ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE - senay.kosdere@aksam.com.tr
İstanbul bu sene sonunda dünya uydu piyasasının en önemli aktörlerini toplayacak bir organizasyona ev sahipliği yapacak. MÜSİAD işbirliğiyle hayata geçecek 'Global Sat Show' dünya uydu piyasasına yön veren ve toplam piyasa değeri 100 milyar doları aşan şirketleri İstanbul'da bir araya getirecek. MÜSİAD Fuar, Forum Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Global Sat Show Genel Koordinatörü Hakan Kurt bir taraftan dünya uydu piyasasına yön veren devleri İstanbul'da ağırlayacaklarını ancak Türkiye'nin bir Uzay Ajansı'nın bulunmadığına dikkat çekiyor. Kurt, "Yer üstünde değil uzayda iş yapmalıyız. Uzay Ajansı hükümet programında var, kurulması bakanlıkların yürütmesine bağlı" diyor.High Tech Port'tan sonra yine MÜSİAD'la partner olduğunuz bir organizasyona hazırlanıyorsunuz. Nedir Global Satellite Show , anlatır mısınız?
Bu dünya uydu piyasasının aktörlerini İstanbul’da toplayacak bir organizasyon olacak. Toplam piyasa değeri 100 milyar doları aşan, dünya uydu piyasasına yön veren 10'u aşkın büyük şirketin CEO’su İstanbul’da yapılacak toplantıda buluşacak. Bu Avrupa - MENA Uydu Operatörlüğü tarafından ev sahipliği yapılan, Türkiye’ye kazandırılmış bir etkinlik. Türkiye’ye bu etkinlik kapsamında on binden fazla uydu profesyoneli gelecek.
Türkiye ne seviyede uzay ve uydu teknolojileri konusunda?
İnsansız hava aracı üretebilen bir teknolojiye sahibiz. Ancak bunun üstündeki fitlerde teknolojiyi üretmiyor, kullanıyoruz. Türksat 6A uydusu milli yeteneklerle yapılıyor, proje TUBİTAK Uzay Koordinatörlüğü'nde devam ediyor. 2020’de fırlatılacak. Göktürk 2 uydusunu milli destek vererek fırlattık uzaya. Göktürk 3 ise tamamlandığında Türkiye’nin uydu anlamında en önemli işi olacak.
ÇİMENTOYLA OLMAZ
Neden bu konu bu kadar önemli?
2012 yılında MÜSİAD 'Orta gelir Tuzağı' diye bir rapor yayınladı. Rapordan çıkan sonuç şu; Türkiye geçtiğimiz yıllarda siyasi istikrarın getirdiği ekonomik refahla tüm sektörlerde bir sıçrama yaparak buraya geldi. Bundan sonra sıçrama yapması için ise ileri teknolojiye geçmesi gerekiyor. Tek çıkış kapımız bu. Dünyanın hiçbir ülkesi taşa, toprağa, çimentoya yatırım yaparak yerini korumuyor. Yani işin gerçeği Türkiye’nin inşaata dayalı bir ekonomiyle büyümesini sürdürebilmesi mümkün değil. MÜSİAD bu raporda bir sonuç iradesi ortaya koymakla kalmadı aynı zamanda bunu High Tech Port gibi savunma alanında önemli bir projeyle destekledi. Şimdi de sırada uzay teknolojileri var.
Uydu dünyası Türkiye için ne gibi fırsatlar barındırıyor?
Telekom operatörlerinin en çok zorlandığı şey fiber operasyonu yapmak. Uydu interneti bunun hem maliyetini azaltıyor hem yönetimini kolaylaştırıyor. Uçak internetini de uydu internetinden sağlıyoruz. Bu piyasanın çok doğru regüle edilmesi lazım. Aksi takdirde gökyüzünü uzay çöplüğü olmaktan kurtaramayız.
Amerika’nın 500 bizim 4 uydumuz var
Bizim kaç uydumuz var?
Bugün bizim uzayda dört tane haberleşme uydumuz var, bunlardan üçü aktif. TUBİTAK’ın fırlattığı rasat uydusu var. Rasat daha alçak menzilli, Göktürk 2 daha yüksek menzilli bir uydu. Amerika’nın ise 500 uydusu var. Biz Türksat’ta yüzde 96 dolulukla çalışıyoruz, Amerika ise yüzde 1.5. Sadece frekans doldurmak için uydu fırlatıyorlar. Bu, uzay piyasasının regüle edilmesi gerektiği anlamına geliyor. Ve Türkiye’nin de bu olayın bir parçası olabilmesi için ilk adım, hükümet programında da yer alan uzay ajansının bir an evvel kurulması olmalı. Şu an hali hazırda bir uzay ajansımız olmadığı için bu anlamda dünya kamuoyuna söyleyecek sözümüz de yok.
UZAYDA YOKUZ
Uzay Ajansının bu kadar hızlı kurulması mümkün mü?
Hükümet programında var sonuçta. Bakanlıkların yürütmesine bağlı. Bir ayda da kurulabilir. Bu Türkiye adına çok önemli bir karar. Türkiye’deki uydu profesyoneli sayısı 300 civarında. Bu sayının da artması, eğitim sisteminin teşvik edilmesi lazım.
Şu anda kim etkin uzayda?
NASA ve ESA yani Avrupa ve Amerika bu konuda çok iyi. Japonya oldukça iyi. Bizim de bir an evvel uzay ajansını kurup dünya kamuoyuna uzayla ilgili görüşlerimizi, duruşumuzu, regülasyon yöntemlerimizi, burada nasıl var olacağımıza dair orta vadeli planımızı anlatmamız lazım.
Peki Türkiye?
Teknoloji anlamda yokuz.Her uyduya 250 milyon dolar
Peki bizde bu teknolojilerin olmamasının bedeli nedir?
Her uyduya ortalama 250 milyon dolar ödüyoruz. Türkiye uzay ajansını kurarak her yıl 500 milyon dolarlık uzay ekonomisini yerlileştirebilir. İş sadece uyduyla da bitmiyor. Kendi uydunuzu ürettiğiniz zaman kendi mobilite ağlarınızı da üretiyorsunuz. Mesela bugün ASELSAN, NETAŞ gibi bazı şirketlerin ürettiği 4G santrali var ve Turkcell bunu kullanıyor. Kendi uzay teknolojilerinizi ürettiğiniz zaman kendi yayıncılık teknolojilerinizi de üretiyorsunuz. Türkiye’yi antenci kablocu kutucu sınıflamasına mahkum etmek doğru değil. Yer üstünde değil uzayda iş yapmamız lazım.
SAVUNMA SANAYİNİN TÜM AKTÖRLERİ GELECEK
Kasımda Türkiye'de düzenlenecek Hi ghTech Port by MÜSİAD'da yenilikler var mı?
Türkiye Savunma Sanayi Küresel Basın Ödülleri töreni yapacağız. Buradaki amacımız Türkiye savunma sanayi markasına küresel ölçüde bir PR yapmak. Ayrıca dünya savunma sanayine yön veren analistleri ağırlayacağız. 100’e yakın Türk firması dünya savunma sanayi aktörlerine kendini tanıtacak. Burada Pakistan, Tunus, BAE ile önemli işbirlikleri olacağını düşünüyorum.
Şahin topu çağ kapattı
Bir ülke için kendi savunma sanayisinin olması ne ifade ediyor?
Bizim tarihsel olarak bu teknolojileri yönettiğimiz dönemler, dünyaya siyasetine yön verdiğimiz dönemler. 1450 ile 1700 yılları arasındaki süreçte Osmanlı dünya savunma teknolojilerine yön vermiş. Şahin Topu o dönem çağ açıp çağ kapatmış. Savunma refleksleri devletler için ve dünyanın şekillenmesi için aslında bu kadar önemli. İnternet Amerikan ordusunun iç haberleşmesini sağlamak için yapılmış bir ürün. Ama bir devrim yarattı ve Amerika’yı Rusya ve Avrupa’dan ayıran bu teknoloji oldu. Geçen yıl Katar'da düzenlenen High Tech by MUSİAD'da da çok önemli anlaşmalar yapıldı.
Bir sonraki yurtdışı durak neresi olacak?
High Tech Port'un dördüncüsü Tunus'ta olacak.