'Trump, Selman konusunda riskli bahsini kaybetmiş olabilir'

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu'da İran'a karşı koyulmasına yardım edebileceği inancıyla başından beri Suudi Arabistan'a ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a verdiği desteğin, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Konsolosluğunda öldürülmesinde Selman'ın parmağı olduğu imasıyla geri tepmiş olabileceği belirtildi.

1

NBCNews'de yayımlanan Dan De Luce ve Robert Windrem imzalı "Trump, Suudi Prens Muhammed bin Selman üzerindeki riskli bahsini kaybetmiş olabilir" başlıklı makalede, Trump'ın geçen yıl ilk yurt dışı gezisini Riyad'a yapmasına, bu ziyaretten haftalar sonra Suudi Arabistan ve Körfez'deki müttefiklerinin Katar'a uyguladığı ambargoyu onaylamasına, Trump yönetiminin yine aynı dönemde önceki ABD Başkanı Barack Obama'nın askıya aldığı Yemen'de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerine hassas güdümlü silah satışına izin vermesine, Selman'ın Kasım 2017'de kraliyet ailesinin üyeleri dahil ülkenin yüzlerce güçlü ismi gözaltına almasını destekler nitelikte açıklamalar yapmasına atıfta bulunuldu.

ABD'nin uzun süredir, petrol zengini ülkeyle stratejik müttefikliği sürdürmek için Suudi Arabistan'ın içeride uyguladığı baskıyı ve muhaliflere karşı hoşgörüsüz tutumunu görmezden geldiği belirtilen makalede, uzmanlar ve ABD'li eski yetkililerin, "Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle bu oyunun berbat biçimde geri tepmiş göründüğü" değerlendirmesini yaptığı ifade edildi.

ABD Merkezi Haberalma Teşkilatında (CIA) 30 yıl hizmet veren eski çalışan Bruce Riedel, "Franklin Roosevelt'ten bu yana her ABD Başkanı Suudilerle flört etti ancak hiçbirisi bunu Donald Trump kadar kaba ve aç gözlüce yapmadı." yorumunu yaptı.

Eski CIA Direktörü John Brennan da "içgüdüsel İran karşıtı" Selman'ın, "İran ile varılan nükleer anlaşmaya sert biçimde karşı çıktığını ve Trump'ın Beyaz Sarayı'nda Ortadoğu'nun karmaşıklığı hakkında çok az şey bilen ortaklar bulduğunu" söyledi.

Yemen dahil birçok ülkede büyükelçilik görevi yapan eski diplomat Gerald Feierstein da Kaşıkçı'nın öldürülmesi konusunda "olayın vahşiliği ve iğrençliğinin insanları sarstığını" belirterek, Veliaht Prens'in istismarlarının somutlaştığını kaydetti.

Trump ve ekibinin ümitlerini, "düşünmeden hareket eden pervasız bir veliaht prense bağladığı" ifadesini kullanan Feierstein, bunda ABD Başkanı Trump'ın yanı sıra Selman ile yakın ilişki içindeki damadı ve başdanışmanı Jared Kushner'in deneyimsizlikleri ve Suudilerin verdiği sözlere kapılmalarının etkili olduğunu bildirdi.

Feierstein, Trump yönetiminin, Obama dönemindeki politikalardan geri dönme arzusunun da Suudi Arabistan ile bu ilişkiyi beslediğini belirterek, "Obama'nın İran'a yağcılık yaptığına inanıyorlardı. Bu yüzden onlar da Suudilere yağcılık yapacaktı." değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Politika Merkezinde Silah ve Güvenlik Projesi Yöneticisi William Hartung de "Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerine hassas güdümlü silah satışı yasağına son verilmesi ve insan hakları konusundaki endişelerin önemsenmemesinin, Trump'ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın yanında olacağının ilk büyük göstergesi olduğu" yorumunu yaptı.

(AA)