AA
BMOrta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, yıkılanın Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla kurulan bir okul olduğunu ve en az 40 öğrencinin eğitimini doğrudan etkilediğini belirtti.
Halihazırda inşaat izni olmadığı için 6 bin 500 öğrenciye eğitim veren 58 okulun da yıkım tehdidiyle karşı karşıya olduğu bilgisini paylaşan Wennesland, Filistinlilerin ise "C Bölgesinde" inşaat izni almasının imkansıza yakın olduğunu belirtti.
Wennesland, "Çocukların eğitim hakkına saygı duyulmalı. İsrailli yetkililere uluslararası hukuk uyarınca yasa dışı olan tüm yıkım ve zorlu tahliye uygulamalarına son vermeleri çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
İsrailli yetkililerin Filistin toplumuna kalkınma ihtiyaçlarını karşılamak için yasal olarak inşa hakkı tanıması gerektiğini kaydeden Wennesland, "Sürekli olarak yıkım yolu ve başka yollarla güvensizlik ve gerginlik ortamını besleyenler, siyasi çözümü umudunu da baltalıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Wennesland, "İsrailli yetkililerin AB fonuyla Cibbu ez-Zib köyündeki çocuklara hizmet eden ilkokulu yıkmalarından derin endişe duyuruyorum." vurgusu yaptı.
İSRAİL GÜÇLERİ, FİLİSTİNLİLERE AİT OKULU YIKMIŞTI
İsrail güçleri, önceki gün Beytüllahim kentinin doğusunda Filistinlilerin yaşadığı Cibbu ez-Zib bölgesindeki "Et-Tehaddi 5" isimli 5 derslikten oluşan okulu "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle yıkmıştı.
Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Beytüllahim Ofis Müdürü Hasan Bericiyye, yaptığı açıklamada, "C bölgesi"nde yer alan okulla ilgili daha önce yıkım kararı çıkarıldığını, 2017'de inşa edilen okulda 66 ilkokul öğrencisinin eğitim gördüğünü kaydetmişti.
Konseyden yapılan yazılı açıklamada da İsrail'den uluslararası hukuka aykırı bu eylemin hesabının sorulması istenerek, "kaba kuvvetle yıkılan tüm Filistin yapılarının yeniden inşa edileceği" belirtilmişti.
İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları, "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla yıkıyor.
Filistinlilerin ruhsat almak için verdiği çabalar, İsrail makamlarının engelleyici uygulamaları nedeniyle çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
AB'NİN FİLİSTİN TEMSİLCİLİĞİNDEN KINAMA
AB'nin Filistin Temsilciliğinden yapılan yazılı açıklamada da "AB tarafından mali destek sağlanan okulun İsrail makamlarınca yıkıldığına ilişkin haberler karşısında şaşkınız. Bu okulda 60 kadar çocuk eğitim alıyordu. Yıkımlar uluslararası hukuka aykırıdır." ifadeleri kullanılmıştı.