Merkez Bankası'ndan enflasyon açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, enflasyonla ilgili önemli mesajlar verdi. İktisadi faaliyetin 2. çeyrekten itibaren dengeleme sürecine girdiğini belirten Uysal, ''Enflasyondaki iyileşme önümüzdeki dönemde de sürecek'' dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, politika etkinliğini en üst düzeye çıkarmak amacıyla sağlıklı ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi desteklemek adına, ana paydaşlardan olan reel sektörle çift yönlü iletişim kurmaya özel önem verdiklerini bildirdi.

Uysal, Ankara Sanayi Odası (ASO) eylül ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, küresel ekonomideki gelişmeler ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Merkez bankalarının uyguladıkları para politikası vasıtasıyla toplam talep, kredi koşulları ve benzeri makro değişkenleri etkilemek suretiyle nihayetinde enflasyon üzerinde belirleyici rol oynadığını dile getiren Uysal, merkez bankaları faiz politikasıyla yalnızca kısa vadeli faizi belirlediğini ve bu faizin "politika faizi" olarak adlandırıldığını anımsattı.

Merkez Bankasının politika faizinin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olarak belirlendiğini ifade eden Uysal, para politikasının öncelikle finansal sistemdeki fiyatlamaları etkilediğini söyledi.

Maliyetleri değişen bankaların daha sonra diğer bazı başka faktörleri de dikkate almak suretiyle değişimi kredi ve mevduat faizlerine yansıttıklarını belirten Uysal, reel sektörde faaliyet gösteren firmalar açısından değerlendirildiğinde para politikasının "borçlanma maliyeti" ve "öngörülebilirlik" açılarından önemli olduğunu vurguladı.

Piyasada uzun dönemli kredi faizleri, merkez bankalarınca belirlenen politika faizinin üzerine kredi riski primi, vade primi ve enflasyon bekleyişleri gibi unsurların eklenmesiyle oluştuğunu anlatan Uysal,

"Dolayısıyla merkez bankaları, enflasyonist baskıların yaşandığı dönemde politika faizlerini yükselttiğinde, bankaların kısa vadeli maliyetini artırmış olsa dahi, risk primi ve enflasyon beklentilerini azaltabildikleri ölçüde uzun vadeli faizleri olumlu etkileyerek reel sektör firmalarının borçlanmasını kolaylaştırabilir." diye konuştu.

Para politikası duruşunun reel sektör açısından bir başka öneminin ise özellikle yüksek oynaklık dönemlerinde enflasyonun gelecek dönemde izleyeceği seyre dair sinyal gücü ve rehberlik özelliğiyle öngörülebilirliği sağlamaktan geçtiğini aktaran Uysal, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasının reel sektörde faaliyet gösteren firma açısından girdi maliyetlerinin düşürülmesi, ileriye dönük fiyatlama yapabilmek, yatırım ve üretim süreçlerini planlamak açısından önem arz ettiğini vurguladı.

Uysal, merkez bankalarının para politikası kararlarını alırken orta ve uzun vadeli perspektifle fiyat istikrarını ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamaya yönelik anlayış benimsediğini dile getirerek, enflasyonun yüksek olduğu, döviz kuru üzerinde değer kaybı baskılarının ve oynaklığın fazla olduğu dönemlerde, sıkı para politikası duruşunun gerek öngörülebilirlik gerekse uzun vadeli borçlanma maliyetleri üzerinden reel sektörü rahatlatabileceğini unutmamak gerektiğini bildirdi.

 "REEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİYLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞME"

Günümüzde birçok ülke merkez bankasının para politikalarını kurgularken kullandıkları bilgi setlerini çeşitlendirmeye ve zenginleştirmeye büyük önem verdiğine işaret eden Uysal, şöyle devam etti:

"Bu bağlamda özellikle reel sektörden edinilen bilgiler, reel sektörün değerlendirmeleri ve ihtiyaçları karar alma süreçlerine artan düzeyde dahil edilmektedir. Biz de Merkez Bankası olarak, para politikası süreçlerinin tasarımında, veri odaklı yaklaşımla hareket etmekteyiz. Bu çerçevede, mikro düzeydeki dinamikleri ve saha bilgilerini yakından analiz etmemize olanak sağlayan mikro verileri de bu süreçte yoğun olarak kullanmaktayız. Örneğin siz değerli reel sektör temsilcilerinin karşı karşıya kaldığı krediye erişim, yabancı para borçluluk, ithal girdi kullanımı ve benzeri konuları firmalar ve bankalar düzeyinde eriştiğimiz mikro verilerle derinlemesine analiz etmekte ve bu analizlerin sonuçlarını politika süreçlerimizde değerlendirmekteyiz. Politika etkinliğini en üst düzeye çıkarmak amacıyla sağlıklı ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi desteklemek adına, ana paydaşlarımızdan olan reel sektörle çift yönlü iletişim kurmaya özel önem veriyoruz."

Reel sektörün nabzını tutmaya yönelik sahadan elde edilen bilgileri, diğer verilerle harmanlayarak politika oluşturma süreçlerinde değerlendirdiklerini belirten Uysal, söz konusu bilgilerin, karar alma süreçleri açısından en kıymetli girdilerden birini oluşturduğunu ifade etti.

Uysal, 2013'ten bu yana sahaya inerek ekonomik faaliyetlerin seyrini bölgesel ve sektörel bazda yakından takip etmek amacıyla reel sektör temsilcileriyle yüz yüze görüşmeler yaptıklarını anlatarak, bu toplantıların, banka yöneticileri ve çalışanları ile firmaların karar alıcı üst düzey yöneticileri arasında gerçekleştirildiğini kaydetti.

- "ANKARA'DA 250 FİRMAYLA 500'ÜN ÜZERİNDE GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK"

Uysal, "Konusunda uzmanlaşmış yetkin çalışanlardan oluşan 50 kişilik ekiple her ay Türkiye'nin dört bir yanında bu görüşmeleri yürütüyoruz. Bu kapsamda her yıl, düzenli aralıklarla, farklı sektör ve ölçeklerden yaklaşık 2 bin firmayı ziyaret ediyoruz. Bugün de aramızda bulunan ASO üyesi birçok firma temsilcisiyle oldukça verimli görüşmeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar saha çalışmaları kapsamında Ankara'da yaklaşık 250 firmayla 500'ün üzerinde görüşme gerçekleştirdik." diye konuştu.

Söz konusu ziyaretlerde talep koşullarından yatırım duruşuna, finansman koşullarından fiyatlama davranışlarına kadar pek çok konuya odaklanıldığını vurgulayan Uysal, firmaların karar alma mekanizmalarına ilişkin kapsamlı ve eşzamanlı bilgi edindiklerini ifade etti. Edinilen bilgilerin özellikle belirsizliğin arttığı, iş çevrimlerinin değiştiği dönemlerde resmi istatistiklerden daha zamanlı ve detaylı derlendiğinden kendileri için daha da kritik önem arz ettiğine dikkati çeken Uysal, yurt içinde ve yurt dışında yaşanan gelişmeler ile hukuki ve kurumsal düzenlemelerin reel sektör dinamikleri üzerindeki etkilerini anlık izleyebildiklerini, yakın geleceğe dair konjonktürü ve aktarım mekanizmalarını daha iyi analiz edebildiklerini anlattı.

Firma ziyaretleriyle derledikleri reel sektör firmalarının ekonomik görünüme yönelik hissiyat ve duruşlarına ilişkin bilgilerin para politikası karar alma süreçlerinde kullanılan bilgi havuzunu derinleştirip zenginleştirdiğini bildiren Uysal, "Firmalarımızla yaptığımız yüz yüze görüşmeler, konjonktürel gelişmelerin yanı sıra yapısal konular hakkında bilgi edinmek ve firmalarımızı ilgilendiren bir düzenlemenin etkilerini anlamak açısından oldukça faydalı oluyor. Bilmenizi isterim ki sizlerle yaptığımız görüşmeler Merkez Bankası olarak bize ayrı bir sorumluluk daha yüklüyor." ifadelerini kullandı.

Uysal, görüşmelerde iletilen beklenti ve önerilerin, ilgili kamu kurumlarıyla paylaşıldığını ve sorunların çözümünde aracı olmaya çalıştıklarına dikkati çekerek, "Zira sağlıklı ve verimli işleyen bir reel sektörün fiyat istikrarı ve finansal istikrar için vazgeçilmez bir unsur olduğunun farkındayız." dedi. 

- "ANKARA FİRMALARI GÜÇLÜ MOTİVASYONA SAHİP"

Firma ziyaretlerinin para politikasının iletişiminin doğrudan ve daha etkin yapılmasına da katkı sağladığını vurgulayan Uysal, şöyle konuştu:

"Merkez Bankası olarak politika adımlarımızı sizlere daha iyi anlatabilirken, sizlerden de uygulanan politikaların yansımalarını doğrudan öğrenebiliyoruz. Bu çift taraflı iletişim, fiyat istikrarı ile konjonktürel ve yapısal konular hakkında kamuoyunda farkındalık oluşturma çabamıza katkı sağlıyor. Böylelikle Merkez Bankası ve reel sektör arasındaki iletişim köprüsünü daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz."

Uysal, son dönem görüşmelerinde, başta savunma sanayi, makine teçhizat, fabrikasyon metal ve mobilya sektörlerinde olmak üzere Ankara firmalarının ihracatı artırma, verimliliğe odaklanma, pazar çeşitliliğini ve ürün kalitesini artırma konusunda güçlü motivasyona sahip olduklarını gördüklerinin altını çizdi.

- "SAĞLIKLI VE KAPSAYICI BÜYÜMEYE KATKI"

Firmaların dinamizm, yenilenme ve küresel rekabet koşullarına uyum sağlama hususunda önemli adımlar attıklarını ve ülke ekonomisine yaptıkları katkıyı artırdıklarını memnuniyetle takip ettiklerine işaret eden Uysal, Merkez Bankası olarak fiyat istikrarını sağlama ve finansal istikrarı destekleme hedeflerini gözeterek sağlıklı ve kapsayıcı büyümeye katkı verme amacıyla hareket ettiklerini kaydetti.

Uysal, "Karşılıklı güven, iş birliği ve iletişimi geliştirerek çalışmaları önümüzdeki dönemlerde daha da zenginleştirerek sürdürmeyi hedefliyoruz." dedi.

(AA)