İsrail'in Ayrım Duvarı Filistinli ailenin hapis hayatını başlattı

Filistinli Hacacla ailesi, İsrail'in Ayrım (Utanç) Duvarı nedeniyle evlerine girip çıkma ya da misafir davet etme gibi basit günlük eylemlerde dahi sıkıntılar yaşıyor.

"İsrail'in Utanç Duvarı" olarak da isimlendirilen Ayrım Duvarı, Filistinli Hacacla ailesinin yaşadığı bölgeyi adeta açık hava hapishanesine dönüştürdü.

Kudüs'e tepeden bakan bir noktada oturan Filistinli aile, 1967'den bu yana işgal altındaki topraklarda tel örgüler arasında hayatına devam ediyor. İsrail'in 10-15 metre uzağına kurduğu sınırlarla çevrelenmiş evde yaşayan aile, kendilerini Batı Şeria'nın güneyindeki köyleri El-Velce'den ayıran "Ayrım (Utanç) Duvarı" nedeniyle hapis hayatı yaşıyor. Tel Aviv yönetiminin 2002'de inşasına başladığı Ayrım Duvarı, ailenin Kudüs'e ulaşımını engellemesinin yanı sıra sosyal alanlarındaki en basit hareketlerini bile kısıtlıyor.

1967'den bu yana güvenlik, göç ve yeni yaşam alanı oluşturma gibi zorluklara maruz kalan Filistinli aile, işgalin her geçen gün artan etkisi nedeniyle gittikçe daralan bir girdapta nefes almaya çalışıyor.

ZORUNLU GÖÇ VE TECRİT

Hacacla ailesinin, sıkıntılarla dolu zorlu dönemleri ilk olarak 1967 yılında başladı. Siyonist çetelerin silahlı saldırıları nedeniyle El-Velce köyündeki evini terk etmek zorunda kalan aile, köyün diğer sakinleriyle Kudüs civarındaki asıl yerlerinden "Yeni Velce" adını verdikleri bir bölgeye taşındı. Eski Velce köyü 17 bin dönümlük bir arazi üzerinde kuruluyken Yeni Velce, 2 bin 500 kişinin yaşadığı 2 bin dönümlük bir alana sıkıştırıldı.

Köylerine geri dönme umuduyla yerleştikleri bu bölgede yeni bir düzen kurmaya çalışan Hacacla ailesi, İsrail'in "Ayrım Duvarı"nı örmeye başladığı 2002 yılında yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Duvarın Hacacla ailesinin evini köyden ayıracak şekilde örülmeye başlanması ve zamanla ailenin duvarın diğer tarafında kalması, onlar için adeta bir hapis hayatı başlatmış oldu.

İSRAİL'İN ELEKTRONİK KAPISI

Konuyu yargıya intikal ettiren Hacacla ailesi, hak ihlali gerekçesiyle dava açıp hukuk mücadelesi verirken duvar tamamlandı. Filistinli aile, inşaata engel olamasa da duvarın alt kısmından açılan bir tünel üzerinden köy ile irtibat kurma izni elde etmeyi başardı. Geçen yıl tünele elektronik bir kapı yerleştiren İsrail yönetimi, aileye kapıyı açıp kapatabileceği bir kumanda verdi ve burayı izleyebileceği kameralar yerleştirdi.

İsrail tarafı ayrıca aileyi ziyaret etmek isteyenlerin kendilerinden izin almadan bu kapıyı kullanmasını yasakladı.

"KİMSE BİZİ ZİYARET ETMİYOR"

İçinde bulundukları zor koşulları AA muhabirine anlatan Ömer Hacacla, İsrail'in, tarihi Filistin topraklarını 14 Mayıs 1948'de işgal etmesinin ardından 1,4 milyon Filistinliden yaklaşık 800 binini şehir ve köylerinden göçe zorladığı, 675 köy ve kasabanın yok edilerek binlerce Filistinlinin öldürüldüğü ve "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak andıkları olayı anımsattı. Hacacla, "Yaşantımız, bir Nekbe'den diğerine geçiş gibi. Hapishaneye dönen hayatlarımız felaketten felakete sürükleniyor." ifadesini kullandı.

Yaşadıklarını "dünyadan tecrit edilmek" şeklinde nitelendiren Hacacla, karşı karşıya kaldıkları durumu şu sözlerle aktardı:

"Kimse bizi ziyaret etmez oldu. Yakınlarımız ya da arkadaşlarımızdan ziyaretimize gelmek isteyen olduğunda İsrailli yetkililerin izin verip vermediğini soruyoruz. Geçen ramazan ayında kız kardeşlerimi iftara davet etmek istedim. Ancak İsrailli yetkililerin misafir izni için 24 saat öncesinden başvurmamızı şart koşması ve bazı ziyaretçileri geri çevirebilme ihtimalini göze alamayıp vazgeçmek zorunda kaldık. Misafirlerimizi köydeki erkek kardeşimin evinde ağırladık."

Birkaç ay önce ise tünelin kapısına, çocukların okuldan dönerken çalmaları için zil astığını ve bu nedenle gözaltına alındığını belirten Hacacla, güvenliği ihlal eden cihaz kurulumu suçlamasıyla 150 dolar para cezasına çarptırıldığını söyledi.

Hacacla, birçok kez tutuklandığını, kendisinden evini satması, kiraya vermesi ya da tahliye etmesinin istendiğini, ancak tüm bu teklifleri geri çevirdiğini vurguladı.

"AYRIM DUVARI"NIN İNŞASINDA EVLERİ ZARAR GÖRDÜ

İsrail'in Batı Şeria'da inşa ettiği "Ayrım Duvarı"nın inşası sırasında evlerinin zarar gördüğünü belirten Hacacla, inşaat çalışmalarında genelde buldozerlerin ve kazı araçlarının, evlerinin yakınlarına gelindiğinde ise kasıtlı olarak dinamit kullanıldığını dile getirdi. Hacacla, "Evimin duvarlarında çatlaklar oluştu ama tamir ettik. Buradan ayrılmayacağız. İkinci kez sığınmacı olmayacağız." dedi. Ömer Hacacla ayrıca İsrail'in, koyunlar için kullandıkları hayvan barınağını da yıktığını, ruhsatsız yapılara izin verilmediğinin öne sürüldüğünü aktardı.

"KAPI AÇILANA KADAR BEKLİYORUM"

Evin büyük oğlu Hakem Hacacla da hayatının bir hapishaneye dönüştüğünü ve hiçbir arkadaşının kendisini ziyarete gelemediğini belirtti. Okuldan eve döndüğünde tünelin diğer ucunda bekleyişini anlatan lise öğrencisi Hakem, şunları söyledi:

"Annemin evin yakınındaki tarlada çalıştığı, babamın da evde olmadığı zamanlar oluyor. Böyle zamanlarda, evimize girebilmek için duvarda açılan tünelin kapısına gelip kapı açılana kadar beklemek zorunda kalıyorum."

Hakem, bazen de elektrik kesintisi nedeniyle kapının açılmadığını, saatlerce dışarıda beklediklerini anlattı.

AYRIM (UTANÇ) DUVARI

Filistin'de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası'nın (2. İntifada) ardından İsrail yönetimi, 2002'de "güvenlik" gerekçesiyle Batı Şeria ile İsrail arasına Ayrım Duvarı inşasına başlamıştı. Ayrım Duvarı nedeniyle Batı Şeria'daki 3 milyona yakın Filistinli, işgal altındaki Doğu Kudüs ve İsrail'e geçemiyor.

Beş metre yüksekliğindeki beton duvar boyunca çok sayıda İsrail askeri kontrol noktası bulunuyor. İsrail olağan günlerde özel izinliler dışında Batı Şeria'daki Filistinlilerin Kudüs'e geçişine izin vermiyor. İsrail ablukası altındaki Gazze'de yaşayanların ise ne Kudüs'e ne de başka bir yere seyahat etme hürriyeti bulunuyor.

(AA)