1
Yozgat'ın Yerköy ilçesinde evini kiraya veren bir kişi, kiracıyla yaptığı sözleşmeye kira bedelinin ne şekilde artacağına ilişkin madde koymadı.
Ancak daha sonra kiracıdan ÜFE oranında artış talep eden ev sahibi, kiracının bunu ödememesi üzerine, evin boşaltılması istemiyle dava açtı. Ev sahibi, davalının artış yapmadığını, yıllık eksik ödenen farkın ödenmesi için ihtar gönderdiğini ancak kira farkının ödenmediğini ileri sürerek, kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etti. Kiracı ise sözleşmede artış maddesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istedi.
Yerköy Sulh Hukuk Mahkemesi, davayı kabul ederek, kiracının evi tahliye etmesini kararlaştırdı.
Kiracının kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kiracılar lehine emsal bir karara imza atarak, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozdu.
- Karardan
Dairenin kararında, kira akdinin sona erme sebeplerinden birinin de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşullarının Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlendiği belirtildi.
Buna göre, istenen kira parasının verilen sürede ödenmemesi halinde akdin feshedileceği, bu durumda kiracıya verilecek sürenin, konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az 30 gün, ürün kiralarında en az 60 gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az 10 gün olduğu kaydedildi.
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin ise davalıya düştüğü bildirilen kararda, şu tespitler yapıldı:
"Taraflar arasında imzalanan ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 350 lira olarak kararlaştırılmış, sonraki yıllar kira bedelinin artırılacağına dair bir düzenleme yapılmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde kira bedellerinin yıllık ÜFE artışına göre ödenmediğinden bahisle temerrüt nedeniyle tahliye talep etmiş ise de sözleşmede artış maddesi bulunmamakla davaya konu kira tutarının ispatı kiraya verene aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez. Davacı kiraya veren, kira miktarının ÜFE ile artırılacağını ispat edemediğine göre, aylık kiranın sözleşmede yazılı olan 350 lira olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."
(AA)