Antalya'ya, "turizm güvenliği" kapsamında gelerek temaslarda bulunan Büyükelçi Dominick Chilcott, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngiltere ve Türkiye arasındaki politik ve ekonomik ilişkilere değindi.
Öncelikle İngiliz hükümeti ile Türk hükümeti arasındaki ilişkinin çok köklü ve güçlü olduğuna işaret eden Chilcott, "Bunun dışında Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İngiltere Başbakanı May arasındaki ilişki çok güçlü. Kişisel olarak da aralarındaki ilişki çok güçlü. Sadece geçen sene üç kez karşılıklı, yüz yüze görüşme yaptılar." diye konuştu.
İki hükümet yetkilileri arasında da önemli iş birlikleri olduğuna değinen Chilcott, bunlardan birinin güvenlikle ilgili olduğunu söyledi.
Chilcott, "Örneğin terörle mücadale, organize suçlar ve yasa dışı göçün önlenmesinde iki ülke birlikte çalışıyor. Dış politika alanında da çok yakın bir iş birliği var. İki ülke de NATO müttefiki. Ayrıca İngiltere, Avrupa Birliği için Türkiye'nin en büyük destekçisi." dedi.
"Türkiye, İngiltere'nin ikinci en büyük ihracat pazarı"
İş ilişkilerine bakıldığında da gelişmelerin olumlu bir seyirde ilerlediğine vurgu yapan Chilcott, iki ülke arasındaki ticaretin sadece geçen yıl yüzde 9 büyüdüğünü bildirdi.
Son 10 yıla bakıldığında iki kattan fazla ticaretin arttığını belirten Chilcott, şöyle konuştu:
"Şu anda Türkiye, İngiltere'nin ikinci en büyük ihracat pazarı ve 22 milyar doları geçen bir ticaret hacmine sahibiz. Her iki ülke de bu ilişkileri daha da geliştirmek istiyor. 22 milyar dolarlık ticaret hacmi yeterli değil kesinlikle. Neden 50 milyar dolar olmasın? Her zaman bu rakamları artırmak için potansiyel var, daha çok çalışmalıyız. Türkiye'nin 82 milyon nüfusu var. İngiltere ise 66 milyonluk bir ülke. İkisi de büyük pazarlara sahip ve daha fazla birlikte çalışılabilir. Hem daha fazla ortak girişim yapabiliriz hem de iki ülkedeki ortak yatırımları artırabiliriz."
Brexit'in İngiltere-Türkiye ilişkilerine olası etkileri
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecine (Brexit) de değinen Chilcott, "Brexit ile ne olacak tam olarak bilmek imkansız. Geleceği bugünden ön görmek aptallık olur. Fakat İngiliz hükümetinin isteği Brexit olsun ve anlaşmalı bir şekilde olsun." dedi.
Chilcott, İngiliz hükümetinin yumuşak bir çıkış olmasını istediğine dikkati çekerek, "İngiltere hükümeti, ayrıca AB ile olan ortaklığımızda serbest ticaretle ve şu anki mevcut güvenlik anlaşmaları devam etsin istiyor. AB ile eğer böyle bir Brexit olursa Türkiye ile olan ilişkilerimiz de etkilenmez. Bundan eminim ve ticaret de daha fazla artar. Hatta belki yeni fırsatlar da olabilir. Hatta Avrupa Birliğindeki bazı ticari kısıtlamaları aşmamız da mümkün olabilir." ifadelerini kullandı.
Hard Brexit ilişkilerimize zarar verebilir
Bir anlaşma olmadan Brexit olması halinde bunun olumsuz sonuçlar doğuracağını belirten Chilcott, "Biz buna 'Hard Birexit' diyoruz. O zaman bu kısa vadede bazı zorluklar getirir. Çünkü şu anda ticaretimizin yüzde 95'i ortak pazar anlaşması çerçevesinde yürüyor. Anlaşma olmadan Gümrük Birliğinden çıkarsak, o zaman Asya ve Çin'in ticareti ile karşılaştırılırsa zararlı bir çıkış olabilir. Ayrıca 1963'te imzalanan bir anlaşma var, Ankara Anlaşması, Türkiye'nin de taraf olduğu. Brexit olduktan sonra artık Türkiye ile böyle bir anlaşma olmayacak. Bir de böyle bir durum var." diye konuştu.
Brexit sürecinde referanduma gidildiğini hatırlatan Chilcott, şöyle devam etti:
"Tabi ki İngiliz halkının, Birleşik Krallık halkının bu konudaki fikri test edildi, bu da bir şekilde anlaşıldı. 2016'da yapılan referandumda yüzde 52 çıkmak, yüzde 48 de kalmak istedi. Çok yakın bir sonuçtu. İnsanlar Brexit için oy verdiler, ama şimdi Brexit'i gerçekleştirmek zor bir durum yarattı Birleşik Krallık'ta. İnsanlar daha farklı hissediyor olabilir, ama bu konuda şu anda sadece spekülasyon yapabiliriz. Ne dersek spekülasyon olabilir."
(AA)