Maliye Bakanı Naci Ağbal: O süre 5 yıldan 3 yıla düşecek

Maliye Bakanı Ağbal ''Yakında yapacağımız bir yasal düzenlemeyle vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla düşürüyoruz. Böylelikle vatandaşlarımız sadece geçmiş 3 yıla ilişkin incelemeyle muhatap olacaklar'' dedi.

1

Maliye Bakanı Naci Ağbal, vergi inceleme süresinin 5 yıl olduğunu anımsatarak "Herhangi bir şekilde bir gün gelip, 'getirin bakalım defterleri, 2011  yılının defterlerine bakalım.' diyoruz. 5 yıl çok uzun bir süre. Bir mükellefin 5  yıl sonra hala, '5 yıl önce ne olacak?' diye kafasında tereddüt oluşması doğru  değil. Maliye Bakanlığı da '5 yıl nasıl olsa uzun bir süre' deyip daha rahat  hareket ediyor. Halbuki ben istiyorum ki Maliye Bakanlığı rahat hareket etmesin,  daha sıkı çalışsın. Onun için inşallah yakında yapacağımız bir yasal düzenlemeyle  vergi inceleme süresini 5 yıldan 3 yıla düşürüyoruz. Böylelikle vatandaşlarımız  sadece geçmiş 3 yıla ilişkin incelemeyle muhatap olacaklar. Böylelikle mükellefler de idare de daha yakın bir zamanda vergi konularına bakacaklar."

Ağbal, Bayburt Valiliği tarafından Şeyhhayran Mahalle odasında  organize edilen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, İslam aleminin Kurban  Bayramı'nı kutlayarak, Allah'tan kesilen kurbanların kabul olmasını diledi.

Ağbal "Özellikle şunu açıkça ifade  etmek gerekiyor ki HDP'li belediyeler açık bir biçimde terörizmin finansmanı  işini yapıyorlar. Terör örgütünün finansmanını bunlar sağlıyor" dedi.

Türkiye'nin önemli dönemeçlerden geçtiğini belirten Ağbal, "15 Temmuz  darbe girişimi, bizi derinden yaralayan, üzen, bu toprakların hiçbir şekilde  kabul edemeyeceği bir ihanet girişimidir. Bugün 12 Eylül darbesinin yıl dönümü.  Kurban Bayramı'nı idrak ettiğimiz böyle bir dönemde 12 Eylül darbesini de  hatırlatmaktan kendimi alıkoyamayacağım. Bu ülkenin gelişmesi, kalkınması,  demokrasinin kökleşmesi noktasında her zaman için darbeler bu ülkeye zarar  vermiştir. Darbelerin hedefinde millet, demokrasi, hukuk devleti, bu milletin  kalkınması ve gelişmesini engellemek vardır. Allah bir daha ne darbeleri ne darbe  girişimlerini bu ülkeye göstermesin." diye konuştu.

Ağbal, 15 Temmuz gecesi milletin gösterdiği dik duruşun takdire şayan  olduğunu dile getirerek, o gece canlarını feda edip bu millet ve memleket için  şehit olanları rahmetle andı.

"Daha fazla demokrasi, hukuk devleti, daha fazla evrensel normlarda  bir ülke, hayalimiz bu." ifadesini kullanan Ağbal, şöyle devam etti:

"İstiyoruz ki çocuklarımız, torunlarımız bizden daha güzel bir ülkede  yaşasınlar, bunu da hak ediyorlar. İftihar ediyoruz bu milletin, ümmetin mensubu  olmaktan ama bunu kalkınma ve büyüme çabalarımızla da desteklememiz lazım. Bu  millet geçmişi, geldiği medeniyet bekraundu itibariyle dünyada az sayıdaki  medeniyetten biri. Köklerimiz, dayandığımız dayanaklarımız bütün dünyada takdir  gören bir medeniyet. Bizim bu devraldığımız medeniyeti çok daha ileriye taşımamız  lazım. Hükümet olarak devraldığımız bu görevi büyük bir gayretle yürütüyoruz."

Ağbal, her gün yeni projelere imza attıklarını ve yeni açılışlar  yaptıklarını belirterek, Türkiye için dünya standartlarında mega projeleri tek  tek hayata geçirdiklerini anlattı.

Türkiye'nin terör belasıyla da mücadele ettiğine değinen Ağbal, "Bir  taraftan PKK terörü, bir taraftan DEAŞ terörü, bir taraftan da FETÖ terör  örgütü... Bunların hepsi bu ülkenin geleceğine kast etmiş vaziyette ama bu  milletten korksunlar. Bu milletin gücü, bunların hepsini alt etmeye yeter. PKK  terör örgütünün ortaya koyduğu şiddete dayalı bu anlayışı ortadan kaldırmak  suretiyle gereğini yapacağız. Mücadele her geçen gün daha da artacaktır. İnlerine  girilecek ve bunlar tek tek yok edilecek. Nerede olurlarsa olsunlar ister Türkiye  içinde ister Türkiye dışında."

'ADETA BELEDİYENİN BİZATİHİ KENDİSİ BİR TERÖR YUVASI HALİNE GELMİŞ'

Terör örgütü veya terörün çok boyutlu, çok farklı görünümlerde  faaliyet gösterdiğine işaret eden Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir grup, elinde silah açıkça Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyor.  Bir grup terör mensupları da yasal görünüm altında bu terör örgütlerine açık  destek veriyor. Bu terör örgütlerinin sivil uzantıları var. Yerine göre dernek  var, vakıf var. Açıkça terörizmi finanse ediyor. Yine bu terör örgütlerinin  kamuda da sivil uzantıları var. Dün 28 belediyeye hükümetimiz tarafından kanun  hükmünde kararnameye dayalı olarak el konuldu, kayyumlar atandı. Özellikle şunu  açıkça ifade etmek gerekiyor ki HDP'li belediyeler açık bir biçimde terörizmin  finansmanı işini yapıyorlar. Bu milletin paraları, kaynakları her belediyede  olduğu gibi onlara da aktarılıyor ama bu belediyeler, bu yöneticiler kendilerine  aktarılan bu kaynakları, paraları doğrudan doğruya, dolaylı olarak birtakım  hilelerle, birtakım yöntemlerle terör örgütüne, terör örgütünün yandaşlarına  aktarıyorlar. Terör örgütünün finansmanını bunlar sağlıyor."

Ağbal, uzun süredir ilgili kamu kurumlarının bu konuda çalışma  yürüttüğünü belirterek, "Bu belediyelerdeki yöneticilerin, belediyelerin  kaynaklarını nasıl terör örgütüne veya terör örgütünün mensuplarına  aktardıklarına ilişkin kapsamlı çalışmalar ve değerlendirmeler yapılıyor ve şu  ortaya çıkıyor ki bunlar göstere göstere bu milletin kaynaklarını, bu terör  örgütüne aktarıyorlar." dedi.

Normalde bir belediyenin, vatandaşın ihtiyaç duyduğu hizmetleri  yapması gerektiğini ifade eden Ağbal, "Bunlar ne yapıyor? Gelen parayı hiçbir  şekilde halka hizmet olarak aktarmadan, bir şekilde dolambaçlı yollar bularak,  hilelere başvurmak suretiyle bunlara aktarıyorlar. Adeta belediyenin bizatihi  kendisi bir terör yuvası haline gelmiş." diye konuştu.

Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Düşünebiliyor musunuz bir belediye başkanı, o belediyedeki bir işçiye  hesap veriyor. Niye? Çünkü o işçi, o belediye içerisinde, o terör örgütünün üst  yöneticisi. Devletin böyle bir yuvalanmaya, böyle bir yapılanmaya müsaade etmesi  mümkün mü? Yani eşkıya belediyenin içine girmiş, eşkıya belediyeyi yönetiyor. Ne  yapacak devlet, buna selam mı duracak? Kimse kusura bakmasın, Türkiye Cumhuriyeti  bir hukuk devletidir, Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarını, milletin kaynaklarını  teröristlere aktaranlara ve belediyeyi de bizatihi terör yuvası haline  getirenlere asla meydanı bırakmayacağız."

'SÜRATLE BU TERÖRİZM FİNANSMANININ ÖNLENMESİ LAZIM'

El konulan 28 belediyeye yönetici atandığını anımsatan Ağbal,  belediyelerin vatandaşlara götürmediği hizmetlerin yakın zamanda ulaştırılacağını  söyledi.

Ağbal, bu belediyelere oy veren ancak hizmet alamayan vatandaşın da  mağdur durumda olduğunu anlatarak, "Şimdi bazıları demokrasi, hukuk devleti,  bunlardan bahsedecekler. Esas şundan bahsetmek lazım? Nasıl oluyor da vatandaşın  oylarıyla seçilen bir belediye yönetimi kaynaklarını teröristlere aktarıyor?  İnşallah bunlar hukuk önünde, mahkemeler önünde hesaplarını ayrıca verecekler ama  hükümet olarak bu terör yapılanmasının belediyede devam etmesine asla müsaade  edemeyiz ve hükümetimiz tarafından da gereği yapıldı." dedi.

İster legal görünümlü terör yapılanmaları olsun, ister legal görünümlü  terör yapılanmalarına destek verenler olsun, bunların hepsinin üzerine tek tek  gidileceğini dile getiren Ağbal, "Kim teröre destek oluyorsa, kim terörün  finansmanına destek oluyorsa, kim teröriste para veriyorsa, kim teröriste kaynak  aktarıyorsa, kim teröriste kul, köle oluyorsa devletin bütün gücü onların  üzerinde olacak. Devletin, hukuk devletinin sağladığı bütün imkanlarla bunlarla  mücadele edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, terörizme finansman sağlayan herkesin tek tek tespit  edileceğini vurgulayarak, "Tespit edilenler var, hepsinin üzerine tek tek  gidilecek. Terörle mücadele çok kapsamlı, çok boyutlu bir mücadele. Tek başına  silahlı mücadele yetmez, özellikle bunun finans kaynaklarının süratle kurutulması  lazım. Süratle bu terörizm finansmanının önlenmesi lazım. İnşallah bu konuda  hükümet olarak, bakanlıklar olarak gereken mücadeleyi tek tek yapıyoruz." diye  konuştu.

Bugün Türkiye'nin herhangi bir şekilde Kürt problemi olmadığına  dikkati çeken Ağbal, "Kürt vatandaşlarımızın PKK problemi var. Bu topraklarda, bu  bayrak altında bin yıldır yaşayan bütün kardeşlerimiz bizim nezdimizde aynıdır,  birdir, beraberdir. Kimse bizi bölemez ne olursa olsun, adı Türk olmuş, Kürt  olmuş, Laz olmuş, Çerkez olmuş. Hepsi tek Türk milletidir. Biz onun için  milletimize nerede hizmet gerekiyorsa orada hizmeti götüreceğiz." ifadelerini  kullandı.

'BU TERÖR ÖRGÜTLERİ SANIYORLAR Kİ BU SALDIRILARLA TÜRKİYE'Yİ YILDIRACAKLAR'

Bakan Ağbal, 23 vilayeti kapsayan kapsamlı kalkınma hamlesi paketini  açıkladıklarını anımsatarak, bu vilayetlerin büyük ölçüde doğu ve güneydoğu  illerinde yer aldığını söyledi.

Bu illerde altyapıdan ulaşıma, sağlıktan eğitime kadar her alanda  kapsamlı bir kalkınma hamlesi gerçekleştireceklerini belirten Ağbal, bu  bölgelerde işsizliğin azaltılması, sanayinin ve üretimin buralara gelmesi için de  önemli adımlar atacaklarını ifade etti.

Ağbal, bu illere vergi teşvikleri sağlanacağını aktararak, kamunun  ihtiyaç duyduğu malları özellikle bu bölgelerdeki üretim yapan işletmelerden  almak istediklerini vurguladı.

Bu yolla buralardaki istihdamı artırmak ve ekonomiyi geliştirmek  istediklerini paylaşan Ağbal, "Bunlar çok önemli. Bizim vatandaşla hiçbir  sorunumuz olmadığı gibi, vatandaşın başımızın üzerinde yeri var, yeter ki bu ülke  büyüsün, kalkınsın." dedi.

FIRAT KALKANI OPERASYONU

Ağbal, terör belası ile sonuna kadar mücadele edeceklerini ve terörü  Türkiye'nin gündeminden çıkaracaklarını belirterek, "Fırat Kalkanı Operasyonu'na  başladık. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü açıkça tehdit eden hangi güç odağı  olursa olsun, ülke olarak, devlet olarak bunlarla mücadele edeceğiz. Silahlı  Kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz bu operasyonun içerisinde büyük bir  fedakarlıkla mücadele yürütüyor. Dualarımız onlarla, Allah onlara yardım etsin ve  her türlü kötülüklerden korusun." diye konuştu.

Suriye'de de Irak'ta da istikrarın sağlanması, bölgeye barışın  gelmesi, İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşının bitmesi için Türkiye'nin elinden  gelen bütün gayreti göstereceğine dikkati çeken Ağbal, "Bu bölgede Türkiye  olmaksızın hiç kimsenin çözüm üretemeyeceğini herkes bilecek. İslam coğrafyasında  oluşan kara bulutların, kan ve gözyaşının dağılmasını diliyorum. İnşallah bu  bölge bir barış, adalet, kardeşlik bölgesi haline gelir ve bunu da bu ümmet  içerisinde bu millet sağlayacak." ifadelerini kullandı.

VAN'DAKİ TERÖR SALDIRISI

Ağbal, Van'da bugün alçak bir terör saldırısı meydana geldiğini  anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu terör örgütleri sanıyorlar ki bu saldırılarla Türkiye'yi  yıldıracaklar. Asla yılmayacağız, asla pes etmeyeceğiz. Bunlar bir yapıyorsa biz  10 yapacağız. Üzerlerine gideceğiz, inlerinde bunları inşallah kahru perişan  edeceğiz. Yeter ki biz millet olarak bir, beraber ve kardeş olalım. Birliğimizi  ve beraberliğimizi pekiştirelim. 15 Temmuz gecesi bu millet öyle bir birlik,  beraberlik gösterdi ki... Zor zamanlarda şu, bu gibi hiçbir ayrımın olmadığını,  sadece ve sadece bu milletin birliği ve beraberliği olduğunu gösterdi. Onun için  milletimizle iftihar ediyoruz. Siyasiler olarak hepimizin sorumluluğu bir kez  daha arttı. Bir millet ki o gece olanlara karşı hiç aklına bir şey getirmeden  meydanlara çıkmışsa, bugün bu ülkenin kaderine hükmeden bütün siyasetçilerin,  ister iktidar olsun, ister muhalefet olsun çok daha sorumlu, bilinçli, şuurlu  şekilde bu millete hizmetlerimizi artırmamız gerekiyor. Rabbim inşallah bu şuurda  daim etsin, birliğimizi ve beraberliğimizi artırsın. Çok farklı alanlarda  hizmetler yapıyoruz, yeter ki vatandaşımızın önü açılsın, işi açılsın, aşı  büyüsün."

Ülkede ekonominin, istihdamın gelişmesi için çok farklı alanlarda  çalışma yürüttüklerini belirten Ağbal, "15 Temmuz gecesinden sonra ekonominin,  yatırımların önünü açan gerçekten ülkeye kısa ve orta vadede etki yapacak çok  sayıda yasal düzenlemeye imza attık. Bu konuda bizlere destek veren, önünü açan  Sayın Başbakanımıza da teşekkür ediyorum. İnşallah yapmış olduğumuz düzenlemeler  de ülkemizin kalkınmasına yardımcı olacak." dedi.

Ağbal, özellikle özel sektörün maliyeye karşı bir çekingenliği  olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Korkuyor millet maliyeden. Diyorum ki Maliye Bakanı olarak, şu  çekingenliği, korkuları ortadan kaldıralım. Biz vatandaşımıza inanıyoruz,  güveniyoruz. Vatandaşımız dişi ile tırnağı ile ekmek kazanmaya çalışıyor.  Kendisine de başkasına da iş sağlıyor, ekmek veriyor. Dolayısıyla Maliye  Bakanlığı olarak bizlerin özellikle işverenlerimize, iş alemine çok daha olumlu  yaklaşması, güvenmesi lazım. Maliye Bakanı olarak her zaman söylüyorum,  mükellefin hakkı her şeyin üzerindedir, bizim nezdimizde her mükellef beyanı da  doğrudur, yaptığı iş de doğrudur. Hata yapmış olabilir, hatayı herkes yapar. O  zaman da Maliye Bakanlığı olarak bu kardeşlerimize doğruyu, iyiliği, güzelliği  anlatmamız lazım. İnşallah önümüzdeki dönemde yeni düzenlemeleri de bu anlamda  hayata geçireceğiz."

Bayramlaşma programına eski İçişleri Bakanlarından Ülkü Gökalp Güney,  Vali İsmail Ustaoğlu, AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, AK Parti  İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt  Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal,  CHP İl Başkanı İbrahim Kaldırımoğlu, MHP İl Başkanı Bekir Kasap, Saadet Partisi  İl Başkanı Osman Temur, diğer ilgililer ve vatandaşlar katıldı.AA