ide okulları, ‘Gelişimsel Rehberlik Yaklaşımı’ İle Öğrenciyi Destekliyor

Öğrencinin kişisel gelişiminin sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi için psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü tarafından da düzenli olarak takip edilmesi ve doğru yönlendirilmesi oldukça önemlidir.

Modern eğitim yaklaşımı, deneyimli öğretmen kadrosu ve eğitim teknolojilerine yaptığı yatırım ile eğitim dünyasında kendine ayrıcalıklı bir yer edinen ide okulları, çocuklarımızın hem zihinsel hem de duygusal gelişimi açısından psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü tarafından takip edilmesinin ve desteklenmesinin önemini vurguluyor. 

Gelişimsel rehberlik yaklaşımı, bir problem, uyumsuz bir davranış gerçekleşmeden önce gerekli tedbirleri almayı içeriyor. Aynı zamanda, eğitimin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir boyutudur.

Sorun odaklı değil, süreç odaklı çalışarak tüm öğrencilere ulaşan bir yaklaşımla hareket ediliyor. Böylece, öğrencilerin uyumlu ve özgüvenli bireyler olarak yetişmesi hedefleniyor. Çocukların duygusal ve sosyal süreçleri desteklenerek, bilişsel performanslarının kendi içlerinde yukarıya taşınmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Öğrenciler, yaratıcı alandaki çalışmalarla farklılıklarını keşfedecekleri deneyimler ediniyor. 

Öğrenci – Veli – Öğretmen iş birlikteliği başarıya katkı sağlıyor

Psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü çocuğun kişisel gelişim sürecini desteklerken, onu aile ve öğretmenden bağımsız olarak ele alması mümkün değil. Bu süreçte, hem aileyle hem de öğrenmenle devamlı iletişim halinde olmalıdır. ide okulları’nda öğrencinin kişisel gelişimi anaokulundan başlayarak ilkokulun sonuna kadar aynı rehberlik öğretmeni tarafından birebir takip ediliyor ve aileye geri bildirimde bulunuluyor.

Okul ve aile işbirliği halinde hareket edilerek, çocuğun kendini anlamasına, kendini kabul etmesine ve kendini geliştirmesine olanak sağlanıyor.

Periyodik sürelerle yapılan veli toplantılarında geri bildirimde bulunulduğu gibi, bireysel görüşmeler organize edilerek de öğrencinin gelişimi hakkında aileye bilgi veriliyor. Çocuk ve aileyle yakın ilişki içerisinde olmak öğrencinin tüm yönleriyle bir bütün olarak değerlendirilmesi açısında oldukça önemli. 

‘Anne-Baba Okulu’ ile periyodik olarak ailelerle grup çalışmaları yapacaklarını belirten ide okulları psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü, “Çocuk, akademik becerilerin yanı sıra hem sosyal hem de duygusal olarak bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle, çocuğun bu 3 alanına birden hitap etmek gerekiyor.” dedi.

Okula adaptasyon programı, küçük yaş grubundaki öğrencilerin okula uyum sürecini kolaylaştırıyor.

Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin okullarına uyumunu kolaylaştırmak ve kaygılarını azaltmak için okullar açılmadan önce oryantasyon programı yapılıyor. Çocuklar, aileleriyle birlikte gelerek okul açılmadan önce öğretmenleriyle tanışıyor. Hem okul ortamını tanıyor, hem de arkadaşlarıyla vakit geçiriyorlar.

Akademik becerinin yukarıya taşınması yönelik çalışmalar yapılıyor.

Her sene başında yapılan çalışmalarla, PASS yaklaşımı çerçevesinde öğrencinin bilişsel düzeyleri, gelişmeye açık alanları ve öğrenme biçimleri belirleniyor. ide Bilişsel Destek Birimi ile birlikte hareket edilerek, geliştirilmesi gereken bilişsel alanları olan öğrencilerle özel çalışma yürütülüyor. Öğrencilerin geliştirilmesi gereken ve güçlü alanlarına yönelik ayrı ayrı çalışmalar yapılmış oluyor.

Bu model sağladığı temel yetkinlikler sayesinde TEOG, YGS/LYS gibi sınav ortamlarında da başarıyı artırıyor. Örneğin odaklanması daha fazla desteklenen çocuklar sınavlardaki uyarıcılardan etkilenmiyor, sayısal ve sözel bölümlerde zihinsel geçişleri daha etkili yapabiliyor.