1
Almanya eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Tagesspiegel gazetesinde, “Afrin, ABD’ye bir mesajdır” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında, Zeytin Dalı Harekatı’nın ABD’ye açık bir mesaj olduğunu kaydeden Gabriel, bu mesajın, “savaş sonrası Suriye’de Türkiye’siz bir plan yapılamaz” olduğunu kaydetti. Gabriel, Ankara’nın Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/PYD yönetiminde hiçbir bölgeye izin vermeyeceğinin altını çizdi. Eski Alman Bakan, Batı-Türkiye ilişkilerinin gevşemesi halinde, NATO ve Rusya arasındaki güç dengelerinin değişeceğine de dikkat çekti. Gabriel Türkiye’nin özerk politikalar geliştirmesinin önüne geçilmesi gerektiğini de kaydetti.
PKK/YPG İTİRAFI
PKK’nın aksine, PYD ve YPG’nin ABD ve Avrupa ülkelerinde terörist örgüt olarak kabul edilmediğine dikkat çeken Gabriel, Türkiye’nin ve çok sayıda uluslararası gözlemcinin, terör örgütü PKK ile YPG/PYD arasında yapılan bu ayrımın suni olarak oluşturulduğu görüşünü paylaştığına dikkati çekti. Gabriel, terör örgütleri PKK ve YPG’nin yalnızca ideolojik ve sembolik olarak yakın olmadığı, YPG ve PYD’nin, PKK’nın stratejik liderliği altında bulunduğuna da dikkat çekti. Eski Alman Dışişleri Bakanı, “PYD ve YPG’nin nispeten daha büyük bir operasyonel özgürlüğe sahip olduğunu varsaymaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
BEDEL ÖDEMEYE HAZIR
DEAŞ’a karşı savaşta PYD ve YPG’ye silah sağlayan Washington yönetiminin, Türkiye’den gelen uyarıları dinlemeyerek hesap hatası yaptığını kaydeden Gabriel, ABD’nin, verilen silahlar karşılığında Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına göz yummaya hazır olduğunu belirtti. Gabriel, ABD’nin bu hareketle Türkiye’ye karşı provokatif bir tavır takındığını kaydetti. Eski Bakan, Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyini terör örgütleri PKK/PYD’den temizleme operasyonuyla, Batı’dan gelecek herhangi bir müdahaleye hazır olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Gabriel, “Türkiye, ABD ile bir çatışmanın jeopolitik sonuçlarından korkmuyor ya da en azından bunun sonuçlarının, PKK/YPG kontrolünde sınırlarında büyüyen bölgesel hakimiyetinin sonuçlarından daha fazla olmayacağını düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Güç dengeleri değişir
Washington’un, Türkiye ile olası bir çatışmayı sınırlı bir zaman dilimine yayarak yönetilebileceğini düşündüğünü ya da ikinci bir ihtimal Türkiye’nin jeostratejik rolünü gözünden kaçırdığını ifade eden Alman eski bakan, ilk ihtimalin büyük bir hata olacağını belirtti. Gabriel, Batı’dan ve NATO’dan uzaklaşmış bir Türkiye’nin, Avrupa için ciddi bir risk teşkil edeceğini kaydettiği yazısında, Türkiye’nin stratejik partner olarak Rusya’ya yönelmesiyle, NATO ve Rusya arasındaki güç dengesinin tamamen değişeceğini savundu. Gabriel, böyle bir durumda, Avrupa’nın yanı başında bir müttefike değil potansiyel bir rakip ile başbaşa kalacağına dikkat çekti.
Kendimizi aldatmayalım
“Kendimizi aldatmayalım” ifadelerini kullanan Almanya eski Dışişleri Bakanı yazısında, Türkiye’nin PKK/YPG hakimiyetinde bir bölgeye razı olmayacağını ve gerekirse, Rusya ve İran ile hareket ederek bu gelişmeye karşı duracağına işaret etti. Bu nedenle, jeopolitik olarak Türkiye’nin Batı’dan koparak kendisine özerk bir rol geliştirmesinin önüne geçilmesi gerekiğini belirten Gabriel, böylesi bir durumun, Almanya için hesaplanamayan sonuçlar doğuracağı yorumunda bulundu.
Yeni teklif sunulmalı
Gabriel yazısında, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın Türkiye’ye yeni teklifler sunulması gerektiğini ifade etti. Alman Dışişleri Bakanı, değer bazlı politikanın tek başına yeterli olmadığını söyleyerek, Avrupa çapında yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Gabriel, Afrin operasyonu tamamlandığında sunulacak teklifler arasında silahlanma işbirliğinin yeniden başlamasının da olacağını kaydetti.
(Yeni Şafak)