SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi Gahramanov: Türkiye'nin geleceğine çok pozitif bakıyorum

SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Zaur Gahramanov, Türk ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin geleceğine çok pozitif bakıyorum. Türkiye gibi açık pazarda şirketler birleşir veya kapanır, bu normal bir süreç. Çok iyi şirketler ve ortaklık arayanlar da var. Şu anda şirketlerin sıkıntılı dönemlerini ortaklıklarla atlatabileceğini düşünüyorum.'' dedi.

1

Türkiye'deki yaşamı ve şirketinin yatırımlarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gahramanov, annesinin Türk tarihi profesörü olması sebebiyle ülkemizi iyi bilerek büyüdüğünü ama yerleşip yaşamanın çok farklı olduğunu anlattı.

Çocuklarının da İstanbul'daki okullara gittiğini aktaran Gahramanov, ailece Türkiye'de yaşamaktan çok memnun olduklarını dile getirdi. Gahramanov, daha önce Cenevre ve Oslo gibi Avrupa kentlerinde yaşadığını fakat İstanbul'un tam bir metropol ve New York, Londra, Moskova gibi dünyadaki birkaç büyük önemli şehirden biri olduğunu söyledi.

Bu kapsamda Türkiye'yi çok uzun zamandan beri takip ettiğini ve bir finansçı olarak da ekonomik göstergeleri yakından incelediğini aktaran Gahramanov, "Türk ekonomisinin temellerinin çok sağlam olduğunu düşünüyorum. Bunu rakamlar da gösteriyor. Kamu tarafı çok iyi. Özel sektörün borçlanma problemi var ama Türkiye gibi açık pazarlarda bu süreçler normaldir. Türkiye'nin geleceğine çok pozitif bakıyorum." diye konuştu.

- "Türkiye daha olumsuz tecrübeleri de atlattı"

Gahramanov, bu tür süreçlerin Türkiye için yeni olmadığına ve hatta daha önce de olumsuz tecrübelerin atlatıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye gibi açık pazarlarda şirketler birleşir veya kapanır, bu normal bir süreç. Bu bir şans zamanı. İyi şirketler iyi paraya alınıp, satılabilir. Devlet de düzgün bir politika tutturdu ve burada ilave borçlanma yapılmamasını isteyerek şirketlere 'ortak alın' dedi. Kendi adıma konuşmak gerekirse bir iş adamı olsaydım ve param olsaydı, kesinlikle bu ortaklıklara girerdim. Çok iyi şirketler ve ortaklık arayanlar da var. Şu anda şirketlerin sıkıntılı dönemlerini ortaklıklarla atlatabileceğini düşünüyorum. Bizim şirketimiz için de herkes için de iyi işler yapmak için fırsat zamanı olarak değerlendirilebilecek bir süreç. Tabii burada gelişmeleri uzun süreli değerlendirmek gerekiyor."

Cumhurbaşkanlığı sisteminin de olumlu etkilerinin görülmeye başlandığını dile getiren Gahramanov, daha önce çok fazla olan bürokratik süreçlerin yeni sistemle azalmasını ve süreçlerin hızlanmasıyla daha verimli bir yatırım ortamının oluşmasını beklediklerini anlattı.

- "Bankacılıkta atılması gereken adımlar"

Gahramanov, bankacılık sisteminde de çok adımlar atılmasına rağmen ticari finansman açısından Türk bankacılık sektörünün uluslararası seviyeye gelemediğine işaret etti.

Birçok büyük projenin uzun süreli yatırımlar olduğunu ve bu yatırımlarda sermayenin dönüş sürelerinin 15 yılı bulduğunu vurgulayan Gahramanov, "Türkiye'de hiçbir banka uzun vadeli finansman sağlamıyor. Biz STAR Rafineri'de Türkiye’den finans sağlamak için çok uğraşmamıza rağmen, en uzun 12 yıla çıkabilen krediler nedeniyle yönümüzü yurt dışına çevirmek zorunda kaldık. Finansman kredilerinin uzatılması için bir çalışma olmalı." değerlendirmesinde bulundu.

Gahramanov, Türkiye'de özel sektörün de büyük yatırımlar bakımından devletle aynı seviyeye gelmesi gerektiğini belirterek, özel sektörün de cari açığın kapatılması için önemli ve gerekli yatırımları yapmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin cari açığındaki en büyük payın enerji kalemlerinden oluştuğunu anımsatan Gahramanov, şunları kaydetti:

"Bu yaklaşık 40 milyar dolar. Bu rakamın da 11,5 milyar doları petrokimyadan geliyor. STAR Rafineri devreye alındıktan sonra inşallah 1,5 milyar dolarlık bir cari açığı kapatacak ama burada yatırımlara hala ihtiyaç var. Zaten Yeni Ekonomi Programı'na göre de devlet, ilk önce bu cari açığı kapatan sektörlere destek yapacak. Biz de bu destekler kapsamında ilk stratejik yatırım teşvik belgesini almıştık. Yakın zaman önce özel endüstri bölgesi kanunu çıktı. Biz Aliağa yarımadası için bu alanda da ilk belgeyi alan şirket olmak istiyoruz. Bu bakımdan, devletin elinde çoklu bir mekanizma var ve en azından doğrudan yatırım yapan şirketleri desteklemek gerekiyor."

- "TANAP'ta ikinci fazda sona yaklaşılıyor"

Şirket yatırımlarındaki güncel gelişmelere ilişkin de bilgi veren Gahramanov, gelecek ay STAR Rafineri'yi iki devletin cumhurbaşkanlarının katılacağı bir törenle devreye alacaklarını ve rafinerinin 2019'un Ocak ayı itibarıyla tam kapasiteyle çalışmaya başlayacağını bildirdi.

Gahramanov, rafinerinin daha verimli çalışması için Aliağa'da birkaç yıl önce aldıkları bir depolama tesisini 300 milyon dolarlık ek yatırımla büyüttüklerini söyledi. Antalya ve Marmara Bölgesi'nde de depolama alanları aradıklarını belirten Gahramanov, bu depolama tesislerinin rafineride üretilen ürünlerin daha sağlıklı dağıtılabilmesi için önemli olduğunu ifade etti.

Haziran ayında Eskişehir’e kadar olan kısmı faaliyete geçen Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) projesinin ilk fazının devreye alındığını hatırlatan Gahramanov, boru hattından şimdiye kadar Türkiye'ye yaklaşık 400 milyon metreküp gaz taşındığını ve bu miktarın aralık sonuna kadar bir milyar metreküpü bulacağını açıkladı.

Gahramanov, TANAP'tan 2019 boyunca 2, 2020'de 4 ve 2021'de 6 milyar metreküp gazın Türkiye'ye taşınacağını dile getirerek, projenin ikinci fazındaki inşaat işlerinin yüzde 97'sinin tamamlandığını ve 2019'un ilk yarısında Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı'na bağlanmak üzere hazır olacağını dile getirdi.

- "Alman EWE'nin hisseleri için teklif verdik"

Türkiye'deki yatırım zincirlerini petrokimya, rafineri ve doğalgaz olarak şekillendirdiklerini ve bu zinciri tamamlamak için Alman EWE şirketinin doğalgaz dağıtımındaki hisseleri için teklif verdiklerini teyit etti.

Şansları olduğuna inandıklarını belirten Gahramanov, şunları kaydetti:

"Doğalgaz dağıtımı bizim Türkiye'deki yatırım zincirimizi tamamlayacak alanlardan birisi olacak. EWE'nin yıllık bir milyar metreküplük doğalgaz dağıtımı var ama bu miktar bize yeterli olmuyor. Bizim Petkim ve STAR Rafineri'de yaklaşık 3,5-4 milyar metreküplük bir tüketimimiz söz konusu olacak. Bu da Türkiye'nin toplam gaz tüketiminin yüzde 7-8'ine denk geliyor. Bu yüzden şu anda önceliğimiz doğalgaz dağıtımınını kendi işlerimize entegre etmek, 2019'da bu entegrasyonu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Akaryakıt dağıtımında da şirket satın almak için planlarımız var ama bu şu anda önceliğimiz değil. Satışta olan şirketler var, bize 150-200 istasyonu olan bir şirket küçük kalıyor. O yüzden biz büyük bir şirket alacağız ama zamanımız var. Rafineri 2019’da tam kapasite çalışmaya başlayacağı için biz de 2020’de akaryakıt dağıtım şirketi işine daha fazla yoğunlaşıp sonuçlandıracağımızı düşünüyorum."

- "Herkese açık bir Ar-Ge merkezi kurulacak"

Gahramanov, petrokimya alanında kuracakları ikinci tesis için de bütün mühendislik işlerini bitirdiklerini ve birkaç ay içerisinde ihaleye çıkarak son teklifleri toplayacaklarını vurguladı.

Gelecek yılın ilk çeyreğinde son finansal kararı alarak yatırıma başlamayı planladıklarını ifade eden Gahramanov, "İkinci Petkim 1,6-2 milyar dolar seviyesinde olacak. Bu tesisle Türkiye'nin şu anki bir milyon tonluk saf tereftalik asit (PTA) ithalatını sıfırlayacağız. Aynı zamanda pareksilen (PX) ürünlerinde 800 bin tonluk bir ithalat da azalacak. Bu tesisin 2022 sonu veya 2023 başında devreye girmesini hedefliyoruz." diye konuştu.

Gahramanov, Aliağa'daki yatırımlarının yanı sıra bu bölgede bir de Ar-Ge tesisi kuracaklarını belirterek, "Türkiye'de Ar-Ge için ayrılan kaynak çok az, onun da yüzde 90'ını kamu sağlıyor. Türkiye gibi bir ülkede özel sektörün Ar-Ge harcamaları daha fazla olmalı. Planladığımız Ar-Ge tesisini genç mühendisler, bilim insanları ve herkese açacağız. Bunun büyük bir kısmı da dijitalleşmeye ait olacak. O yüzden, bunun çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum ve burayı 2-3 yıl içinde açmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.

(AA)