Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz kendimiz, hem de devlet olarak değil, özel sektör olarak şu anda insansız hava aracımızı mühimmatlı olarak kullanmak üzere inşa ettik ve testler geçti. Bırakın testleri bunlar operasyonlarda şu anda iş görüyor. Bu noktaya geldik" dedi. Erdoğan, Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 'Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nın açılışına katıldı. Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
OPERASYONLARDA İŞ GÖRÜYOR
"İnşallah önümüzdeki dönemde bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. İşte şu anda savunma sanayisinde attığımız adımlar ortada. Hamdolsun. Bizler bir basit tüfek yapamıyorduk. Ama biz burada çok önemli bir şeyi başardık. Artık Türkiye insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi. Bunu başardık. Yani uluslararası camiadan, Amerika'dan bir insansız hava aracı istiyorsun, paranla alıyorsun. Amerika'dan aldığımız cevap, kongreden geçmedi. Hep bununla karşılaştık. Bu bir değil iki değil. Ya biz stratejik ortak değil miyiz? Biz en son İsrail'den almıştık 10 tane. Arıza yapar, tamirini yaptıramazsın. Bunları hep yaşadık. Ama sağ olsun bu komşular bizi mal sahibi yaptı. Şimdi biz kendimiz, hem de devlet olarak değil özel sektör olarak, şu anda insansız hava aracımızı mühimmatlı olarak kullanmak üzere inşa ettik ve testler geçti. Bırakın testleri bunlar operasyonlarda şu anda iş görüyor. Bu noktaya geldik."
En az 10 küresel markamız olmalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "2002'de bilim ve teklonojiye ayrılan kaynak binde 5'ti, Biz önce onu yüzde 1'e çıkardık, 2023 yılına kadar milli gelirden Ar-Ge'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmayı planlıyoruz. Teknopark sayımızı 2'den 63'e çıkardık. İnovasyon kültürünü hem kurumsal hem bireysel alanda köklü bir biçimde yerleştirmek mecburiyetindeyiz. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Türkiye dünya çapında tanınan en az 10 küresel markaya sahip olmalıdır."
AB SÖZ VERiR, YAPMAZ:
3 milyarın 179 milyon eurosu geldi
Mülteci sorununa da değinen Erdoğan, şöyle konuştu: " Mülteci sorunu Türkiye'nin yer aldığı birkaç ülkenin sırtına binmiş durumda. Şu anda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Bize kısa bir süre önce BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi'nde bu sorun gündeme geldi. Bakıyorsunuz doğru dürüst Türkiye'deki bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar, unutturmak istiyorlar. Söylüyorum sonra bazıları kızıyor. İşte AB. Söz verdiler, 3 milyar euro dediler. Mültecilere gelen 179 milyon euro. Söz verilen 3 milyar euro. Süre geçti, yıl bitiyor. Bunlar söz verirler ama yerine getirmezler. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. Verseler de vermeseler de biz bu bombalardan kaçan insanlara insani, İslami, vicdani görevimizi yerine getireceğiz."
14 yıllık sıçramada bilimin payı büyük
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Ar-Ge faaliyetleriyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: "Bilim, teknoloji, sanayi, enerji gibi alanların her biri bizim için önemlidir. Biz bilim ve teknolojiyi ilk sıraya yerleştirdik. Bilimadamlarımızı, teknisyenlerimizi her zaman teşvik ettim. Bilim ve teknolojinin teşviki konusundaki çalışmaları özellikle destekledim. Türkiye'nin geçtiğimiz 14 yılda ortaya koyduğu büyük sıçramada bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum."
Tasarım yetmez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık kendi gemilerimizi yapıyoruz. Ancak sadece gemi tasarım ve inşaatı yetmiyor. Çok güçlü zırhlı taşıyıcılar üretiyoruz. Bunlarda dünyada önemli bir yere geldik" dedi.