Somali halkı, kaderini Türk halkının kaderinden ayrı görmüyor

Somali ile köklü tarihsel bağlara sahip olan Türkiye, karşılıklı güven, dostluk ve kazan-kazan anlayışı üzerine kurduğu ikili ilişkiler sayesinde Somalililerin gönlünde vazgeçilmez bir yer edindi. Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca Somalili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye'nin Somali'ye verdiği bu koşulsuz desteğe minnettarlıklarını her vesileyle dile getiriyor. Bu minnettarlığın bir yansıması olarak Somalililer, Türkiye'deki her türlü politik, ekonomik ve sosyal gelişmeyi yakından takip ediyor. Bu nedenle de kendi kaderlerini Türkiye'nin kaderinden ayrı görmeyen Somali halkı, Türkiye'deki seçimin sonuçlarını heyecanla bekliyor.

AA

Somali Savunma Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur, Türkiye-Somali ilişkilerinin durumunu ve geleceğini AA Analiz için kaleme aldı.

Türkiye bölge dışı bir aktör olmasına rağmen genelde Afrika'da, özelde ise Doğu Afrika'da inşa edici bir rol oynayabileceğini Somali'de izlediği politikayla bizzat gösterdi.

Erdoğan'ın ziyaretinden önce "kuş uçmaz kervan geçmez bir Somali" vardı

1960 yılında bağımsızlığını ilan eden Somali, 1969'a kadar Afrika'da demokrasi, istikrar ve kalkınmanın sembolü olarak parladı. Ancak 1969 yılında gerçekleşen darbe sonrası Somalililerin demokratik hakları ellerinden alındı. 1991 yılında başlayan iç savaşla birlikte Thomas Hobbes'un "Herkesin herkese karşı savaşı" olarak tanımladığı süreç başladı. Hem iç savaş hem de dış müdahaleler nedeniyle Somali devleti çöktü ve halkına temel hizmetleri sunamamaya başladı. Bu süreçte savaş ağaları yabancı güçlerden aldıkları desteklerle Somali'de kurdukları paylaşım masalarında ülkeyi ve ülkenin kaynaklarını kendi aralarında bölüşme derdine düştü. 20 yılı aşkın süredir devam eden yıkıcı iç savaş yetmezmiş gibi Somali, ilerleyen yıllarda bir de kanlı Eş-Şebab terörüyle karşı karşıya geldi. Bu süreçler sonucunda bazı Somalili aktörlerin medet umdukları Batılı devletler bir "bataklık" olarak gördükleri Somali'yi kendi kaderine terk etti. Bir zamanlar Doğu Afrika'nın parlayan yıldızı olan Somali, kuş uçmaz kervan geçmez bir ülke ve umutsuzluk sembolü haline geldi.

Somali'de ihya ve inşanın sembolü: Türkiye

Türkiye bölge dışı bir aktör olmasına rağmen genelde Afrika'da, özelde ise Doğu Afrika'da inşa edici bir rol oynayabileceğini Somali'de izlediği politikayla bizzat gösterdi. 2011'de başlayan ve bugüne gelen süreçle birlikte Türkiye, Somali için "yeri doldurulamaz bir partner" haline geldi. Öyle ki Erdoğan, seyahat sonrasında da verdiği sözlerin arkasında olduğunu geçen 12 yıllık sürede icraatlarıyla gösterdi. Somali'de yaşanan dramı bitirmek ve Somali devletinin yeniden ihya ve inşasına katkı sunmak Türkiye'nin bütün kurumlarının dahil olduğu bir süreç haline geldi.

Türkiye, TİKA ve Kızılay başta olmak üzere birçok kurumuyla bölgede insani yardım süreçlerini başlattı. Başka devletlerin güvenlik problemlerini bahane ederek elçilik hizmetlerini üçüncü ülkeler üzerinden verdikleri bir dönemde Türkiye en büyük elçiliğini Mogadişu'da inşa etti. Türk devleti, Somali devletinin geleceğinin garantörü olacak on binlerce Somalili öğrenciyi eğitmek üzere Türkiye'ye davet etti. Devlet inşasını başlatacak ve devam ettirecek farklı alanlarda binlerce Somalili memura eğitim verdi. Başta Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere kurduğu hastanelerle ülkede yıkılan sağlık sistemini yeniden ayağa kaldırdı. Zengin topraklara sahip Somali'yi tarımsal olarak kalkındırmak ve kendine yeter hale getirmek için modern tarım okulları kurdu. Yüzbinlerce kilometre yola, tünellere, köprülere, tren yollarına ve devasa havalimanlarına sahip oldukları için bir Türk vatandaşına basit gelebilecek olsa da Türkiye, Somali'de anaları oğullarına, babaları kızlarına kavuşturan yollar inşa etti. Mogadişu havalimanının inşası ve Türk Hava Yolları (THY) uçuşları ile birlikte Somali'yi dünyaya bağladı. Somalililer kendi problemlerini daha güvenli ve demokratik bir ortamda tartışabilsinler diye ilk Somali senato binasını hizmete açtı. Somali sorunlarına Somalili çözümler üretmek için dünyanın dört bir yanından Somalililerin davet edildiği birçok forum düzenledi. Kardeşi kardeşe küstüren nifak tohumlarıyla mücadele için arabuluculuk girişimlerinde bulundu. Hepsinden öte Somalili askerlerin eğitimlerinin gerçekleştirildiği TURKSOM Askeri Eğitim Üssü'nü kurdu. Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı bünyesindeki Askeri Okul Komutanlığı, Somali'deki subay ve astsubay ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemli rol üstlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri Somali halkının "Kartal" (Gorgor) diye gururla adlandırdığı binlerce Somalili komandoyu Türk komandolarının yuvası Isparta'da eğitti, donattı ve onlara vatan aşkı ile örülmüş bir ruh verdi.

Bugün Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud liderliğinde teröre karşı verilen kararlı mücadelenin bel kemiğini bu askerler oluşturuyor. Eş-Şebab'a karşı verilen mücadelenin en ön saflarında yer alan bu askerler sayesinde Somali her geçen gün daha güvenli bir hale geliyor. Somali halkının Gorgor olarak adlandırdığı komandolar, Somali'nin güvenliği için amansız bir mücadele veriyor. Son 8 ayda Eş-Şebab'a indirilen darbelerin, kazanılan zaferlerin her bir anında bu askerlerin emeği ve kararlılığı bulunuyor. Türkiye'nin yetiştirdiği bu askerler kalkınmış ve müreffeh Somali'nin kurulması için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da çaba harcayacaktır.

Türkiye'nin çabaları dünya barışına da katkı sundu

Türkiye bu çabalarıyla sadece Somali'de ve Doğu Afrika'da barışa katkı sunmanın ötesine geçerek çok yönlü, girişimci ve insani diplomasisi; caydırıcı askeri gücü; askeri yeteneklerini dost ve müttefik ülkelere aktarması ile dünya barışına katkı sundu. Türkiye birçok Afrika ülkesinin sorununa çözüm için Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında, taraflar arasında diyalog yoluyla adil, kalıcı ve karşılıklı kabul edilebilecek bir siyasi çözüm bulunması için çaba sarf etti. Son olarak Erdoğan vizyon, cesaret ve irade göstererek Tahıl Koridoru Anlaşması'na önemli katkı verdi. Bu katkı ile dünya gıda güvenliğinin sağlanmasında hayati bir rol oynadı.

Öte yandan, Türkiye, dünyanın en büyük ve en önemli demokratik güçlerinden birisidir. Yüksek katılımlı Türk demokrasisi, bugün bütün Müslüman ülkeler açısından parlayan bir yıldız konumundadır. Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye'nin Müslüman ülkeler arasındaki örnek rolü, Somali'de de yakından takip ediliyor. Bu nedenle Somali halkı kaderini Türk halkından ayrı görmüyor ve Türkiye'de yaşanan bütün politik, ekonomik ve sosyal süreçleri yakından takip ediyor. Somali halkının en zor gününde yanında olan, kurumlarının yeniden ihyasında hayati role sahip güçlü Türkiye, önümüzdeki süreçte de hem kendi bölgesinde hem de dünya siyasetinde aktif rol oynamaya devam edecektir.

Somali bundan önce olduğu gibi bundan sonra da dost ve kardeş Türkiye ile başta önceliği olan teröre karşı mücadele olmak üzere birçok konuda işbirliğine devam etmeyi arzuluyor ve Türkiye'den bu noktada destek bekliyor. Sadece Somali değil yeryüzündeki bütün mazlum coğrafyalar Türkiye'nin bu desteğinin devamlılığına ihtiyaç duyuyor.

[Abdulkadir Muhammed Nur, Somali Savunma Bakanı]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.