Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında gerçekleştirilen "Madencilik Sektör Toplantısı"nda konuştu.
Nisan ayı itibarıyla yeni bir sürecin başlangıcını ifade eden Milli Enerji ve Maden Stratejisi'nin lansmanını yaptıklarını hatırlatan Albayrak, madenin ekonomik, toplumsal ve istihdamdaki önemine işaret etti.
Albayrak, katma değerli sektörlerin başında gelen madenciliğin, mesafe olarak katetmesi gereken büyük yolu olduğuna dikkati çekerek, "Ham maddede bir çarpansa, yarı mamülde sekiz, tam mamüle döndüğünde ortalama 24 çarpana kadar çıkabilecek bir katma değer üretebilecek bir sektörden bahsediyoruz. Gayrisafi milli hasılaya oranı, ortalama, madencilik anlamında ileri düzeyde olan ülkelerin yüzde 5,6,7'lerde hisse aldığı bir sektörden bahsederken Türkiye'de bu oran yüzde 1'lerde. Bunun Türkiye ekonomisi açısından 5,6,7 katı büyüyebilecek bir potansiyeli var." ifadelerini kullandı.
Madende yeni model
"Biz ham kromları ham bakır, ham altınları ihraç ediyoruz ancak 10 katına bize geri dönüyor. Bu model, hem yatırımcı dostu hem ülkeye, istihdama ve sektörün büyümesine katkılı hem de ortaya konan katma değerle Türkiye'nin cari açığına ilaç olacak bir süreç olmalı. Türkiye son 10 yılda ortalama 44 milyar dolar enerji ithal ederken 10,6 milyar dolar ortalamayla ham ve yarı mamul maden alanında ithalat gerçekleştirmiş. Bu maden sahalarıyla ilgili yeni bir model oluşturacak süreçle ilgili konuyu ciddi bir iyileştirme noktasında halledeceğiz. Maden yönetmeliğini 30 Eylül'den önce hayata geçireceğiz. MTA'nın yurt dışı düzelemesini meclisten geçirdik. üçüncü ülkelerde kamu olarak önümüzü açacak modellerle özel sektörün iş bitiriciliğini kamunun bilgi birikimiyle harmanlayacağız. Bu konuda DEİK ile de görüşüyoruz."
Güvenlik olmazsa olmaz
Albayrak, en kritik ve sıfır toleransla yaklaşacakları konularından birinin de güvenlik olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Allah korusun bir kaza olduğu zaman madencilik sektörü duruyor. Bir işletmede yapılan hata tüm sektörü etkiliyor. Sektörün belki 10-20 yılını alabiliyor. Türkiye'nin bu kadar süre kaybetme lüksü yok. Bu kadar yer altı kaynağımız var, bununla ilgili tüm bilimsel çalışmalarla birlikte altyapısal iyileştirme ve geri dönüşümü sağlayacağız ama babadan kalma metotlarla değil. 21. yüzyıldayız, kendimizi ve Türkiye'yi güncelleyeceğiz. Katma değerli kurumsallaşmış bir sektöre dönüşme stratejisini izlememiz lazım. Bununla ilgili aldığımız kararlardan kimse endişe etmesin. İş sağlığı ve güvenliği, bundan sonraki sürecin sacayağıdır. Maden yönetmeliğiyle ilgili husus tamamlandı, müsteşar beyden geçti ve bana geldi. İnşallah ağustos ayı içinde yönetmeliği çıkartıyoruz." (AA)