1
“FETÖ Çatı İddianamesi”nde FETÖ’nün mali yapılanmasının arkasında Kaynak Holding, Koza-İpek Holding olduğuna dikkat çekiliyor. Koza-İpek Şirketleri’nin 2004 yılına kadar zarar ettiği ve iflasın eşiğinde olduğu, ancak FETÖ’nün topladığı paralar sayesinde söz konusu şirketin kaynağı açıklanamayan yüksek karlar elde ettiği iddia ediliyor. İddianamede Koza-İpek Holding hakkında şu görüşlere yer veriliyor:
“Koza-İpek Şirketleri zarar edip iflas etmek üzere iken 2004 yılı sonrası kara geçip her yıl büyümüştür. Grubun her yıl büyümesinin ve artan öz kaynaklarının mantıklı bir açıklaması yoktur.
Şirketlere her yıl kaynağı tespit edilmeyen para girişi yapılmıştır. Bu para girişinin kaynağı sonradan FETÖ’nün topladığı paranın şirketlere aktarılması olarak tespit edilmiştir. Koza-İpek Grubu içindeki bütün şirketler, kaynağı açıklanamayan yüksek karlar elde ettiklerini beyan etmişlerdir.
Koza-İpek şirketlerinden ABD’deki FETÖ’nün kuruluşlarına bağış olarak yüklü para transferi yapılması, himmetin burada toplandığını doğrulamıştır. Halka açık Koza Altın A.Ş’nin gelirlerinden usulsüz limitlerin çok üzerinde FETÖ’nün kuruluşu İpek Üniversitesi’ne bağışlar yapılmıştır.
Bu konuda Sermaye Piyasa Kurulu şüpheli Hamdi Akın İpek hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Bütün bu hususlardan şüpheli Hamdi Akın İpek ve ailesinin izah edilemeyen Gülen sevgisinin kaynağı da anlaşılmaktadır. Serbest piyasa şartlarında iflas etmek üzere olan şirketlerin görünmez bir el tarafından desteklenip alıp yürümesinin altındaki gerçek neden FETÖ’nün kafaladığı kişilerden hayır, din, iman diyerek topladığı haksız himmet parasıdır.”
Çatı İddianame’de Kaynak Holding’in örgütün yurt dışı ve yurt içindeki faaliyetlerini finanse etmek üzere kurulan bir şirketler topluluğu olduğuna vurgu yapılıyor. Holding hakkında şu iddialara yer veriliyor:
“Kaynak Holding’in 2013 yılı sermayesi 54 milyon lira gözükmektedir. Holdingin 21 şirketi, bunlara bağlı yüzlerce şubesi ve 8 bin 53 çalışanı vardır. FETÖ’nün Kaynak Holding sorumlusu Naci Tosun’dur. Onun yardımcılığını Erkan Ünal yapmaktadır.
Gülen’in mal varlığına tedbir
15 Temmuz darbe girişimi sırasında meydana gelen zararın giderilmesi istemiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı davada, Fetullah Gülen’in telif haklarından doğmuş alacakları ve tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasına karar verildi. Kararın Gülen’in ABD’deki banka hesaplarına da uygulanabilmesi için çalışılıyor.
26 Ekim 2015’te Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına karar vermişti. Koza İpek Holding’e daha önce 1 Eylül 2015’te operasyon düzenlenmiş ve Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek hakkında gözaltı kararı alınmıştı. Holding bünyesinde Kanaltürk, bugün TV, Bugün Gazetesi, Millet Gazetesi ve Kanaltürk Radyo’yu bulunduran İpek Medya Grub u ise kapatılmıştı.
Bağış yapamayınca mazot kaçakçılığı operasyonu
İddianamede haksız kazanca örnekler şirket ve şahıs isimleriyle birlikte yer alıyor. Gürmed Medikal isimli firma sahibi Mehmet Sungur’un kamu hastaneleri ile sözleşmeler imzaladığı,Sakarya’daki kamu hastanelerine 2010-2014 yılları arasında düşük bedelli malları yüksek bedelle hastanelere satarak haksız kazanç elde ettiği iddiasının araştırıldığı ifade ediliyor.
İddianamede anlatılan haksız kazanca örneklerin bazıları şöyle:
“Gaziantep Nizip’te Gülen cemaatine mensup polislerin 2012 yılına kadar Atık Geri Kazanım Tesisi’ni işleten şirket yetkililerinden her ay 5 bin lira bağış aldığı, şirketin işleri kötüye gittiği için bağış yapamadığı, Nizip Kom Şube Müdürlüğü’nün 03 Mayıs 2013’te mazot kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla şirket yöneticisi ve çalışanlarına operasyon yaptığı tespit edilmiştir.”
Kurban paraları ülke imamlarına
“Nakliye ve hafriyat işiyle uğraşan bir kişinin verdiği ifadede paralel yapı içerisinde faaliyet yürüttüğünü, Sızıntı ve Zaman gazetesine abone topladığını, kurban hisselerini nakit para olarak topladığını, hayır işlemek isteyen kişilerden kurban parası toplandığını, öğrencilere burs adı altında paralar toplandığını, himmet parası olarak 240 bin doların yurt dışına çıkarıldığını, kurban kesimi sırasında kişilerden hisse başına fazla para alındığı halde gerçekte kurbanlık hayvanın küçük meblağlara alınıp aradaki tutarın ülke imamlarına teslim edildiğini, bazı şirketlerin tamamen örgüt sermayesiyle kurulduğunu, cemaatin sohbet grupları bulunduğunu anlattığı, anlaşılmaktadır.”
(Milliyet)