1
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenen 6. Türkiye-Azerbaycan-İran Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı'da yaptığı konuşmada, İstanbul Havalimanının ve İzmir'de açılan Star rafinerisinin bölgedeki önemine vurgu yaptı.
Üç ülke arasında özel sektöre yönelik, 'Üçlü Forum' kurulacağını ve bu kapsamda işbirliğinin daha da arttırılacağını vurgulayan Zarif, ''Üç ülke arasında tarih, kültür ve dinden kaynaklanan bir ortaklık var. Bu ortaklık gelecekte de devam edecektir. Ortaklıklar aynı zamanda uzun süreli ilişkilerimizin de bir göstergesidir. Her üç ülkenin de ortak bir iradesi mevcut. Bu üç ülkenin daha fazla gelişmesi, hem halklarının hayat standartlarının yükselmesi hem de bölgenin yükselmesi açısından oldukça önemli.'' diye konuştu.
Bölgenin kalkınmasında, istikrarın ve barışın sağlanmasında bu üç ülkenin önemli bir etken olduğunu kaydeden Zarif, ''Barış ve istikrarın sağlanması konusunda üç ülke de ortak bir irade ve bakış açısına sahip. Bölgemizde yaşanan Filistin, Yemen ve Suriye sorunu bizim de sorunumuz. İnşallah bu sorunlar uzlaşıya varılarak barışçıl bir şekilde çözülecek.'' değerlendirmesinde bulundu.
Zarif, Karabağ sorunu konusunda Türkiye ve Azerbaycan ile aynı hassasiyeti paylaştıklarını aktararak, "Karabağ sorununun uluslararası yasalara dayanarak ve barışçıl bir şekilde çözülmesi konusunda iki ülke ile ortak görüşmelerimizde her zaman vurgu yapıyoruz.'' ifadelerini kullandı.
ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları konusundaki duruşlarından dolayı Türkiye ile Azerbaycan dışişleri bakanlarına teşekkür eden Zarif, şöyle konuştu: "İran nükleer müzakerelerine destek verdikleri ve nükleer müzakereler anlaşması çerçevesinde bu işbirliklerine davam edeceklerini açıklamaları ve ABD'nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesini kınadıkları için teşekkür ediyorum. ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi sadece iki ülke ile ilgili değil. Birçok ülkenin aleyhine bir karardır.
İran -Türkiye ve Azerbaycan çok farklı imkanlara sahip. Enerji, transit, bilim, teknoloji alanlarında ortak işbirlikleri imkanlarına sahibiz ve bu alanlardaki işbirliklerini geliştirmeliyiz. Ayrıca, kültürel ve insani ilişkilerde de üç ülke olarak çok yüksek bir potansiyele sahibiz. Bu işbirliklerimiz hali hazırda devam ediyor ama bunları daha fazla desteklemeli ve bu işbirliklerini güçlendirmeliyiz.''
Zarif, bilim ve teknoloji alanlarında üç ülkenin işbirliğine özellikle vurgu yaparak, bu işbirliğinin özel sektöre de yansıması gerektiğinin altını çizdi
6. Türkiye-Azerbaycan-İran Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda milli para birimi ile ticaret kararının alındığını aktaran Zarif, şöyle devam etti: ''Özel sektörlerimiz arasında bir forum oluşturduk. Bu çalışma bölgesel işbirliği için çok iyi bir adım olacak diye düşünüyoruz. Ayrıca bankacılık sektörleri arasındaki işbirlikleri konusunda da mutabık kaldık. Milli paralarımızla ticaret yapma noktasında anlaştık. Bu anlaşma ile ekonomik ilişkilerimizi dış müdahalelere karşı koruma altına almış olacağız. Ayrıca üç ülkeden oluşan bir teknik heyet kurduk. Bu heyetler, önümüzdeki 3 yılı programlamak için bir araya gelecekler. Bir sonraki toplantı İran'da yapılacak ve bu toplantıya kadar iyi bir plan hazırlamalarını istedik.''
"ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının yeniden gündeme gelmesi, Türkiye-İran ticari ilişkilerini, özellikle petrol alanında yapılan işbirliğini nasıl etkileyecek? İki ülke bu yaptırımlara karşı ne tür önlemler alınacak?" sorusunu Zarif, ''ABD'nin ambargoları şu anda da çok farklı baskılarla devam ediyor. Ancak bekledikleri sonucu alamadılar.'' şeklinde cevapladı.
Zarif, ABD'nin ambargo konusunda dünyaya baskı yaptığını belirterek, ABD'nin uluslararası toplumu bir seçimle karşı karşıya bıraktığını söyledi.
ABD ile varılan nükleer anlaşmanın son yıllarda yapılan en büyük anlaşma olduğuna işaret eden Zarif, şunları söyledi: ''ABD'nin ambargo kararı bütün uluslararası kurallara karşı, BM Güvenlik Konseyi'nin kararına karşı. Bazı ülkeler yasalara uyduğu için, ABD tarafından cezalandırılıyor. Bunun gelecekte dünya düzenine çok büyük bir etkisi olacaktır. ABD'nin bu kararı karşısında dostlarımız, komşularımız ve Avrupa ülkeleri karşı çıkmıştır. Türkiye Devleti'ne, Sayın Cumhurbaşkanına ve Çavuşoğlu'na çok teşekkür ediyorum. ABD ambargolarına rağmen Türkiye bizimle ilişkisini devam ettireceğini açıkladı. Bize destek verdi. Komşularımızla ilişkilerimizin ne kadar güçlü ve derin olduğunu görüyoruz. İlişkilerimiz bu ambargolardan çok fazla etkilenmeyecektir. Tabii ki bazı özel sektörler çalışma yöntemlerini değiştirme yönüne gidecekler. Bu da zaten kabul edilebilir bir davranıştır ancak bir yöntem bularak bunları çözeceğiz.''
(AA)