Devlet Yüksek Konseyi Basın ofisi tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Mişri, İngiltere'nin Trablus Büyükelçisi Francis Becker ile görüşmesinin ardından basına açıklamada bulundu.
Salih ile Fas'ta bir araya geleceğini söyleyen ancak tarih vermeyen Mişri, görüşmede, Başkanlık Konseyi'ni etkin hale getirecek bir seçim mekanizmasının yanı sıra Konsey üyelerinin sayısının 3'e düşürülmesi (1 başkan, 2 yardımcı) konularının ele alınacağını kaydetti.
Seçim öncesinde anayasa için referanduma gidilmesinin "öncelikli" olduğunu ifade eden Mişri, Konsey'in belediye seçimlerinin teşvik edilmesi ve belediyelere daha fazla yetki verilmesi, sonrasında da parlamento ya da cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesi için çalıştığını vurguladı.
Açıklamaya göre, Devlet Yüksek Konseyi başkanlığına seçilen Mişri'yi tebrik eden Büyükelçi Becker ise Libya'daki mevcut durumun devam etmemesi gerektiğini dile getirdi.
Becker, Mişri ile Salih'in seçim ve anayasa konularını görüşmek üzere bir araya gelmesinin önemli olduğunu belirtti.
Mişri, 8 Nisan'da Devlet Yüksek Konseyi'nin düzenlediği ikinci tur seçimde 64 üyenin oyunu alarak başkanlığa seçilmiş, Konseyin eski Başkanı Abdurrahman es-Suveyhli ise 45 oyda kalmıştı.
Libya'daki siyasi tıkanıklık
Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta Temsilciler Meclisi (TM), diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca UMH Başkanlık Konseyi kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak konseyin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle Tobruk'taki TM'de onaylanmadığı için süreç tıkanmıştı.
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Eylül 2017'de üç aşamalı bir eylem planı önerisinde bulunmuştu. Selame, eylem planının birinci aşamasının Suheyrat Anlaşması'nda değişiklik yapılmasını, ikinci aşamasının önceki müzakerelere katılmayan siyasi grupları bir araya getiren ulusal konferans düzenlenmesini, üçüncü aşamasının ise anayasa için bir referandum yapılması ve parlamento ile cumhurbaşkanının da anayasaya uygun bir şekilde seçilmesini öngördüğünü ifade etmişti.
(AA)