Türkiye'ye tezkere teşekkürü! Libya halkı katliamcı Hafter'e karşı Türk askerini bekliyor

Darbeci General Halife Hafter milislerinin saldırdığı Trablus'ta yaşayan Libya halkı, şehrin düşmesi halinde katliama maruz kalma korkusu yaşıyor.Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Çavuşoğlu ile Libyalı mevkidaşı Seyyale telefonda görüştü. Seyyale, görüşmede Çavuşoğlu'na Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi için teşekkürlerini iletti.

Libya'nın başkenti Trablus’ta herkesin konuştuğu konu, bugün mecliste kabul edilen Libya’ya asker göndermeye ilişkin tezkere oturumu.

Türk askerinin bir an önce gelerek güvenliği sağlamasını isteyen Libyalılar, TBMM'den geçen tezkereyi sevinçle karşıladı.

LİBYA'DAN TÜRKİYE'YE "TEZKERE" TEŞEKKÜRÜ

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Çavuşoğlu ile Libyalı mevkidaşı Seyyale telefonda görüştü.

Seyyale, görüşmede Çavuşoğlu'na, Türkiye'nin desteği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edilen Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi için teşekkürlerini iletti.

UMH: MEŞRUİYETİMİZİ VE SİVİLLERİ KORUMAK İÇİN HER ADIMI ATMA HAKKINA SAHİBİZ

UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Bakanlığın resmi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "Trablus'a saldırı kararının sorumlusunun önündeki seçenekler ya teslim olmak ya da intihar etmektir." ifadelerini kullandı.

Başağa, açıklamasına şöyle devam etti:

"UMH meşruiyetini savunmak için her türlü adımı atma hakkına sahip. UMH'nin, öncelikli görevi sivilleri bazı dış aktörler tarafından desteklenen bir grup darbecinin acımasız saldırılarından korumaktır." 

UMH'nin tartışmasız bir şekilde meşru hükümet olarak uluslararası tanınırlığa sahip olduğunu vurgulayan Başağa, Arap Birliğinin de Suheyrat Anlaşması temelinde UMH'nin meşruiyetini tanıdığına dikkati çekerek, son toplantıda alınan kararların da bunu ortaya koyduğunu kaydetti.

- "TÜRKİYE İLE MUTABAKAT MUHTIRALARI KANUNLARA DAYANARAK İMZALANDI"  

Uluslararası arenada, Libya'nın resmi temsilcisi olarak UMH'nin tanındığına dikkati çeken Başağa şunları kaydetti:

"Türkiye ile mutabakat muhtıraları, görünürde UMH'yi tanıyan ancak el altından düşmanı destekleyenler ve bazı devletlerin sağladığı kolaylıklarla bütün milletlerden paralı askerler getirenlerin aksine kanunlara dayanarak ve aleni şekilde imzalandı." 

Başağa, açıklamasında ayrıca, "Libya'da aşırılığı, terörü, despotluğu ve zulmü reddeden sivil ve demokratik bir devlet kurmak için yıllardır şehit olanların fedakarlıklarını bir kenara atmayacağız." ifadelerine yer verdi.

- ARAP BİRLİĞİ LİBYA İÇİN TOPLANMIŞTI 

Mısır yönetiminin çağrısı üzerine, 31 Aralık 2019'da daimi temsilciler seviyesinde toplanan Arap Birliği, "Libya topraklarının birlik ve bütünlüğünün korunması, yabancı müdahalenin reddedilmesi, Aralık 2015’te imzalanan Suheyrat Anlaşması çerçevesinde krize siyasi çözüm bulunması" yönünde karar almıştı. 

Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri darbeci General Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine uluslararası meşruiyete sahip UMH birlikleri de karşı operasyon başlatmıştı.

Hedefine ulaşamayan Hafter, son olarak 12 Aralık'ta Trablus'a yönelik "Belirleyici Savaş" adıyla yeni bir saldırı talimatı vermiş, Hafter'in saldırı emrine karşılık, ülkenin batısında başta Misrata olmak üzere 10 kentte seferberlik ilan edilmişti.

 LİBYA HALKI KATLİAMCI HAFTER'E KARŞI TÜRK ASKERİNİ BEKLİYOR

Trablus halkı, Hafter'in kontrolündeki bölgelerde yaşayan akrabalarının zarar görmesinden veya Hafter güçlerinin ilerlemesi halinde intikam saldırılarına maruz kalmaktan korktukları için kameralara konuşmaktan kaçınıyor.

AA ekibi, Libya’ya asker göndermeye ilişkin tezkere oturumu gerçekleşirken, Hafter milislerinin saldırdığı başkent Trablus sakinleriyle konuştu.

Hafter milislerinin, daha önce ele geçirdiği Bingazi, Derne ve Murzuk gibi kentlerde yaptığı eylemleri hatırlatan Trabluslular, tezkereyle, başkente uygulanan bu zulmün sonlanmasını ümit ettiklerini aktardı.

Türkiye'nin Libya ile yaptığı mutabakata ilişkin ise AA muhabirine konuşan Trablus sakinlerinden 30 yaşındaki Ahmed Ali, Türkiye ile Libya arasındaki mutabakatın tam da ihtiyacın olduğu zamanda yapıldığını söyledi.

Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Türkiye ile yaptığı mutabakatın birden çok sebebi olduğuna işaret eden Ali, şunları söyledi:

"Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) bu tür anlaşma ve ittifaklara ciddi anlamda ihtiyacı var. UMH, Türkiye ile ortak çıkarları korumanın yanı sıra kendi meşruiyetini korumak ve Hafter'e bağlı militan güçlerin ardı arkası kesilmeyen başkent Trablus'a yönelik saldırılarına karşı koymak üzere bu mutabakatı imzaladı."

Hiçbir meşruiyeti olmamasına rağmen Hafter milislerinin, kendilerine paralı askerlerin yanı sıra finansal ve silah desteğini sağlayan birçok ülkeyle ittifak yaptığına dikkati çeken Ali, buna karşı UMH için Türkiye ile mutabakata varmanın kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Bahsi geçen mutabakatın hem Libya hem Türkiye için önemli çıkarları olan bir adım olduğunu ifade eden Ali, sözlerini şöyle sürdürdü:

"UMH'nin şu anda Trablus'a yönelik saldırılara karşı koymak için kendisini askeri olarak destekleyecek bir ülkeye ihtiyacı var. Türkiye'nin de kendi yatırım ve çıkarlarını korumak üzere Birleşmiş Milletler'in (BM) tanıdığı meşru Libya hükümetiyle yeni ufuklar açmaya ihtiyacı var. İki ülke arasındaki bu mutabakat, Türkiye ve Libya'nın ortak çıkarlarını dikkate aldığından dolayı Trablus sakinleri ve Libya halkı tarafından da olumlu karşılandı."

Trablus sakinlerinden Ali, Hafter'e bağlı militan güçlerin kente girmesi halinde "katliam yapabileceğine" dair ise şunları söyledi:

"Libyalılar ve özellikle de Trablus halkı, Trablus'a girmeye çalışan militan güçlerin 3 yıldan bu yana Bingazi, Derne ve diğer birçok bölgede işledikleri suçları çok iyi biliyor. Bu nedenle Trablus sakinleri bahsi geçen militanların kente girmesi ve katliamlar gerçekleştirmesinden dolayı çok endişeliler. Bunların kente girmeleri halinde katliamlar yapacaklarından hiç şüphemiz yok. Çünkü onların saflarında savaşanlar, geçmişleri suç ve suikastlarla dolu hukuk tanımayan militanlar. Zaten Trabluslular, onların Bingazi, Derne ve diğer bölgelerde işledikleri suçların aynısıyla karşılaşmamak için bu milislere direniyor."

Trablus'a yönelik saldırıların önüne geçme açısından Türkiye'nin üstleneceği role de değinen Ali, "İki ülke arasında varılan mutabakatın ardından UMH, resmi olarak Türkiye'den askeri ve lojistik destek talebinde bulundu. Başkent Trablus'a saldıran Hafter militanlarının birçok yabancı ülkenin desteğini aldığının farkında olan UMH'nin, dost bir ülkeden askeri, ekonomik ve siyasi destek istemesi çok doğaldır. Türkiye'nin de her iki ülkenin ortak çıkarlarını korumak üzere eli kolu bağlı durmayacağını düşünüyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da darbecilere karşı uluslararası meşruiyeti olan UMH'yi desteklediklerini söylemişti." dedi.

Libyalı vatandaş Ali, Türkiye ile varılan mutabakatın ayrıca Libya'da gözü olan ve darbecilere her türlü desteği sağlayan birçok ülkenin planlarını da boşa çıkardığını savundu.

Öte yandan isminin gizli kalmasını isteyen başka bir Trabluslu, anlaşmanın iki ülkenin çıkarlarını koruma amacı taşıdığına işaret ederek, Hafter milislerinin ele geçirdiği Bingazi, Derne gibi kentlerde sivil halka uyguladıkları, “zulüm ve yargısız infazları” hatırlattı.

Trablus sakini, "Türkiye'de bugün gerçekleşen oturum sonrasında Libya halkının uğradığı zulmün sonlanacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

AA muhabirine konuşan isminin gizli kalmasını isteyen bir diğer Trabluslu, aynı şekilde anlaşmanın Libya’nın ve Libyalıların çıkarına olduğunu düşündüklerini vurgulayarak, Türkiye’den Hafter milislerinin sağladığı hava üstünlüğünü sonlandırmasını beklediklerini paylaştı. 

(AA)