Termal Sağlık ve Turizm Derneği (TESTUD) Başkanı Yavuz Yılık, 2017 yılında kurulan ve hastaneler, termal tesisler, rehabilitasyon merkezleri ile sağlık profesyonellerinden oluşan 183 üyesi bulunan TESTUD'un bu yılki faaliyetlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yılık, geçen yıl Moskova'da düzenlenen Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı'nda, her iki ülkenin bakanları tarafından "2019 Türkiye-Rusya Karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı Niyet Bildirgesi"nin imzalandığını anımsatarak, böylece her iki ülkenin kültürünün birbirine tanıtılması amacıyla kültür, sanat ve turizm alanında onlarca önemli etkinliğin önünün açıldığını kaydetti.
"41 İLDE 1500 TERMAL KAYNAK"
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu'ya uçuş mesafesinin az olmasının, turistik açıdan tercih edilmesi noktasında çok önemli bir faktör olduğuna işaret eden Yılık, "Önemli bir jeotermal kuşak üzerinde bulunan Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada ilk 7 ülke arasına girerken, Avrupa'da ilk sırada kabul ediliyor. Ülkemizde 41 ilde, jeotermal potansiyele ve tedavi edici özelliği yüksek 1500 termal su bulunuyor, tesislerin kalitesi ve imkanları da gün geçtikçe iyileşiyor. Ancak 2019 yılı itibariyle Türkiye'de sadece 260 tesisin, Kaplıcalar Yönetmeliği belgesi bulunuyor." diye konuştu.
Türkiye'yi, termal turizm amacıyla en fazla Çin, Almanya, Güney Kore, Japonya, Rusya, ABD, İngiltere, Malezya, İspanya, Brezilya, Azerbaycan, Norveç, Lüksemburg, Çekya, KKTC, Gürcistan, Türkmenistan, Kuveyt, Bahreyn ve İran vatandaşlarının ziyaret ettiğine dikkati çeken Yılık, ulaşım noktasında havalimanlarına yakınlığı ve hizmete erişiminin kolaylığından dolayı en şanslı illerin Bursa, Denizli, Yalova, Ankara, Dalaman, İstanbul ve İzmir olduğunu bildirdi.
Yıllık, "Türkiye'deki termal tesislere yıl boyunca 750 bini yabancı olmak üzere 3 milyon turistten yaklaşık 1 milyar dolarlık gelir sağlandı." dedi.
Almanya, İtalya, Çekya ve İsrail'den gelen turistlerin daha az olmasına rağmen termal turizme ek olarak kültür turları da yapılması sebebiyle daha fazla döviz girdisi bıraktığına işaret eden Yıllık, "Her şey dahil konaklama sisteminde ortalama 650-750 dolar arasında döviz harcayan turistin, alternatif turizmlerdeki harcamaları 1000 doların üzerine çıkıyor ve bu sayede ülkemize daha fazla döviz girişi sağlanıyor. Bu kapsamda turistik açıdan zengin olan ülkemizin deniz, kum, güneş turizminin yanı sıra, termal sağlık ve alternatif turizm dallarına da ağırlık vermesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
AA