Çinli Oppo ilk yılında % 10 pazar payını kaptı

Sıla’lı reklamlarıyla tanınan Oppo, ilk yılında Türkiye telefon piyasasından yüzde 10 pay kapmayı başardı. Oppo Türkiye CEO’su Weijian Zhou, geçen yıl ocak ayına kadar Türkiye’de adı bile duyulmamış Oppo markasının 1 yılda satış rekorları kırdığını söyledi. 

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Çinli Oppo Türkiye pazarına Eylül 2018’de giriş yaptı, ilk telefonunu ise Ocak 2019’da piyasaya çıkardı. 1 yıllık süre zarfında rekor üstüne rekor kırdı. Oppo’nun Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou, 1 senede kaydettikleri mesafeyi “Ocak 2019’da Türkiye’de kimse Oppo markasını bilmiyordu, şimdi her iki kişiden biri tanıyor, satılan her 10 telefondan biri Oppo” diye anlattı. Zhou, “Özellikle Sıla’lı reklamlardan sonra satışlar uçuşa geçti. Avrupa çapında rekorlar kırdık” dedi.

Telefon piyasası açısından 2019 nasıl bir yıldı? Oppo bu süreçte nasıl bir performans sergiledi?

Türkiye akıllı telefon pazarı 2019’u 10,5 milyon ürün hacmiyle tamamladı. Biz de Oppo olarak 2019’u Türkiye’de büyük bir başarıyla noktaladık. Kısa sürede güzel tepkiler aldık, Türkiye OPPO’yu sevdi. İlk ürünümüzü piyasaya sunduğumuzda kimse Oppo’nun adını bile bilmiyordu. Fakat şimdi bilinirlik oranımız 50’nin üzerinde. Aralık ayı itibarıyla yüzde 10 pazar payına ulaştık. Yılın son ayında Türkiye’de satılan 100 bin telefonun 10 bini Oppo oldu.

2020 yılına dair beklentileriniz nasıl?

Biz Türkiye pazarına girerken bir pazar payı hedefi belirlemedik. Bizim için pazar payı hedef değil, sonuç. Amacımız iyi bir marka algısı yaratmak, daha iyi servis vermek ve müşteri memnuniyetini sağlamak. Bunları yapınca pazar payı zaten geliyor. Biz bu trendi sürdürdüğümüz sürece pazar payımız daha da artacaktır. 2020’de Türkiye telefon pazarının yüzde 5-10 büyüyeceğini düşünüyoruz. Tabii biz Oppo olarak pazardan daha hızlı büyüme kaydederiz. Çünkü geçen yıl kimse Oppo’yu tanımıyordu ve yüzde 10 büyüdük. Bu yıl tanınıyoruz ve 10’dan fazla yeni model çıkaracağız. Yüzde 20’leri de görebiliriz.

Türkiye’de mağaza açma planınız var mı?

Düşünüyoruz, lokasyon araştırması da yapıyoruz. Yıl sonuna kadar İstanbul’da bir alışveriş merkezinde mağaza açabiliriz. 

Türkiye’ye babasıyla geldi 1 yılda Türkçe öğrendi

Bu arada siz alıştınız mı Türkiye’de yaşamaya…

Evet çok memnumun. İstanbul çok Güzel bir şehir. Defalarca Boğaz turu yaptım. Çin ve Türkiye’nin çok fazla ortak noktası var. Tarihlerimiz birbirine çok benziyor. Bu beni mutlu edjyor. Ben Türklerle iletişim kurmakta arkadaşlık etmekte hiç zorlanmıyorum. Mesela bizim için aile çok değerlidir. Türkler için de öyle. Benim ailem Kiev’de yaşıyor. Ama babam benimle birlikte Türkiye’ye geldi. Bir Avrupalı için bu anlaşılyması güç bir durum. Ama Türkler bunu anlayabiliyor.

Bu arada Türkçeniz de röportaj verebilecek kadar iyi. Ders mi alıyorsunuz?

Bence yaşadığın ülkenin dilini konuşmak çok önemli. Bunun için neredeyse 1.5 yıldır ders alıyorum. Ama henüz yeterince iyi değilim. Her gün 1 saat Türkçe çalışmak için zaman ayırmaya çalışıyorum. 

Sıla’lı reklamla satışlar uçtu

Reklam ve pazarlamada yerel öğeler kullanmanız, Türkiye’ye özel bir strateji mi, Sıla’nın marka algınıza nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz?

Yeni A Serisi 2020 modellerimizi duyurmak için OPPO’nun Avrupa bölgesinde ilk defa yerel bir kampanyayı biz Türkiye olarak hayata geçirdik. OPPO merkez yönetimi bize güvendi ve yerel kampanyamız için destek verdi. Sıla’yla çok başarılı bir kampanyaya imza attık. Satışlar uçuşa geçti diyebilirim. Sıla’yı ben de dinliyorum. Bence çok doğru bir seçim yapmışız. Son kampanyamızın hikâyesini Türk edebiyatının büyük şairi Orhan Veli’nin şiiri üzerinden kurguladık. Orhan Veli ismi ilk defa bir marka ile yan yana geldi. Bu açıdan kendimizi ayrıcalıklı hissediyoruz.

Reklam kampanyası için Sıla’yla ne kadarlık bir anlaşma yaptığınız merak konusu oldu…

Ne kadar verdiğimizin bir önemi yok, çünkü buna değdi. Geçen sene başırnda kimse Oppo’yu bilmiyordu. Şu anda yüzde 50’nin üzerinde Oppo’nun bilinirlik oranı.  

Çin Korona’yla başa çıkabilecek güçte

Çin’de ortaya çıkan Korona Virüsü, dünyaya korku salıyor. Sizce Çinli markalar bu durumdan etkilenir mi?

Çin hükümeti bununla başa çıkabilecek güçte. Birkaç gün önce başbakanımız bazı şehirlerin bundan etkilendiği, ancak yapılması gereken har şeyi yapacaklarını açıkladı. Bence endişe verici bir durum yok. Markalarla ilgili bir sorun olacağını sanmıyorum. Dünya Sağlık Örgütü’nin de Çin ürünleriyle ilgili bir açıklaması yok. Bu sorunun kısa süre içinde çözülecektir. Elazığ’da deprem olunca Çin’den dostlarım arayıp, ‘nasılsın, her şey yolunda mı’ diye sordular. Sizce benim Türkiye’den kaçmamı gerektirecek bir durum var mı… Ama uzaktan böyle bir algı olaşabiliyor. Çin için de aynı durum geçerli. İnsanlar hayatlarına normal bir şekilde devam ediyorlar.