Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun, BM Cenevre Ofisi'nde yaptığı İnsani Erişim Çalışma Grubu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, Beşşar Esed rejiminin ablukası altındaki Doğu Guta'da durumun daha sakin olduğunu ancak sivillerin tahliyesinin gönüllülük esasına dayanmasının önemini vurguladı.
Egeland, Doğu Guta'dan 9 Mart'tan bu yana 130 bin sivilin tahliye edildiğini aktararak bölgeden ayrılanların yaklaşık 80 bininin rejim kontrolündeki "şartları korkunç olan barınaklara" sığındığını, 50 bininin de İdlib'e göç ettiğini söyledi. Egeland, muhaliflerin kontrolündeki Duma'da 80-150 bin arasında sivil yaşadığını belirterek "BM olarak hem bölgede kalanlara, hem terk edenlere insani yardım sağlamaya çalışıyoruz." dedi.
Suriyeli sivillerin bir şehirden başka bir şehre sığınmasının bedelinin "çok ağır" ve "kanlı" olduğunun altını çizen Egeland, "Hala muhaliflerin kontrolünde bulunan Duma'da Rusya Federasyonu, Suriye rejimi ve silahlı gruplar arasında müzakereler devam ediyor. Umarız ki bu anlaşma eğer siviller orada kalmak istiyorsa kalmasını, silahlarını bırakmak isteyenlere af getirilmesini ya da bölgeden ayrılma tercini kullananların ayrılmasını sağlar." diye konuştu.
"İdlib savaş meydanı olamaz"
Doğu Guta'daki sivillerin tahliyesinin çatışmaları da durdurması açısından olumlu sonuçlar verdiğini dile getiren Egeland, İdlib'in çok küçük bir yer olmasına rağmen burada 2,2 milyon sivilin yaşamak zorunda kaldığını, bunların üçte ikisinin yerinden edilenlerden oluştuğuna dikkati çekti. Egeland, "Dolayısıyla küçücük bir vilayette, yerinden edilmiş 1,5 milyon kişi yaşıyor. Dünyanın en büyük sığınmacı kampı burası." ifadesini kullandı.
Egeland, İdlib'in tamamında sivillerin yaşamasından dolayı buranın bir savaş meydanı olamayacağı uyarısında bulunarak bölgeye saldırılarını sürdüren Esed rejimine mesaj verdi.
İdlib'de BM'nin rolü ve sivillere yönelik yardımlara da değinen Egeland, İdlib'de BM'nin de ortağı olduğu pek çok sivil toplum kuruluşunun bulunduğunu belirterek "Bunlar (İdlib'e) Türkiye'den sınır ötesi yardım sağlıyor. Ayrıca BM, Türkiye üzerinden sınır ötesi destekte bulunuyor." dedi.
"Rakka'nın yüzde 70'i tahrip edilmiş"
Rakka'ya sivillerin geri dönmek istediği bilgisini paylaşan Egeland, buradaki durumun Halep'in doğusu ve Humus'taki yıkımdan dahi daha kötü olduğunun altını çizdi. Egeland, "Binaların neredeyse yüzde 70'i tahrip edilmiş veya zarar görmüş vaziyette. Elektrik, su ve sağlık hizmetleri verilemiyor. 100 bin insan geri dönmek istiyor. Fakat bölgedeki meslektaşlarımın bildirdiğine göre şehirde neredeyse hiçbir kamu hizmeti verilemiyor." ifadelerini kullandı.
Egeland, Doğu Guta'daki tahliyelere ilişkin bir soru üzerine, bölgedeki sivil halkın iradesine saygılı olunmasının ve gönüllülük esasına saygı duyulmasının en önemli öncelikleri olduğunu söyledi.
"Gönülsüz tahliyeler insan hakları hukukunun ihlal edilmesidir." diyen Egeland, sivillerin istedikleri gibi hareket etme hakkı olduğunu vurguladı.
(AA)