Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam coğrafyasının mübarek ramazan ayında, başta Suriye ve Irak olmak üzere birlik, beraberlik ve kardeşlikten uzak bir görüntü içinde olduğunu söyledi.
Erdoğan, Muhammed Ali'nin cenaze töreni için bulunduğu ABD'de, Kentucky Ahıska Türkleri Merkezi'nde düzenlenen iftar programına katıldı.
Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmada, ABD’ye geliş sebebinin yakın tarihin en önemli sporculardan ve iyi bir Müslüman Muhammed Ali’yi ebediyete uğurlamak olduğunu hatırlattı.
Mücadeleci kişiliğiyle kendi ülkesine ve tüm dünyaya damga vuran ve adını altın harflerle tarihe yazdıran Muhammed Ali’ye Allah’tan bir kez daha rahmet dileyen Erdoğan, “Bizim kuşağımız için Muhammed Ali sporculuğundan öte farklı bir kişiliğe sahiptir. Onun ringlerdeki başarısı kadar hayat karşısındaki duruşu da bizleri etkilemiştir.” dedi.
Muhammed Ali’nin Türkiye’de gece yarısından sonraki saatlere denk gelen müsabakalarını izlediklerini ifade eden Erdoğan, şunları dile getirdi:
“Onun Amerika gibi bir ülkede 22 yaşından sonra Müslüman olup, karşısına çıkartılan tüm engellere rağmen doğru bildiği yoldan şaşmadan, dik duruşunu bozmadan yürüyüşünü devam ettirmesi bizim hayranlığımızı cezbetmiştir. Muhammed Ali, ringlerde başarıdan başarıya koşarken dünyanın dört bir yanında Müslümanlarla birlikte mağdurların ve mazlumların sesi olmuştur. Attığı her yumruk rakibini sarsarken mazlumların ve mağdurların yüreğine de ferahlık veriyordu çünkü mazlumlar ve mağdurlar biliyorlardı ki Muhammed Ali, aynı zamanda kendileri için bu mücadeleyi veriyordu.
Muhammed Ali’nin mücadelesi iyiyle kötünün dünyadaki kadim mücadelesinin adeta ringlere taşınmış bir haliydi. Elbette burada kötü olan Muhammed Ali’nin rakipleri değildi. Onlar sadece birer sporcuydu. Kötü olan insanlara zulmeden, eziyet eden, haksızlık eden, yüreklerini ve canlarını yakan herkes ve her şeydi. Muhammed Ali, rakibinden çok işte onlarla dövüşüyordu. Bizim kendisine ve onun mücadelesine bakışımız buydu. Biz Vietnam’a gitmeyişindeki inceliği de burada gördük çünkü ‘Vietnamlılar bize zulmetmediler, niçin oraya gideyim’ derken altındaki incelik de buydu.”
Erdoğan, Muhammed Ali’nin Vietnam Savaşı’na gitmediği için 5 yıl mahkumiyet ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldığını hatırlatarak, ringlerden ayrı kalışının onun için aslında çok farklı bir zulüm olduğunu, tekrar ringlere döndükten sonra elinden alınan şampiyonluklarını geri aldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim Müslümanlara ve tüm insanlığa verdiği bu güzel hissiyatı inşallah kendisi için ecre sevaba dönüştürür. Ben tekrar mekanı cennet olsun diye dua ediyor, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.” diye konuştu.
- "Dayanışmanızı önemsiyorum"
İslam'ın her türlü farklılığı bir kenara bırakarak Allah'ın birliği ve Hz. Muhammed'in (SAV) etrafında buluşmak olduğunu kaydeden Erdoğan, bu birlik, beraberlik ve ruhun güçlendirilerek yaygınlaştırılmasıyla hem Müslümanlar hem de tüm insanlığın barış ve huzura erişeceğini söyledi.
Müslüman dünyasında yaşanan çatışmalara da değinen Erdoğan, "Maalesef Suriye ve Irak başta olmak üzere, İslam coğrafyası şu mübarek günlerde dahi birlikten, beraberlikten, kardeşlikten çok uzak bir görüntü içindedir. Karşımızda çarpık bir manzara var. Ölen Müslüman, öldüren de 'Evet ben de Müslümanım' diyor. Ölen 'Allahu ekber' diyerek ölüyor, öldüren 'Allahu ekber' diyerek öldürüyor. Bugün birileri teröristle Müslüman kavramını bir arada rahatça kullanabiliyorsa bunda art niyet kadar, İslam karşıtlığı kadar işte bu manzaraların da etkisi vardır." diye konuştu.
- "Suriye'de devlet terörü estiriliyor"
Suriye'deki iç savaşa ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de bir devlet terörü estiriliyor. Bir katil iş başındadır. 600 bin insanı ne yazık ki öldürmüştür. 12 milyon insan evlerinden, yurtlarından olmuştur. Sadece 3 milyon insan şu anda bizim misafirimizdir. Biz Avrupa Birliği ülkeleri gibi, Batı ülkeleri gibi 'bize şu kadar gelsin, bu kadar gelmesin' gibi bir pazarlığın içerisinde değiliz. Varil bombalarından, kimyasal bombalardan kaçan kim olursa olsun biz hepsine kapımızı açtık, bundan sonra da açmaya devam edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, Ukrayna'daki Ahıska Türklerinin ölüm tehditleri ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Biz bu kardeşlerimizin bir kısmını Erzincan Üzümlü'ye bir kısmını ise Bitlis Ahlat'a almış durumdayız. 330 kadar aile şu anda gelmiş vaziyette. Bundan sonra da yine gelecek olanları biz değişik yerlere yerleştiriyoruz, yerleştireceğiz. Çünkü biz onları o bombaların altında bırakamayız. Aynı şekilde Suriye'de, Irak'taki kardeşlerimizi de bırakamazdık." dedi.
Ahıska Türklerine her türlü desteği veremeye devam edeceklerini anlatan Erdoğan, "Şu ana kadar nüfus itibarıyla bin 300 Ahıska Türkü'nü yurdumuza almış vaziyetteyiz. Ahıska Türklerinin nerede yaşarlarsa yaşasınlar içinde bulundukları toplumun değerli ve üretken bireyleri olmaya devam edeceklerine inancım tamdır." ifadelerini kullandı.
Bazı dinleyicilerin Gazze'den söz etmeleri üzerine de Erdoğan, "Tabi kardeşlerim Gazze'den bahsediyorlar. Bizim için başından itibaren Filistin neyse, Gazze neyse, aynı şekilde bugün devam etmektedir. Tunus böyledir, Yemen böyledir bundan sonra da bu desteklerimiz kendilerine devam edecektir." diye konuştu.
Ahıska Türkleri Amerika Konseyi Başkanı Aydın Mamedov da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iftarda ağırlamanın kendileri için bir hayal olduğunu anlatarak, bu hayalin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kendisinin davetlerine icabet etmesinden çok onur duyduklarını aktaran Mamedov, destekleri için Erdoğan'a müteşekkir ve minnettar olduklarını ifade etti.
- İftara Müslüman toplum temsilcileri de katıldı
İftar programına Ahıska Türklerinin yanı sıra Amerikalı Müslüman toplum temsilcileri de katıldı. Bunlar arasında Kuzey Amerika İslam Camiası (ICNA) Başkan Naim Beig, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Başkanı Nihad Awad, ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal, Kuzey Amerika İslam Toplumu (ISNA) Başkanı Azhar Azeez ve İngiliz Müslüman sanatçı Yusuf İslam yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetinde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin profesyonel bokstaki ilk Avrupa şampiyonu sporcusu Cemal Kamacı ve diğer davetliler bulundu.