Lübnan Cumhurbaşkanı'nın Osmanlı'ya yönelik skandal açıklamaları protesto edildi

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Osmanlı İmparatorluğu dönemini hedef alan skandal açıklamaları, cuma namazının ardından Trablusşam kentinde protesto edildi.

Kentteki tarihi Büyük El-Mansuri Camisi'nde kılınan cuma namazından sonra Avn'ın "Osmanlı'nın Lübnanlılara devlet terörü uyguladığı" yönündeki skandal açıklaması ve Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliğine dün yapılan provokatif eyleme karşı Osmanlı Devleti ve Türkiye'ye destek gösterisi düzenlendi.

Türk bayraklarının yanı sıra Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid Han ve Osmanlı armasının fotoğraflarının yanı sıra Lübnan bayrakları taşıyan göstericiler, Osmanlı Devleti ve Türkiye'ye destek sloganları attı.

Eski milletvekili Misbah el-Ahdab, Trablusşam Belediyesi Meclis Üyesi ve Kültürel Miras Komitesi Başkanı Prof. Dr. Halid Tadmori, Büyük El-Mansuri Camisi İmamı Ali Çelebi ve tarihçi Prof. Ömer Tadmori'nin de katıldığı gösteride, Avn'ın iddialarının gerçeklerle bağdaşmadığı ve Osmanlı'nın sadece Türkiye'yi değil, Lübnan'daki ve tüm dünyadaki Müslümanları temsil eden bir medeniyet olduğu yönünde konuşmalar yapıldı.

İmam Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı makamına oturan kimsenin her şeyde mutedil ve İslam'ın gelenek ve tarihinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu'nun özellikle Lübnanlı Hristiyanlara yönelik hoşgörülü tutumlarını öğrenmesi gerektiğini kaydetti.

Eski milletvekili Ahdab da Avn'ın Osmanlı'ya yönelik ifadelerine tepki göstererek, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı'nın, hiç kimsenin kendisine itiraz etmesini istemeyen tavrıyla Lübnan'da herhangi bir Sünni vatandaşı kabul etmeyeceği görülüyor. Ancak bu yöntemle Büyük Lübnan'ı kutlamamız mümkün değildir. Ya bizler de bu vatanın bir parçası olarak görüleceğiz veya Sayın Cumhurbaşkanı, bizleri yok sayarak Lübnan Sünnilerini Osmanlı üzerinden cezalandıracaktır. Kendisi de bu tutumun sonuçlarını üstlenmelidir."

Prof. Dr. Tadmori de Trablusşam halkı olarak iki kardeş ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlamaya çalıştıklarını ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Lübnan'a geçen ay gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında kardeşlik ilişkilerinin gelişmesi yönündeki isteklerinin altını çizdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Avn'ın ise söz konusu ziyaretten birkaç gün sonra Osmanlı'yla ilgili gerçeklerle bağdaşmayan ifadeler kullandığını esefle karşıladıklarını dile getiren Tadmori, ayrıca dün Türk Büyükelçiğini hedef alan provokatif eyleme ilişkin suçlular hakkında resmi makamlardan gerekli adımların atılmasını beklediklerini söyledi.

Göstericilerden Ahmed Bakiş ise Osmanlı döneminde bölgedeki Hristiyanların sayılarının daha çok olduğunu ve kendilerine adilce davranıldığını ancak Osmanlı'dan sonra başlayan zulümler sonucu sayılarının azaldığını ifade etti.

Lübnanlılar olarak kardeş Türkiye'nin ülkelerine sağladığı destekleri çok iyi bildiklerini dile getiren Bakiş, Türkiye-Lübnan halklarının iki devlette yaşayan kardeş halklar olduğunu ve bir Müslüman olarak Osmanlı Devleti ile gurur duyduklarını belirtti.

Başkent Beyrut'un merkezindeki Büyük Ömer Camisi, Muhammed Emin Camisi ve ülkedeki diğer birçok camide okunan hutbelerde, Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik açıklamaların gerçeği yansıtmadığına vurgu yapıldı.

Ülkedeki okullarda okutulan tarih kitaplarındaki Osmanlı Devleti ile ilgili bilgilerin ise oryantalistler tarafından çarpıtılarak aktarılan bilgilerden ibaret olduğu vurgulandı. 

Avn'ın skandal açıklaması

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, Lübnan Devleti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla 31 Ağustos'ta yaptığı televizyon konuşmasında, "Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığı" iddiasında bulunmuştu.

Avn'ın siyasi partisi Özgür Yurtseverler Hareketi'ne bağlı Omega Grubu mensupları olduğu söylenen 8 kişi de dün başkent Beyrut'taki Türk Beyrut Büyükelçiliği önünde provokatif eylem yapmıştı.

Türkiye sert tepki göstermişti

Türkiye, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Osmanlı dönemine ilişkin ifadelerini şiddetle kınayarak reddetmişti.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasına sahip olmaktan gurur duyduğu vurgulanarak, şu ifadeler kullanılmıştı:

"Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde 'devlet terörü' yoktur. İddia edildiğinin aksine, Osmanlı dönemi, Ortadoğu'da uzun bir istikrar dönemi olmuştur. Bu dönem, farklı din ve dilden toplumların barış içinde bir arada yaşadığı ve hoşgörünün hakim olduğu bir dönemdir. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Sykes-Picot temelinde nüfuz alanlarına bölünen bölge, bir daha barış yüzü görmemiştir. Bugün de istikrarsızlık kaynağı olan sorunların tohumları o dönemde atılmıştır.

Cumhurbaşkanı Avn'ın hezeyanla tarihi çarpıtarak bugünkü her türlü musibetin kaynağı olan sömürgecilik döneminde olup bitenleri yok sayması ve bunların sorumluluğunu Osmanlı idaresine yüklemeye kalkışması, müstemleke hayranlığının trajik bir tezahürüdür. Bu şuursuz yaklaşımın objektif tarih anlayışında ve bölge halklarının vicdanında hiçbir karşılığı yoktur ve olmayacaktır."

(AA)