AA
Türkmenler, Kerkük'ün kuzeyinde yaşayan Kürtlerle, güneyinde yaşayan Araplar sandalyelerini garantiye alırken kendi bölgelerinde sahip oldukları sandalyeleri kaybetmelerine yol açan değişikliğin gözden geçirilmesini istiyor.
Irak Meclisi Türkmen Grup Başkanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, AA muhabirine, Irak'ta uygulanmaya konulan daraltılmış seçim bölgesi sisteminin Iraklı Türkmenlerin siyasi temsiline etkisini değerlendirdi.
Salihi, Daraltılmış Seçim Bölgesi Sistemi'yle Kerkük'ün üç seçim bölgesine ayrılmasının Türkmenlerin aleyhine olduğunu belirterek, "Kürtler ve Araplar kendi yoğun yaşadıkları yerlerde oylarını garantiye alırken şehir merkezinde ve dağınık yaşayan Türkmenler diğerleriyle yarışa girmek zorunda kaldı." dedi.
Türkmen köylerinde uygulanan Araplaştırma ve Kürtleştirme politikaları sebebiyle değişen nüfus dağılımı sonrası geçilen daraltılmış bölge sisteminde Kerkük halkının Irak Meclisi'nde doğru şekilde temsil edilemeyeceğini kaydeden Salihi, Kerküklü Türkmenlerin son seçimde sandalye kaybetmesinin yeni sistemin sonucu olduğunu ifade etti.
"IRAK TÜRKMENLERİ SÜREKLİ CEZALANDIRILDI"
Salihi, Osmanlı Devleti'nin dağılmasının ardından kurulan Irak'ta Türkmenlerin "Türkiye'nin uzantısı" şeklinde görüldüğü için sürekli cezalandırıldığını belirterek, Türkmenlerin Irak hükümetlerinde, mecliste ve bakanlıklarda görev dağılımı yapılırken de göz ardı edildiğini söyledi. Salihi "Biz her hükümette temsil edilmek ve görev almak için büyük mücadeleler verdik." dedi.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'a bağlı milletvekillerinin Bakanlar Kurulu ve meclisten çekilmesiyle, 2022'de kurulan koalisyon hükümetinin dağıldığını, yeni kurulan hükümetin Şii ve Sünni Arapların yanı sıra Kürt temsilcilerle masaya oturduğunu ancak Türkmenlere el sıkışmadığını aktaran Salihi bu hamlenin kasıtlı bir politika olduğuna dikkati çekti.
Salihi, "Türkmenlerin kurulan yeni hükümette yer almamasını daha yararlı gördüler. Hükümetteki hem Şiiler hem de Sünniler, Kürt temsilcilerle Kerkük üzerinden pazarlık yürüttü. Buna Türkmenleri dahil ederek anlaşmanın bozulmasını, pazarlığın zedelenmesini istemediler. Irak Türkmenlerine ne bakanlıklarda ne de Bakanlar Kurulu'nda bir söz hakkı verilmemesinin nedeni Irak makamlarının bizi hala Türkiye'nin bir uzantısı olarak görmesi." şeklinde konuştu.
"TÜRK DÜNYASI İLE YAKINLAŞMAMIZ ENGELLENMEK İSTENİYOR"
Salihi, Bağdat hükümetinin Kerkük ve Irak'ın diğer bölgelerinde yaşayan Türkmenlere uygulanan demografik yapıyı değiştirme politikasına devam etmesi halinde merkezi hükümete karşı tavırlarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguladı.
Türkmenlerin her zaman Irak'ın toprak bütünlüğünü savunduğunu ancak buna karşın hükümetin daha fazla siyasi ayrımcılığına ve yok sayma politikasına maruz kaldıklarına işaret eden Salihi, "Bakanlar Kurulu ve meclisten sürekli dışlandık." diye konuştu.
Salihi, Türkmenlerin yaşadığı yerlerde terör örgütü PKK ve uzantılarının barındırılmasının ciddi tehlike olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Terör örgütlerinin bizim bölgemizde barındırılması Kerkük'ü ve geleceğini tehlikeye sokabilir. Irak Türkmenleri olarak hem siyasi hem de içtimai hayatta milli varlığımızı devam ettirmek için mücadele ediyoruz. Türkiye'den ve diğer Türk devletlerinden destek istememiz Irak hükümetinin hoşuna gitmedi. Bize 'Neden Irak'ın iç işlerine başka ülkeleri karıştırıyorsunuz?" diye sitemde bulundular. Irak makamları, Türkmenleri siyasette ve diğer alanlarda yok etme politikasına devam ederse biz de mecburen dışarıdaki kapıları çalmaya devam edeceğiz."
KERKÜK ÜÇ AYRI SEÇİM BÖLGESİNE AYRILMIŞTI
Irak'ta 10 Ekim 2021'de yapılan seçimler için çıkarılan 2020/9 numaralı seçim kanununda, ilk kez daraltılmış seçim bölgesi sistemi esas alınmıştı. Türkmen partileri ise Türkmen nüfusunun yoğun olduğu Kerkük'ün üç ayrı seçim bölgesine ayrılmasıyla ilgili endişelerini dile getirmişti.
Mecliste toplam 12 sandalyesi bulunan Kerkük'ün üç ayrı seçim bölgesine ayrılmasıyla, seçimlerde Türkmen oylarında büyük kayba yol açabileceği belirtiliyordu. Yoğunlukla Kürt seçmenden oluşan I. Seçim Bölgesi için 5 sandalye; yoğunlukla Türkmen seçmenlerinden oluşsa da Kürt ve Arap seçmenin de bulunduğu II. Seçim Bölgesi için 4 sandalye; yüzde yüz Arap seçmeninden oluşan III. Seçim Bölgesi için ise 3 sandalye belirlenmişti.
Kürtler Kerkük'ün kuzeyinde, Araplar güneyinde, yoğun oldukları bölgelerdeki sandalyeleri garantiye alırken, Türkmenler ikinci bölgede şehir merkezi için ayrılan 4 sandalye için yarışmıştı ancak Türkmenler yeni sistem nedeniyle Kerkük'ten yalnızca iki sandalye kazanabilmişti.