İtalya'da 73 yıl sonra 'faşizmin geri dönme ihtimali' kampanyalara damgasını vurdu

Sandık başına gitmeye hazırlanan ülkede, faşist rejimin devrilmesi ve Mussolini'nin partizanlarca öldürülmesinden 73 yıl sonra 'faşizmin geri dönme ihtimali' kampanyalara damgasını vurdu. Pekçok yerde neo-faşist Forza Nuova, CasaPound gibi partiler protesto edildi, gösterilerde arbede çıktı.

1

İtalya'da yarın yapılacak seçim öncesinde  yürütülen kampanyalara damgasını vuran konu "faşizm gerginliği" oldu.

İtalya'nın Macerata kentinde 3 Şubat'ta Luca Traini tarafından  Afrikalılara yönelik gerçekleştirilen ve en az 6 kişinin yaralanmasına yol açan  ırkçı saldırıyla tekrar gündeme gelen "faşizm tartışması", ülkede seçim sürecine  damga vurdu.

Özellikle aşırı sağcı Forza Nuova ve CasaPound partilerinin  Afrikalılara yapılan ırkçı saldırıyı savunması ve fail Luca Traini'yi "kahraman"  ilan etmesi İtalyan kamuoyunun büyük tepkisine yol açtı.

"Faşizm gerginliği" ülkede zaman zaman olaylı protestolara, hatta saldırılara neden oldu.

Irkçılık ve faşizm karşıtları, ülke genelinde yarın yapılacak genel  seçimde yarışacak Forza Nuova, CasaPound ve Lig partilerinin miting ve  toplantılarının olduğu her şehirde sokağa çıkarak bu grupları protesto etti.

OLAYLI "FAŞİZM" PROTESTOLARI

Protestolarda da çoğunlukla polis ve eylemciler arasında arbede  yaşandı, yaralanan ve gözaltına alınanlar oldu.

İtalya seçimler öncesinde polisin eylemcilere orantısız müdahalesine  sahne olurken, göstericiler de polise şişe, fişek, sopa ve hatta molotof  kokteylleri atarak karşılık verdi. Ülkede, Bologna, Napoli ve Torino'daki  protesto ve arbedelerde aralarında polislerinde olduğu 20'den fazla kişi  yaralanmış onlarca kişi gözaltına alınmıştı.

Forza Nuova ve CasaPound'dan farklı olarak aşırı sağcı Lig ve  İtalya'nın Kardeşleri partileri, pazar günü yapılacak seçime, eski Başbakan  Silvio Berlusconi'nin partisi Forza Italya'yla birlikte "merkez-sağ ittifakı"  içinde girecek.

İslam, Türkiye ve göçmen karşıtı söylemleriyle tepki toplayan Lig ve  İtalya'nın Kardeşleri partileri de seçim sürecinde protesto edildi. Olaylı geçen  protestolardan biri de Lig'in lideri Matteo Salvini'nin, 23 Şubat'ta Pisa'daki  mitingi oldu.

"FAŞİZM GERGİNLİĞİ" AŞIRI SAĞ VE SOL ARASINDA SALDIRILARA YOL AÇTI

"Faşizm gerginliği", ülkede olaylı geçen protestoların yanı sıra aşırı  sağcı ve solcu gruplara yönelik saldırılara da neden oldu.

İtalyan ANSA ajansının haberine göre, 20 Şubat'ta Sicilya bölgesindeki  Palermo şehrinde, aşırı sağcı Forza Nuova'nın yerel yöneticilerinden Massimo  Ursino saldırıya uğramıştı. En az altı kişiden oluşan saldırganlar, el ve  ayaklarını bağladıkları Ursino'yu darbetmişti. Olayda Ursino'nun burnu kırılmış,  omzu sakatlanmıştı.

21 Şubat'ta ise Perugia kentinde bir kişi, solcu Halka Güç (Potere al  Popolo) partisinin afişlerini asarken bıçaklanmıştı. Yerel kaynaklar, 37  yaşındaki yaralının durumunun ciddi olmadığını bildirmişti.

Livorno kentinde de 28 Şubat gecesi aşırı sağcı CasaPound taraftarı  bir kişi, seçim bildirisi asmaya çalışırken saldırıya uğramıştı. Aşırı sağcı  grup, "Dört kişinin önce CasaPound taraftarını sopalarla dövdüğünü, daha sonra da  hamile eşinin bulunduğu aracın camını kırdıklarını" ifade etmişti. Saldırıya  uğrayan kişinin bir gözünü kaybetme riski olduğu ve acil serviste tedavi gördüğü  belirtilmişti.

İTALYAN HALKI FAŞİZM VE IRKÇILIĞA KARŞI YÜRÜDÜ

Eylemciler ve polis arasında olay çıkan protestoların yanı sıra ülke  genelinde "faşizme karşı" sakin geçen gösteriler de düzenlendi.

Irkçı saldırıdan 1 hafta sonra 10 Şubat'ta Macerata şehrinde, 30 bin  İtalyan ve göçmenin katılımıyla "ırkçılık ve faşizme karşı" protesto  düzenlenmişti. Aynı gün Roma, Milano, Bologna, Palermo, Torino ve Bolzano  şehirlerinde de ırkçılık ve faşizme karşı yürüyüşler yapılmıştı.

Irkçı saldırının gerçekleştiği Macerata'da belediye de 18 Şubat'ta  "faşizm ve ırkçılık karşıtı" protesto düzenlemiş, yürüyüşe 30'dan fazla dernek,  kurum, ticaret birliği ve yerel yönetim iştirak etmişti.

24 Şubat'ta başkent Roma'da Ulusal İtalya Partizanlar Birliğinin  (ANPI) düzenlediği "büyük faşizm ve ırkçılık karşıtı protestoya", hükümetin büyük  ortağı Demokrat Parti ile Özgür ve Eşit (LeU) partisinden lider ve siyasetçilerin  yanı sıra yaklaşık 100 bin kişi katılmıştı. Katılımcılar, faşizm ve ırkçılığa  karşı Cumhuriyet Meydanı'ndan (Piazza della Repubblica) Halk Meydanı'na (Piazza  del Popolo) yürümüştü.

Aynı gün, İtalya'nın güneybatısındaki Palermo şehrinde de solcu Halka  Güç (Potere Al Popolo) partisi, aşırı sağcı Forza Nuova'nın şehirde yapacağı  seçim mitingine karşı protesto düzenlemişti. Aşırı sağcı Forza Nuova lideri  Roberto Fiore'nin öğleden sonra Croci Meydanı'nda planlanan mitingi de sol ve  aşırı sağcı grupların karşı karşıya gelmesi riskinden dolayı bir otele  taşınmıştı.

(AA)