Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca "Arama-Üretim Sektörü İstişare Toplantısı"nın 11'incisi Batman’da gerçekleştirildi.
Bakan Dönmez'in başkanlığında Türkiye Petrolleri Kristal Park Tesisleri'nde yapılan toplantıya, petrol ve doğal gaz sektörünün temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Dönmez, Batman'ın petrol üretim tarihinde önemli bir yer sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin ilk petrol kuyusu Raman-8'in 71 yıldır bu toprakların bereketini enerjiye dönüştürmeye devam ettiğini anlattı.
Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin ilk petrol rafinerisi de yine burada, Batman'da kuruldu. Türkiye'nin en yüksek graviteli petrolünü de Anadolu'nun bu mümbit coğrafyasından çıkarıyoruz. Batman bu yönüyle petrol tarihimizin hafızasıdır. Petrol bu şehrin kaderini öylesine değiştirdi ki; 1950'lere kadar küçük bir yerleşim yeri olan Batman, bugün 600 bin nüfusuyla bölgenin yıldızı, her gün daha da parlayan bir şehre dönüştü. Batman'daki kuyulardan fışkıran zenginlik, Türkiye'nin de kaderini değiştirdi. Türkiye Petrolleri'nin burada büyümesi beraberinde BOTAŞ, TÜPRAŞ, PETKİM, Petrol Ofisi gibi Türkiye'nin en büyük şirketlerinin de kuruluşuna vesile oldu."
- 17 YILDA 1,5 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Güvenlik güçlerince bölgede yürütülen başarılı operasyonlarla tesis edilen huzur sayesinde yakalanan istikrarın bölge ekonomisine katkı sunduğuna işaret eden Dönmez, bölgede huzur ve istikrar ortamının gelişmesinin insanların refahına, zenginleşmesine de katkı sağladığını aktardı.
Dönmez, Batman'a son 17 yılda petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetleri için yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildiğini ifade ederek, bugün ham petrol üretiminin yüzde 37'sinin Batman'dan karşılandığını, daha da geriye gidilecek olursa 1934'ten bu yana açılan kuyuların yüzde 25'ini, yapılan metrajın ise yüzde 23'ünü Batman'da gerçekleştirdiklerini bildirdi.
- "HER DAİM SAHADA OLACAĞIZ"
Türkiye'nin hidrokarbon kaynakları açısından önemli olduğuna işaret eden Dönmez, şu bilgileri verdi:
"Hidrokarbon kaynakları açısından zengin bir ülke değiliz. Ancak 'coğrafya kaderdir' deyip, elimiz kolumuz bağlı oturamayız. Dünyanın en büyük petrol şirketleri kaynak zengini olmayan ülkelerden çıkıyor. Demek ki; önemli olan husus, doğru planlama ve strateji. Petrol ve doğal gaz bugün enerji ithalatımızın büyük bir kısmını oluşturuyor. Dünyadaki siyasi gelişmeler bu emtianın fiyatlamasında büyük bir rol oynuyor. Dış kaynaklı çalkantılardan etkilenmemek için yerli üretimin azami oranda artmasına büyük önem veriyoruz. Kimi zaman medyada 'Yine petrol buldular' tarzı, gösterilen emeği küçük düşüren haberlere üzülerek rastlıyoruz. Petrol ve doğal gazla ilgili medyada speküle edilen rakamlar bizim tarafımızdan teyit edilmedikçe itibar etmeyin. Buralardan gelecek müjdeli haberlerin milletimizin nazarında ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. İnşallah çalışmalarımızdan güzel neticeler alırsak bunları milletimizle paylaşmak bizler için büyük bir gurur ve mutluluk vesilesi olacak."
Türkiye'de hidrokarbon kaynaklarının sınırlı olduğunu aktaran Dönmez, "Fakat bu yerimizde sayacağımız, eldekileri çıkarmayacağımız anlamına gelmiyor. Bulduğumuz miktarın az ya da çok olmasından öte, önemli olan bu rezervlerin üretilebilir hale gelmesi ve ülke ekonomisine kazandırılmasıdır. Bu konuda teknolojinin bütün imkanlarını, yerli ekipman ve yerli insan kaynağımızla birleştirerek sonuna kadar gideceğiz. Bu konuda asla havlu atmayacağız, pes etmeyeceğiz, durmayacağız, yılmayacağız, yerin altında ne varsa milletimizin emrine ve hizmetine sunmak için her daim sahada olacağız." diye konuştu.
- "YAKLAŞIK 80 MİLYAR DOLAR MİLLETİMİZİN CEBİNDE KALDI"
Dönmez, özel sektör ve kamu eliyle açılmasını planladıkları 174 kuyunun bu ay başı itibarıyla 143'ünü tamamladıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Petrol üretimimizin ilk gerçekleştiği günden bu yana toplam 75 milyar dolar değerinde ham petrol ürettik. Doğal gazda ise bu rakam 3,8 milyar dolara ulaştı. Bu şu anlama geliyor. Yaklaşık 80 milyar dolar milletimizin cebinde kaldı. Burada tabi son zamanlarda meydana gelen teknolojik gelişmeleri de göz önüne almak gerekiyor. Daha önce üretimi mümkün olmayan sahalarda üretim yapılabilmesi, yeni teknolojilerle üretim kayıplarının önlenmesi ya da mevcut rezervin daha önce üretilemeyen kısımlarına da inilmesi bu artışta önemli pay sahibi."
Burada da yüzde 81'lik bir gerçekleşme oranı yakaladıklarını, sene sonuna doğru bu oranın bir miktar daha yükseleceğini anlatan Dönmez, "Türkiye Petrolleri bu sene yurt içi üretimde hedeflediğimiz 50 bin varil bandını yakaladı. Aralık ayında da yurt içi, yurt dışı toplamda 150 bin varil üretimle tüm zamanların rekoruna ulaştı. Kaya gazında da bu yıl ilk defa çatlatma yöntemiyle ticari petrol üretimi gerçekleştirdik. Sembolik bir üretim rakamı da olsa önemli olan bu yöntemin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de başarıyla uygulanması, bu bilgi ve tecrübenin bizim üretim portföyümüzde de yer alması." diye konuştu.
Bilgi ve tecrübe anlamında en güçlü oldukları alanların başında petrol ve doğal gaz arama ve üretiminin geldiğine işaret eden Dönmez, önümüzdeki yıllarda da bu başarıları hem yurt içinde hem de yurt dışında daha ileri noktalara taşıyacaklarına inandığını aktardı.
Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
(AA)