Gazze'ye uygulanan gayrimeşru ablukanın kaldırılmasını ve İsrail'in gasbettiği topraklarına geri dönüş hakkının verilmesini talep eden Filistinliler, bugün de protestolarını sürdürüyor.
İsrail'in geçen hafta cuma günü yaptığı katliama rağmen bugün on binlerce Filistinli cuma namazını sınıra yakın bölgelerde kıldı.
Öte yandan sınırın İsrail tarafına kazılan siperlerde, İsrail keskin nişancıları elleri tetikte bekliyor.
Sınırdaki gösterilerin ilerleyen saatlerde daha da yoğunlaşması bekleniyor.
Keskin nişancı atışından korunmak isteyen göstericilerin yaktığı lastikler nedeniyle Gazze sınırının farklı bölgelerinden dumanlar yükseliyor. Sınırın, 5 farklı bölgesinde gösteri düzenleyen Filistinliler özgürlük sloganları atıyor.
Zaman zaman sınıra yaklaşan göstericileri dağıtmak için İsrail askerleri de göz yaşartıcı gaz kullanıyor. Sınırda yoğun önlemler alan İsrail ordusuna ait zırhı araçlar sürekli devriye gezerken, insansız hava araçları (İHA) ve kameralı balonlarla da bölgenin görüntüleri alınıyor.
Öte yandan Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde de gösteriler düzenliyor.
İsrail "vur" emrinden geri adım atmıyor
Filistinlilerin düzenlediği bu meşru ve barışçıl gösterilere karşı İsrail'in uyguladığı sert tutum ise devam ediyor.
İsrail ordusu, uluslararası toplumdan gelen tüm tepkilere rağmen askerlere verdiği "sınıra yaklaşanı gerçek mermiyle vurun" talimatından geri adım atmıyor.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman dün yaptığı açıklamada, Gazze sınırında Filistin Toprak Günü münasebetiyle düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerine katılan Filistinlileri tehdit etti.
Filistinlilerin barışçıl gösterilerine İsrail ordusunun "çok güçlü" bir karşılık vereceği tehdidinde bulunan Liberman, Gazze sınırındaki durumu görüşmek ve oradaki asker sayısını artırmak için Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot'la da dün bir araya geldi.
İsrail'in bu sert tutumu bugünkü gösterilerde de geçen haftaki gibi şehit ve yaralılar olacağı yönündeki endişeleri artırıyor.
BM ve AB'den İsrail'e itidal çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB), Filistinlilerin "Büyük Dönüş Yürüyüşü'' öncesi, İsrail güvenlik güçlerine itidal göstermesi, siviller ve çocukların hedef alınmaması çağrısında bulundu.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'de cuma günü düzenlenecek "Büyük Dönüş Yürüyüşü" için yapılan hazırlıklar ve söylemleri endişe ile takip ettiğini bildirdi.
İsrail güvenlik güçlerine itidal çağrısında bulunan Mladenov, Filistinlilerin de İsrail-Gazze sınırında ihtilaftan kaçınması gerektiğini kaydetti.
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada ise geçen haftaki can kayıpları hatırlatılarak, gösterilerde tüm tarafların sorumlu davranması, şiddet olayları ve can kayıplarının önlenmesi gerektiği bildirildi.
Açıklamada, "AB, İsrail'in barışçıl gösteri hakkına saygı duymasını ve orantılı güç kullanmasını bekliyor." ifadelerine yer verildi.
Gazze halkının barışçıl gösteri hakkı bulunduğuna işaret edilen açıklamada, göstericilerin çatışmadan kaçınmaları gerektiği kaydedildi.
ABD'den İsrail'i "cesaretlendiren" açıklama
ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcilerinden Jason Greenblatt ise adeta İsrail tarafını şiddet kullanma noktasında cesaretlendiren bir açıklama yaptı.
Greenblatt, Filistinli göstericilere sınıra 500 metreden fazla yaklaşırlarsa "ölebilecekleri" tehdidinde bulunurken, İsrail'e ise herhangi bir uyarıda bulunmadı.
Geçen hafta ne olmuştu?
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42'nci yılı kapsamında geçen cuma gününden bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında barışçıl eylemler düzenliyor.
İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.
Gösterilerin başladığı ilk günden bu yana 22 Filistinli şehit oldu, bin 500'den fazlası yaralandı.
Filistinliler bu barışçıl gösterilerine altı hafta boyunca devam etmeyi planlıyor. Gösterilerin altı hafta boyunca devam edecek olmasının bir sebebi de bu tarihte ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklamış olması.
Toprak Günü nedir?
İsrail, 30 Mart 1976'da ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koydu. Bunun üzerine Filistin halkı, bu gaspı protesto etmek için genel greve gitti ve gösteriler düzenledi.
İsrail polisi gösterilere katılan Filistinlilere ateş açarak 6 kişiyi şehit etti, çok sayıda kişiyi yaraladı.
"Toprak Günü" olarak anılan bu olay, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın kaynağı olan toprak konusunda Filistinlilerin gösterdiği direnişin simgesi olarak görülüyor.
(AA)