ŞENAY KÖŞDERE
152 senelik geçmişiyle Türkiye’nin en köklü bankası olan Ziraat’in çatısı altında 2 genç sigorta şirketi bulunuyor. 2010’da kurulan Ziraat Sigorta ile Ziraat Hayat ve Emeklilik, genç ama hızlı koşan şirketler. Bu 2 şirketin başında ise tek genel müdür var: Fikrettin Aksu.
İki seçim, dövizdeki hareket, siyasi belirsizlik derken 2015 pek çok sektör açısından zor bir seneydi… Sigorta sektöründe durum nasıldı?
SEKTÖRÜN İKİ KATI BÜYÜDÜK
Ziraat Finans Grubu bünyesinde 2 sigorta şirketi var. Hangisi daha hızlı koşuyor?
KATILIMCI SAYIMIZ HIZLI ARTIYOR
Emeklilik cephesinde işler nasıl?
Sektör, trafikte zarar yazıyor
Sektörde bir kârsızlık sorunu var sanırım…
Bizim şirketlerimizin kârlılıkları iyi durumda. Sektörün en yüksek özkaynak karlılığı olan şirketleriyiz. Sektörün kârsızlık sorunu ise hayat dışı branşlardan kaynaklanıyor. Bu kârsızlık sürdürülebilir bir şey değil, bu sorun mutlaka aşılmalı. Çünkü sermayedarlar kâr etmedikleri yatırıma para koymazlar. Sektörün sıkıntılı olduğu bazı branşlar var. Bu alanlarda bir takım iyileştirmeler olabilir.
Hangi branşlar mesela?
Sektör trafik sigortalarında zarar ediyor. Ama bildiğiniz gibi trafik sigortası zorunlu sigorta türü. Bu alanı iyileştirmeye yönelik daha güçlü adımlar atılması lazım. Bunun dışında sektörde çok iyi gelişmeler de var.
Mevzuat yürürlüğe girdi altyapı hazırlanıyor
Nedir bu iyi gelişmeler, biraz bahseder misiniz?
Mesela yıllık gelir sigortası mevzuatı ekim ayında yürürlüğe girdi. Bireysel emeklilik sisteminin tamamlayıcısı bir branş bu. Halihazırda bireysel emeklilik sözleşmesinin sonunda, emekliliği hak edenlerin belirli bir süreyle sınırlı maaş alabilme imkanı vardı. Şimdi ömür boyu maaş alternatifi getirildi. Henüz bu branşta piyasaya sunulmuş bir ürün yok. Hazırlık çalışmaları devam ediyor. Hazinenin de bu ürüne yönelik olarak özel tahvil ihracı yapması bekleniyor. Şirketler altyapılarında konuyla ilgili hazırlıklar yapıyorlar. Ama mevzuatının çıkmış olması bile önemli bir gelişme. Bireysel emeklilik şimdiye kadar sadece bir birikim sistemiydi. Adında emeklilik vardı, ama emeklilik sistemi değil, birikim sistemiydi. Artık yıllık gelir sigortasıyla birlikte tamamen emeklilik sistemi oluyor.
MAAŞLAR DEĞİŞECEK
Ne kadar maaş almak mümkün olacak bu sistemde belli mi?
Sistem ömür boyu maaş alma üzerine kurulu olduğu için, şirketler ona göre hesaplar yapacaklar. Birikim tutarı ile bu aktüeryal hesapların sonucuna göre değişen maaş tutarları çıkacak ortaya.
1.000 kişiden 3’ü sınırdan yatırıyor
Müşteri kitleniz nasıl?
En büyük kitlemiz ev hanımları. Kadınlar bireysel emekliliğin önemli müşterileri arasında yer alıyor. Ziraat Bankasıyla çalışan, çiftçiler, emekliler de müşterilerimizin önemli bir kısmını oluşturuyor. Ama tabii biz gençleri bu sisteme çekmeyi de çok önemsiyoruz.
BES’te primlerini üst sınırdan yatıran katılımcı sayınız çok mu?
Sektörün aylık ortalaması 210 TL civarında. Bizimki biraz daha düşük. Bunda müşteri profilimizin de etkisi var. Tabii devlet katkısından azami faydalanmak için azami miktarı yatıranlar da var ama bu katılımcıların toplam içindeki payı ancak binde 3 - 5 seviyesinde.
Kimse fonları değiştirmiyor
Bireysel emeklilikte daha fazla getiri elde etmek için neler yapılmalı, hangi paketleri tercih etmeli?
Bireysel emeklilik sisteminde katılımcıların ödedikleri katkı payları, kendi tercihlerine göre fonlara yatırılıyor. Tabii ekonomik gelişmelere göre bu getiriler farklılık gösterebiliyor. Likit fon seçtiğiniz zaman uzun vadede daha az kazanç söz konusu. Belki de reel olarak kazanamıyorsunuz. Esnek ve hisse fonları seçmek ise belli dönemlerde zarar ettirse bile orta ve uzun dönemde mutlaka kar ettiriyor. Biz Türkiye’de biraz riskten kaçıyoruz, paramız güvenli bir fonda olsun istiyoruz. O da bizi likit fonlara yönlendiriyor. Fonları aldıktan sonra da neredeyse hiç değiştirmiyoruz.. Aslında biraz takip edip, piyasaya göre fonlarımızı değiştirmeliyiz. Yılda 6 kere fon değiştirme imkanı var ama 6 kere değiştiren yok gibi. Çoğunlukla aldığımız haliyle bırakıyoruz.
Yılda 900 bin kişi sisteme giriyor
Son zamanlarda kulislerde sıkça BES’te devlet katkısının kalkabileceği konuşuluyor. Gündemde böyle bir hazırlık mı var?
Bildigim kadarıyla böyle bir durum yok, bunu çağrıştıran bir açıklama ya da düzenleme de duymadım. Devlet katkısı bireysel emeklilik sisteminin bulunduğu noktaya gelmesinde en önemli etken. Yılda 900 bin kişi sisteme giriyor. Neredeyse 9-10 milyar civarı yıllık artıştan bahsediyoruz. Bu artışın lokomotifi devlet katkısıdır.
Avrupa sigortada bizi 10’a katlıyor
Türkiye’deki sigorta sektörünü dünyayla kıyasladığınızda ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?
Türkiye’de sigorta eğilimi düşük. Kişi başına sigorta prim üretimi Avrupa’nın da Asya’nın da çok altında. 2013 rakamlarına göre yıllık kişi başı prim üretimimiz 123 dolar. Asya ortalaması 307 dolar, Avrupa ortalaması 1500 doların üzerinde. Gelişmiş ülkelerde ise 3-4 bini buluyor. 2014’te bir miktar artmış olsa bile hala 150 dolar gibi düşük seviyelerde. Yani daha gidecek çok yol var.
Yüzde 25 kamudan geliyor
Asgari ücretin 1300 TL’ye çıkması en çok bireysel emeklilik sistemine yaradı deniyor. Öyle mi gerçekten?
Asgari ücretin artmış olması sadece şirketlere değil, katılımcılara da fayda sağlayacak. BES’te asgari ücretin yıllık tutarının yüzde 25’iyle sınırlı bir devlet katkısı tutarı var. Dolayısıyla halihazırda brüt 1273 TL’lik asgari ücret üzerinden hesaplanan 3700 TL’lik devlet katkısı söz konusu. Asgari ücret net 1.300 TL olduğunda, katılımcılar lehine devlet katkısından çok daha fazla faydalanabilecekleri bir imkan doğuyor.
Devlet katkısı 5 bine çıkıyor
Kaça çıkar bu rakam?
4 bin 920 civarı, yani yıllık yaklaşık 5 bin TL gibi bir devlet katkısı alabilecekler. Şirketler açısından da şöyle bir avantaj olacak; 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni kesinti modelinde, katılımcılar lehine bazı düzenlemeler yapıldı. Yeni mevzuata göre, şirketler katılımcılardan bir sözleşme yılında en fazla, cari asgari ücretin yüzde 8.5’una tekabül eden bir tutarda giriş aidatı alabilecekler. Asgari ücret 1273 liradan 1650 TL’ye çıktığı durumda, şirketlerin kesinti marjı da yükselecek.
Tekafül klasikten hızlı büyüyecek
Son dönemde bankalar ve sigorta şirketlerinde faizsiz ürünlere hızlı bir yönelim olduğunu görüyoruz. Sizin bu alanda beklentileriniz nasıl?
Faizsiz sigortacılık yani tekafül, daha çok katılım bankalarının müşterilerinin tercih ettiği bir sigorta türü. Ziraat Finans Grubu’nun da yeni bir katılım bankası var ve biz de Ziraat atılım Bankasıyla işbirliğine giderek tekafül sigortacılığını başlattık. BES’te ise faizsiz fonları tercih edenler yüzde 10-15 seviyesinde diyebilirim. Şirket olarak tekafül sigortacılığında beklentimiz oldukça yüksek. Bu ürünlerin klasik sigortacılık ürünlerinden daha yüksek bir gelişme göstereceğini düşünüyoruz.
2 milyar TL’yi geçeriz
Yıl sonu ciro hedefiniz nedir, 2016’dan beklentileriniz nasıl?
2015’i Ziraat Sigorta’da bir önceki yıla oranla yüzde 30-35 artışla 900-925 milyon TL civarında prim üretimiyle kapatacağız. Emeklilik tarafında da 625 milyon TL civarında prim üretimimiz olacak. 2016 yılının daha iyi geçeceğini düşünüyorum. Çünkü siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Bu yıl sektör yüzde 17 büyüdü, önümüzdeki yıl bu oran daha yüksek olacaktır. Biz de iki şirketimizin toplam prim büyüklüğünün 2 milyar TL’yi bulması için çaba serf edeceğiz.