İran Parlametosu’nda ‘yolsuzluk’ gerilimi

İran Parlamentosu dün, Tahran Milletvekili Mahmud Sadıki’nin hükümette, parlamentoda ve yargıda yolsuzluğun yaygınlaşması konusundaki açıklamalarının ardından sözlü tartışmalara tanık oldu. Reformist Emel kanadının üyesi olan Sadıki, İran rejiminin karşı karşıya olduğu içteki sorunlarına ilişkin konuşmasında özellikle hükümette ve yargıda yolsuzlukla mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Sadıki ayrıca ülkeyi yönetmenin diğer bütün güçlükler arasındaki en büyük zorluk olduğunu söyledi.

1

Açıklama, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin 104 milyar dolar değerinde yeni bir bütçe teklif etmesinin üzerinden bir hafta geçmeden yaşandı. Ruhani tarafından yapılan bütçe teklifi, İran sokaklarında da tepkiye neden olmuştu. Zira hükümetin 30 ila 40 milyon İranlıya mali yardımı durdurma planı, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin seçim sloganından vazgeçtiği yönündeki şüpheleri güçlendirdi.

Yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Sadıki, İran hükümet kurumlarının bütçesinde ve mali hesaplarındaki şeffaflık eksikliğini eleştirdi. Sadıki özellikle parlamento bütçesiyle ilgili mali bilgilerin zayıflığı sebebiyle milletvekillerine de eleştirilerde bulundu.

Tahran Milletvekili’nin gündeminde İran ekonomisinin halihazırdaki koşulları da vardı. Sadıki, yönetim sistemini temsil eden organların vesayet ve kişisel ilişkiler üzerine kurulu, petrol satışlarına dayalı ekonomik sistemin oluşmasına katkıda bulunduğunu belirtti. Bu durumu bozulmuş bir ekonominin büyümesine ve harç veya fidye üzerinde yaşayan yeni bir sınıfın ortaya çıkmasına sebep olduğunu savundu.

Tahran Milletvekili Sadıki’nin hedefinde bütçenin uygunsuz dağılımı da vardı. Sosyal alanlarda, genç kuşaklarda, zengin ve fakir arasında dengesizlik oluştuğuna inandığını söyleyen Milletvekili hükümeti şeffaflığa yönelik atılan adımlara rağmen “belirsiz ve açık olmayan” bir bütçe sunmakla suçladı.

Milletvekili ayrıca parlamentodaki yolsuzlukla mücadelenin önündeki engelleri de eleştirdi. Sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı meslektaşlarım, işlerin duracağı gerekçesiyle yolsuzluğa el koymanın faydasız olduğunu savunuyor. Yolsuzluğa battık. Nasıl yoksulluk daha fazla yoksulluk üretiyorsa, yolsuzlukla da daha fazla yolsuzluk üretiyor. Neden yolsuzlukla mücadele eden gerçek bir yönetim yok? Neden yolsuzluk yapanlarla işbirliği yapıyoruz? Ve neden bu kişilerin adlarını açıklamaktan kaçınıyoruz? Milletvekilleri, bankaların borcunun 130 trilyon tümenden (yaklaşık 37 milyar dolar) daha fazla olduğunu ve bunun birilerinin elinde döndüğünü biliyor mu? Onların isimleri açıklanmadı. Ancak milletvekili olduğumuzu bilmeleri gerekiyor.”

Parlamentonun durumuna dair de eleştirilerde bulunan Sadıki, Anayasayı Koruma Kurulu’nun da rolüne değindi. Sadıki, parlamentonun milletin erdeminin bir neticesi değil, Anayasayı Koruma Kurulu’nun erdemlerinin özü olduğunu kaydetti

Sadıki’ye tepki artıyor

İran basınında yayınlanan raporlara göre, Sadıki’nin yolsuzluk konusundaki açıklamaları parlamentonun konumuna “hakaret” ettiği suçlamasıyla diğer milletvekilleri tarafından şiddetle eleştirildi. Milletvekili Ali Adiyani Rad, Sadıki’yi parlamentonun meşruluğunu sorgulanmaya maruz bırakmakla suçladı.

İran haber ajansları dün, parlamento toplantısında Parlamento Başkan Vekili Ali Mutahhari’nin Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi Sözcüsü Hüseyin Naghavi “Sadıki’nin açıklamalarını protesto amaçlı yönelttiği” gerekçesiyle sözünü kesmesiyle gerginlik yaşandığını duyurdu.

İran İşçi Haber Ajansı’nın verdiği bilgilere göre Sadıki konuşmasını gerçekleştirdiği sırada Hüseyin Naghavi, Parlamento Başkanı’nı üyeleri savunmaya çağırdı. Sadıki’nin açıklamalarına karşı konuşması engellenen Naghavi, daha sonra başkanlık kürsüsüne yöneldi. Bu da muhafazakar ve reformcu milletvekilleri arasında bağrışmalara neden oldu.

Yaşanan gerginlikdün parlamento ile sınırlı kalmadı. Reformcu ve Ruhani destekçisi gazeteciler tarafından dün yayınlanan yazılarda Cumhurbaşkanı Ruhani hakkında seçim vaatlerini tutmadığı yönünde eleştiriler vardı. Ruhani, son seçimlerdeki reform ve ılımlılık sloganlarından vazgeçerek köktenci duruşa geri dönmekle suçlandı.

Ruhani ise konuşmalarında vaatlerini yerine getirme, İran’ın dış politika pozisyonunu sağlamlaştırma ekonomik durumunu iyileştirme ve iç özgürlükleri artırma açıklamalarına devam ediyor.

Birçok Ruhani destekçisi, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhafazakar rakiplerine karşı Ruhani lehine oy kullanmaktan ötürü yaşadıkları pişmanlıkları dile getirmek için sosyal paylaşım sitelerinde bir kampanya başlattı.

Söz konusu kampanyaya birçok politikacı, sanatçı ve sporcu da destek verdi. Eski İranlı futbolcu Ali Kerimi, sosyal medya hesabındansert bir mesaj yayınladı:

“Cumhurbaşkanına verdiğim destekten dolayı özür dilerim. Onun durumun düzeltilmesine yardımcı olacağını düşünmüştüm. Tüm arkadaşlarımdan ve vatandaşlardan bağışlanmamı diliyorum. Seçimden önce sitem ve hakaretler duymuştum. Şimdi kendime geliyorum. Keşke Ahmedinejad dönemine dönebilseydik.”

Siyasetçi ve Reformist Abbas Abdi de kampanyaya katılarak Ruhani’yi eleştirenlere , “Seçimlere katıldıklarından pişman olduklarını söyleyenler siyasetten hiçbir şey anlamıyor” diyerek yüklendi.

Hükümete yakın gazetelerden İran ise “Pişmanlık her insanın hakkıdır. Ancak bu herhangi bir değişikliğin gerekliliği anlamına gelmez” ifadeleriyle İran Cumhurbaşkanı’na destek verdi.

Şarku'l Avsat