Filistinliler, İsrail'in, "yerleşimciler lehine Filistinli bir ailenin 1964 yılından bu yana oturduğu evinin boşaltılması yönünde verdiği kararı" Kudüs'te protesto etti.
Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'nde toplanan onlarca kişi, İsrail mahkemesinin Şemasine ailesinin yıllardır oturduğu evi boşaltması yönünde aldığı kararı protesto etti.
Şemasine ailesinin evinin karşısında cuma namazını kıldıktan sonra destek gösterisi yapan Filistinliler, İsrail'e karşı ailenin yanında olduklarını vurguladı.
"Kudüs'te yerleşimcileri durdurun"
Mahallenin çeşitli yerlerine "Kudüs'te yerleşimcileri durdurun"," Şeyh Cerrah Filistinindir", "İşgale son" yazılı pankartlar asan göstericiler, İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlallerine tepki gösterdi.
Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı ve Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri de gösterinin yapıldığı mahalledeki camide verdiği cuma hutbesinde "Bu yapılanları unutmayacağız. Evlerimizi, topraklarımızı, haklarımızı, kutsallarımızı korumaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Filistinli aileden Muhammed Şemasine yaptığı açıklamada ailesinin, karara itiraz ederek İsrail Sulh Mahkemesine başvuracağını belirtti.
Yabancı misyonlar karardan endişe duyuyor
Öte yandan Kudüs ve Ramallah'taki Avrupa Birliği misyonlarından yapılan yazılı açıklamada, Şemasine ailesinin evinin boşaltılması kararından endişe duyulduğu ifade edildi.
Yerine getirilmesi halinde bunun 2009'dan bu yana bölgede uygulanacak ilk karar olacağına işaret edilen açıklamada, İsrail'e söz konusu kararı tekrar gözden geçirme çağrısında bulunuldu.
İsrail'in yerleşim birimi politikasının uluslararası kanunlara göre illegal olduğu vurgulanan açıklamada, bu politikaya devam edilmesinin, daimi barış ile iki devletli çözüm fırsatlarını yok ettiği kaydedildi.
İsrail Yüksek Mahkemesi, Şemasine ailesine pazar gününe kadar evi boşaltma tebligatı göndermişti.
İsrail makamları, söz konusu ailenin ve bölgedeki bazı ailelerin evlerinin 1948'den önce Yahudilere ait olduğunu iddia ediyor. Filistinli aileler, bu iddiayı çürütecek deliller sunmasına rağmen mahkemeler bunu kabul etmiyor.
AA