IKBY'li yetkili Bozani, Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında 9 Ekim 2020'de imzalanan ve PKK'nın Sincar'dan çıkarılmasını da içeren güvenlik anlaşmasına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.
AA'nın haberine göre, Bozani, Sincar Anlaşması'nın imzalanmasının üzerinden yaklaşık 2,5 yıl geçmesine rağmen anlaşmadaki maddelerin halen uygulanmadığını söyledi.
"(Sincar) Silahlı grupların olduğu bir bölge olduğundan aileler evlerine dönemiyor." diyen Bozani, bu grupların varlığından dolayı Irak merkezi hükümeti ve IKBY'nin de buraya gerekli yardımda bulunamadığına dikkati çekti.
- "BM'NİN DE TAVIR TAKINMASI GEREKİYOR"
İlçede Irak federal polisi dışındaki silahlı grupların yasa dışı olduğunu ve bunların başını da PKK'nın çektiğini vurgulayan Bozani, şöyle konuştu.
"Hepimiz biliyoruz ki PKK dünyanın terör listesinde. Terörist gruplar Sincar'da güvenliğin önünde en büyük engel. Bunların varlığı sürdükçe bölgede huzurun tesisine inanmıyorum."
Bu konuda Birleşmiş Milletlere (BM) de çağrıda bulunan Bozani, "Her ne kadar bu anlaşma Erbil ile Bağdat arasında yapılmışsa da BM üçüncü taraf olarak süreci yürütüyor. Maddelerin yüzde 90'ı Irak hükümeti tarafına düşüyor. Bu da Irak'ın ilk adımı atması için bir beklenti oluşturuyor. Durum böyleyken üçüncü taraf olan BM'nin de bir tavır takınması gerekiyor." dedi.
- EZİDİLER PKK NEDENİYLE EVLERİNE DÖNEMİYOR
Terör örgütü PKK'nın Sincar'daki varlığı nedeniyle evlerine dönemeyen ve Duhok'taki kamplarda zorlu yaşamlarına devam eden Ezidilerin bir bölümü geçimlerini sağlamak için çiftçilik yapıyor.
AA muhabirine konuşan Duhoklu iş insanı Murad Heto, 70 dönümlük domates tarlasının işletilmesi için her gün 80 kadar Ezidi'ye iş imkanı sunduğunu belirtti.
Sincarlı Ezidi Adil Şengal de altı kişilik ailesinin geçimini sağlamak için tarlada çalışmak zorunda olduğunu dile getirdi.
Şengal, "Daha önce (kamplara) yardım yapılıyordu ancak şu an yok. Sincar'da da bu işi yapıyordum. 40 dönüm tarlam vardı." ifadelerini kullandı.
Bir başka Ezidi Naam Hayri ise, sırt ağrısı ve yorgunluğuna rağmen sıcak havada mecburen çalıştığını söyledi.
Hayri, "Başka çaremiz yok. İki yıldan fazladır yardım kuruluşları yardımı kesti. Umarım bu kamp hayatından kurtulup kendi evlerimize geri döneriz." diye konuştu.