Azerbaycan başkenti Bakü'de, "Türk Dünyasının Geleceğinde Kerkük ve Karabağ’ın Konumu - Jeopolitik Çağrılar ve Perspektifler” konulu sempozyum düzenlendi.
Sempozyuma, ITC Başkanı Salihi, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, Azerbaycan Vatandaş Dayanışması Partisi Genel Başkanı Sabir Rüstemhanlı, Azerbaycan Türkiye Evi (ATEV) Başkanı Tenzile Rüstemhanlı, akademisyenler ve davetliler katıldı.
Azerbaycan Milli Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlikte konuşan ITC Başkanı Salihi, Irak'ta 3 milyon Türkmen'in yaşadığını, Oğuz Türklerinin Irak kolundan olduklarını söyledi.
Kafkaslar ve Orta Doğu'da Türk olmak zor olduğunu, batılı emperyalistlerin Türkleri bu coğrafyadan atıp, Orta Asya'ya göndermek istediğini belirten Salihi, "Esareti kabul etmeyeceğiz. Bayrağımız her zaman yükselecek. Bu bayrağı öyle kolaylıkla elde etmedik. Orta Doğu'daki Türk varlığı asla esareti kabul etmeyecektir." dedi.
Batılı güçlerin Irak ve Suriye'de bölücü terör örgütlerini desteklediğini, fakat Türk'ün varlığını Türkiye'den başka kimsenin desteklemediğini ifade eden Salihi, "Azerbaycan'ın Karabağ'daki haklarını Türkiye'den başka hiçkimse dile getirmiyor. Irak Türkleri olarak Karabağ'ın kurtarılması için askeri kıyafetimizi giyerek gelmeye hazırız." diye konuştu.
Irak'ta Türkmenleri arasında mezhep çatışması çıkartılmaya çalışıldığını hatırlatan Salihi, şunları söyledi:
"Kimse bizi din perdesi altında bölmeye çalışmasın. Biz Türküz, Türk varlığı altında hareket etmeliyiz. Daha önce 850 bin nüfusa sahip olan Kerkük bu gün 1 milyon 600 bin oldu. Kürtler buraya göç ettirilerek bölgenin demografik yapısı değiştirildi. Kerkük ve bütünlükle Türkmeneli bölgesi Türk bölgesidir. Biz Irak'ın çimentosuyuz. Türk varlığı hem Kerkük'te hem de Karabağ'da varlığını devam ettirecektir."
- "Geçmişi unutursak, geleceğe sahip çıkamayız"
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Özoral da Türk dünyasının son yüzyılda büyük acılar çektiğini ve bu acıların hala devam ettiğini söyledi.
Bu acılardan birinin Kerkük birinin de Karabağ olduğunu belirten Özoral, "Her ikisi de içimizde kalmış birer yara. Bu yaraları iyileştirmeye doğru adımlar atmak için bu tür etkinlikleri Türk dünyasının her köşesinde gerçekleştirilmesi lazım. Çünkü bizler, geçmişte yaşadığımızı unutursak geleceğimize sahip çıkamayız." ifadelerini kullandı.
ATEV Başkanı Rüstemhanlı, Türk dünyasının kilit bölgeleri olan Kerkük ve Karabağ'ı dünyada yeterli şekilde anlatamadıklarını ifade etti.
Küreselleşen dünyada yaşanan siyasi süreçlerde, büyük güçlerin ekonomik çıkar savaşlarına giriştikleri bir dönemde Türk dünyası olarak zor bir dönemden geçtiklerini belirten Rüstemhanlı, Kerkük'ün sesini boğmak isteyen emperyal güçlere karşı gelmek için seslerinin daha yüksek çıkması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Kürşat Zorlu da sempozyumda, "Irak Türkmenlerinin demografik durumu ve beklentiler" konulu sunum yaptı.
Türk dünyasında birbiriyle ilişkili ve birbirini tetikleyen önemli problemlerin olduğuna dikkati çeken Zorlu, Kerkük ve Karabağ konularının bir bütün içerisinde değerlendirilmesinin aynı zamanda Kıbrıs ve Kırım meselelerinin de bir bütün olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliğinin (TÜİB) desteğiyle ATEV ve Yeniçağ Medya Grubu tarafından düzenlenen sempozyum, Karabağ ve Kerkük konsunda çeşitli sunumlarla devam etti.
(AA)