Venezuela'daki son gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, ABD'nin ülkeye yönelik askeri müdahale olasılığının çok düşük olduğu görüşünü paylaşıyor.
AA muhabirine Venezuela'daki süreçle ilgili açıklamalarda bulunan Özkan, Latin Amerika ülkeleri ve ABD'nin Venezuela'ya askeri müdahale seçeneğini mecbur kalmadıkça devreye sokmayacağını belirtti.
"Askeri müdahale opsiyonu başından beri en düşük ihtimaldi." ifadesini kullanan Özkan, Latin Amerika ülkeleri ve ABD'nin kıtada bir Suriye ya da Libya istemediğine dikkati çekti. Özkan şöyle devam etti:
"ABD'nin bölge ülkelerini yanına alarak Maduro yönetimine askeri müdahalede bulunacağını düşünmüyorum. Böyle bir şey olsa da sınırlı olacaktır. Krizde yeni bir sürece girildi. Türkiye bu süreçte ara bulucu olarak devreye girebilir. Rusya ve Çin büyük ihtimalle oyuna girmeyecekler. Bundan sonra düşük yoğunluklu diplomatik soğuk savaş ve müzakere sürecinin gidişatına göre krizin geleceği şekillenecek."
"MADURO'YA BASKI ARTACAK"
Özkan, gelecek günlerde Maduro'ya yönelik baskıyı daha da artırma politikasının öne çıkacağı yorumunda bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonomik izolasyondan sonra siyasal izolasyona daha da ağırlık verecekler. Avrupa ülkelerinin Maduro ve çevresine ağır yaptırım yapmasını sağlamak ilk öncelik olacak. Bundan sonra diplomasiye bir alan açıldı. En temel mesele, Venezuela askeriyesinden ayrılmalar. Ne kadar erken şekilde içeride bölünme olursa, özellikle de orduda, süreç o kadar kısa sürede biter. Yoksa sürecin sürüncemede kalması kuvvetle muhtemel."
"ABD'NİN BÖLGEDE EN AZ 100 BİN ASKERE İHTİYACI VAR"
Latin Amerika uzmanı Hüsamettin Arslan da ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşın kamuoyunda yaratacağı olumsuz algıdan çekindiğini söyleyerek "ABD, askeri seçeneği sürekli olarak masada tutuyor gibi görünse de bunun ekonomik maliyeti ile Latin Amerika ve dünyada yaratacağı olumsuz algıdan özellikle imtina ediyor." dedi.
Trump'ın dünyada başlattığı "ekonomik savaş" ve ABD ekonomisinin durumuna dikkati çeken Arslan, "Savaş masada en son kullanılacak ve kullanılması çok zayıf bir seçenek olarak duruyor ve ABD'nin Venezuela'ya savaş açması için en az 100 bin askere ihtiyacı var. Venezuela için bunu bir gereksinim olarak görmeyecektir." ifadesini kullandı.
Arslan, ABD'nin vekalet savaşlarını sürdürmekte oldukça mahir olduğunu belirterek "Trump'ın Kolombiya ve Brezilya Silahlı Kuvvetlerini tahrik ederek Venezuela ile bir çatışma veya askeri müdahaleyi haklı çıkaracak şekilde deneme yapmaya çalıştığını gördük." şeklinde konuştu.
"ABD'NİN BÖLGEDE ÜÇ TEMEL HEDEFİ VAR"
ABD'nin bölgede üç temel hedefinin olduğunu dile getiren Arslan, bunları "Dünya kokain üretiminin yüzde 75'inin yapıldığı Kolombiya-Venezuela sınırındaki narkotrafiği yönetmek, Venezuela-Brezilya sınırındaki Amazon havzasını kontrol etmek ve Venezuela'nın karasal sınırlarını denetim altında tutmak" şeklinde sıraladı.
Arslan, Brezilya'nın askeri müdahaleye zaten karşı olduğuna işaret ederek Kolombiya'nın ise savaşı desteklediği halde muhtemel Venezuelalı göçmen akınının ekonomiye yapacağı yükü hesaba katarak çekimser davrandığını belirtti.
"İNSANİ YARDIM KILIFIYLA ORDUYU BÖLME DENEMESİ YAPILDI"
Arslan, 23 Şubat'ta "insani yardım" adı altında Venezuela ordusunu bölme denemesi yapıldığını, bundan sonraki süreçte dört farklı senaryonun konuşulabileceğini aktararak şöyle devam etti:
"Bir, Maduro kalacak. İki, suikast gibi çok aşırı bir durum, ABD'nin bir iç savaş ve darbe kalkışmasını tetiklemesi olacak. Üç, Venezuela Silahlı Kuvvetlerinin Maduro-Guaido arasında bir tercih yerine sivil veya askeri bir kişiyi ön plana çıkarması. Dört, en zayıf olasılık Guaido'nun yönetimi ele geçirmesi. Bu durumun ne kadar sürdürebilir olduğuna da Venezuela Silahlı Kuvvetleri karar verecek."
VENEZUELA KRİZİ
Venezuela'da çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, kendini "geçici devlet başkanı" ilan etmiş ve başta ABD olmak üzere Avustralya, Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanınmış, son olarak Avrupa Parlamentosu da aynı yönde adım atmıştı.
Meksika, Türkiye, Rusya, İran, Küba, Çin ve Bolivya ise Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetine desteklerini yinelerken, Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini ancak ticari ilişkilerinin süreceğini açıklamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump da gelişmeler üzerine Venezuela'ya asker göndermeyi seçeneklerden biri olarak göstermişti.