, "Ülkemizin potansiyeli ve attığımız adımlar uluslararası camianın da dikkatini çekmeye devam etmektedir. Ayrıca bildiğiniz üzere, Dünya Bankası'nın İslami finans alanında araştırma yapan küresel tek merkezi İstanbul’da" dedi.
Yatırımlar giderek artıyor
Başbakan Yardımcısı Şimşek, faizsiz finans sektörünün, Londra, Dubai, Hong Kong ve Lüksemburg gibi dünyanın önde gelen finans merkezlerinin de ilgisini çektiğini ve sektöre yatırımların giderek arttığını belirterek, "Çin, İpek Yolu Projesi kapsamında Müslüman ülkelerle bağını geliştirmek amacıyla İslami finans ürünleri kullanmak üzere girişimlerde bulunmakta. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesinde İslami finans önemli bir alan olarak görülmektedir" diye konuştu.
İlave maliyetler kaldırıldı
Yaptıkları düzenlemelerle faizsiz finans ürünlerinin üzerindeki vergi kaynaklı ilave maliyetleri kaldırarak diğer finans kurumlarıyla aynı seviyeye getirdiklerini anımsatan Şimşek, faizsiz finans ürünlerine ilişkin kurumlar ve katma değer vergisi istisnasının kapsamına her türlü varlık ve hakları dahil ettiklerini söyledi. Şimşek, bu düzenlemelerin üzerinden sadece 2 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen sektörde olumlu gelişmeler kendini göstermeye başladığını belirtti.
2 milyar liralık fon temin edildi
Şimşek, Hazine tarafından TL ve döviz cinsi kamu kira sertifikası ihraçlarının yapıldığını ve bugüne kadar 15 ihraç gerçekleştirildiğini kaydetti. Özel sektör tarafından 2016 yılında ihraç edilen kira sertifikalarıyla bu yıl 2 milyar liranın üzerinde fon temin edildiğine işaret eden Şimşek, Türkiye'de faizsiz finans sisteminin daha da gelişmesi gerektiğini kaydetti.