Öğrencilerini 21. Yüzyılın ihtiyaçları doğrultusunda eğittiklerini belirten Doğa Okulları CEO’su Bünyamin Çelikten: “Eğitimde teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak, dünya devi markalarla iş ortaklıkları yaparak öğrenci odaklı öğrenim uyguluyoruz. Böyle bizden mezun olan öğrenciler sahip olduğu donanımla gelecek kaygısı yaşamadan, özgüveni yüksek bireyler olarak yeni hayatlarına başlıyorlar” dedi.
“21. YÜZYILA ENTEGRE OLMUŞ EĞİTİM SİSTEMİ SUNUYORUZ’’
Stratejinizi nasıl belirliyorsunuz?
Doğa Okulları’nda bu yılın hazırlıkları bir önceki yıl başlamış ve tamamlanmış oluyor. Yani biz, bir yıl öncesinden hem öğretim anlamında, hem de içinde bulunduğumuz yüzyıla entegre olma açısından yeni yılın hazırlıklarını yapmış ve bitirmiş oluyoruz. Her yılın başında, eğitim alacak çocuğu neler beklediğini, 5-10 yıl sonrasında nelerle karşılaşacağına odaklanarak stratejimizi belirliyoruz.
Temel yaklaşımımız; değişimleri takip edip, uygulayıp, sektörde de yön veren olmak. Doğa Okulları olarak Türkiye’nin lider eğitim kurumları arasında olma sebebini bu şekilde özetleyebilirim.
“DEĞİŞEN DÜNYAYA HAZIR, GELECEK KAYGISI TAŞIMAYAN MEZUNLAR VERİYORUZ”
Gelecekte kurumlar nasıl bireylerle çalışmak isteyecek?
21. Yüzyıl mutlu insan istiyor. Sonra bireyin akıl ve ruh sağlığının yerinde olmasını istiyor. Lider markalar gelecekte bu özellikteki kişilerle çalışmak isteyecek. Ayrıca şirketler sosyal bilimler, felsefe, fikir üretimi gibi kavramlara sahip, sürekli üreten kişilerle çalışmak istiyor. Üretim giderek artacağından sanat ve estetik donanıma sahip bireyler ön plana çıkacak. Bu arada saydığımızı bu ilişkiler bütününü doğru yöneten insanlara ihtiyaç olacak. Eğitim kurumu olarak bugünün ihtiyaçlarını görmemiz, tespit etmemiz ve 10 yıl sonra hayata atılacak bir çocuğun ihtiyaçlarına göre program uygulamamız gerekiyor. Doğa bunu yapıyor.
“DOĞA, BUGÜNÜ DEĞİL GELECEKTE NELER OLABİLECEĞİNİ KURGULUYOR”
‘Yeni Nesil Eğitim’ felsefenizi anlatır mısınız? Sizi farklı kılan nedir?
Yeni Nesil Eğitim anlayışımızın temelinde; mutlu çocuk öğrenir, başarıyı yakalar, bilgiyi sadece öğrenmek yetmez, bunu materyaller ve duygularla hayatına entegre eder anlayışı yatıyor. Akademik anlamda rekor kıran başarılara imza atıyoruz. Oradaki çalışmalarımız devam ederken bir yandan da MEB müfredatına eklediğimiz seçmeli derslerle çocuklarımızın kişisel gelişimine katkı sağlayacak, dünya vizyonu kazandıracak dersler veriyoruz. Örneğin; Ekoloji, Sağlık & Fiziksel Gelişim, Görsel Sanatlar, Görsel Drama, İş Ahlakı, Türkçe konuşma ve anlama gibi derslerimiz var.
“ÖĞRENME HAYAT BOYU HER AN DEVAM EDECEK BİR EYLEMDİR. ÖĞRENMEYİ 40 DAKİKALIK DERSLERLE SINIRLANDIRMIYORUZ”
Biz normalde ebeveynler tarafından tatbik edilmesi gereken uygulamaları da çocuklarımıza sunuyoruz. Kampüslerimizde sunduğumuz fiziksel şartlar ile çocuklarımız; bilim, teknoloji ve ekolojik sistemle iç içe zaman geçiriyor. Burada öğrendiği bilgileri evinde de anlatıyor, deneyler yaparak uyguluyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü tüm bu uygulamalar çocuklarımıza özgüven kazandırıyor. Özgüven kazanan çocuk başarıyı da yakalamış oluyor.
Öğrenme yaşam boyu 24 saat devam eden bir süreçtir. Doğa Okulları’nın yaptığı devrim budur. Biz öğrencilerimizin öğrenme eylemini ders saatleriyle kısıtlamıyoruz. Onlara ev ortamında, sosyal yaşam alanlarında da öğrenmelerini devam ettirmelerini sağlıyoruz. Dijital ortamlar, özel çalışmalar, mesleki gözlem çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ile akademik sistemin yanına ek öğrenimler sunuyoruz.
“HER YAŞTA ÇOCUĞUN İHTİYACINA DAYALI FARKLI METOTLARDA ÖĞRENİM İMKÂNI SUNUYORUZ’’
Doğa Okulları olarak her yaş grubunun ihtiyaçlarını çok iyi analiz ediyor ve bu ihtiyaçları doğru bir şeklide karşılıyoruz. Mesela; küçük yaşta çocuklarda temel felsefemiz, onların zekâ alanlarını geliştirmek, okula severek gelmelerini sağlamak. Aynı zamanda okulda yaptıkları çalışmaların devamında, evde bizim önerdiğimiz çalışmaları yaparak öğrenme sürecini devam ettirmek. Bunun için her yaş grubuna özel mantık setlerimiz var. Yapılan yeni araştırmalar gösteriyor ki çocukların zekâ yaşı 12 yaşına kadar gelişebiliyor. Bu nedenle iki şey çok önemli; birincisi duyguyla öğrenme, ikincisi zekâ gelişimi.
“EN BÜYÜK BAŞARIMIZ KENDİ YAYINLARIMIZI OLUŞTURMAK”
Ders materyali olarak, MEB yayınları dışında kendi yayınlarımız da var. Doğa Okulları olarak eğitim-öğretim, yaklaşımlara ve kullandığımız metotlara göre, eğitim ekibimizle birlikte kendi yayınlarımızı oluşturuyoruz. Böylece Türkiye’nin en başarılı eğitim kadrosu olarak, gücümüzü de ortaya koymuş oluyoruz. Bu anlamda akademik olarak en güçlü ve yaratıcı ekiplerinden birine sahibiz. Bu yayınları 57 tane bölüm başkanı, 227 zümre başkanı ile birlikte yönetiyoruz. Yaprak deneme sınavlarımızı da kendimiz hazırlıyoruz. Tüm kampüslerimizle aynı anda deneme sınavı gerçekleştirerek, sınav öncesinde öğrencilerimizi, binlerce kişinin girdiği çoklu sınava hazırlamış oluyoruz. Başarıyı bir yıla değil öğrencinin tüm eğitim hayatına taşıyoruz.
" DÜNYANIN EN İYİ MARKALARIYLA İŞ ORTAKLIKLARIMIZ VAR”
Microsoft, IBM, Intel, Turkcell, Lego Education, Karspersky, Britanica gibi dünyanın en iyi markaları ile iş ortaklıklarımız sayesinde Türkiye’nin eğitim anlayışını çok farklı bir konuma taşıyoruz. Doğa Okulları’nın Ataşehir Kampüsü, Turkcell teknolojisiyle “Akıllı Okul”a dönüştürüldü. Türkiye’de bir ilk olan proje kapsamında okulda öğrencilere IOT, sanal gerçeklik, maker eğitim methotları ile kodlama derslerinin yer aldığı öğrenme ortamları sağlıyoruz.
Türkiye’de, eğitimde teknolojiyi en iyi kullanan okul seçilmemizle başlayan bu süreç Türkiye’nin ilk Apple Lighthouse okulu olma ünvanıyla devam etti. Ardından Intel teknoloji kampüsü ile öğrencilerimize teknolojiyi deneyimleme imkanı sunan bir üst kurduk.
Ayrıca Doğa Okulları olarak Microsoft ile yürüttüğümüz işbirliği sonucunda Tuzla kampüsümüz ‘Showcase’ okul seçilmiştir. Microsoft’un Türkiye vitrini Doğa Okulları’dır.
Ayrıca, IBM ile kodlama ve Veri Madenciliğini, Korspersky ile siber güvenlik konuları üzerinde eğitimler vererek öğrencilerimizi yeni Dünya teknolojilerine hazır hale getiriyoruz.
“KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM İLE ÖĞRENCİ KENDİNİ ODAK NOKTASI HİSSEDER”
Eğitim ve öğretim bir denge içerisinde yapılmalıdır. Sanat, spor, kültür dersleri iç içe belirli bir düzende yapılabilir. Doğru eğitim metodu, doğru fiziksel alanlar, doğru eğitimci ve yaklaşımlarla buluşturduğunuz sürece başarı kaçınılmazdır. Türkiye’de hala öğretmen ve yayın odaklı bir eğitim sistemi var. Biz diyoruz ki eğitim öğrenci odaklı olmalı. Bu yüzden bizim sınıfta odağımız öğretmenimiz değil, öğrencilerimizdir. Öğretmenlerimiz ortamı hazırlayan katkı sağlayıcılardır.
Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimiz, iletişim odaklı deneyimlerle yabancı dilde kendilerini ifade etmeyi öğreniyorlar. İlkokul yabancı dil eğitiminde de yabancı dilde iletişim kurabilmek için 5 dil yetisini eş zamanlı geliştirmeye öncelik veriyoruz.