1
BİK tarafından düzenlenen "Üçüncü Bölgesel Koordinasyon Konferansı" için İstanbul’da bulunan Svilanoviç, radikalizmle ve yabancı terörist savaşçılarla mücadele konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Radikalizm ve aşırılıkçı gruplarla mücadelede BİK'in görev ve misyonu hakkında bilgi veren Svilanoviç, "BİK, radikalizm ve aşırılıkçı gruplarla mücadelede kurulduğu yıldan beri çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor. Son dönemde özellikle Suriye’deki savaş ile birlikte Avrupa ve Balkanlar’daki sınır güvenliği konularındaki çalışmalarımızla beraber somut olarak bir platform oluşturmaya karar verdik. 2015 Ekim ayında Güney Avrupa Bölgesel Platformu’nu oluşturduk. Bu platform faaliyetlerini 2016 yılında uygulamaya başladı. Türkiye’nin de üye olarak içerisinde bulunduğu platform, radikalleşme ve şiddet yanlısı aşırılıkların önlenmesi ve engellenmesi alanında, özellikle bazı özel tedbirlere odaklanan ulusal ve bölgesel düzeyde iş birliğini ve koordinasyonu güçlendirmeyi amaçlıyor.” diye konuştu.
- "Terörizmle mücadelede söylemleriniz çok önemli"
Svilanoviç, "Terörizmle mücadelede söylemleriniz çok önemli. Örneğin, Orta Doğu'daki aşırılıkçı gruplar birtakım dini söylemlerle fikirsel çekim gücü oluşturmaya çalıştılar. İyi eğitilmiş ancak dini bilgi açısından zayıf insanların bu gruplara katıldığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin terörizmle mücadelede söylemlerinde diğer Müslüman ülkelere örnek teşkil ettiğini vurgulayan Svilanoviç, "Türkiye'nin terörizmle mücadelede söylemleri çözüm odaklı olmuştur. Bu, diğer ülkelere özellikle Müslüman ülkelere örnek oluşturuyor." dedi.
2002-2004 yılları arasında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı görevinde de bulunan Svilanoviç, Balkanlar’daki eğitim sisteminin gelişmiş olmasına rağmen gençlerin bazı aşırılıkçı gruplara dahil olabildiğini kaydetti.
İşsizlik ve radikalleşme arasındaki bağlantıya değinen Svilanoviç, "Bakıyorsunuz geçmişte bazı terörist gruplar, bölge olarak uzak sayılabilecek Balkanlar'dan dahi yetişmiş, eğitimli gençleri kendi bünyelerine dahil ettiler. Bunun en büyük nedenlerinden biri bölgedeki işsizlik. Yugoslavya döneminde kurulan fabrikalar, milenyum dönemine hatta şimdi 4.0 endüstriye ayak uyduramadı. Bu da bölgede önce işsizlik doğurdu sonrasında da aşırılıkçı fikirlere bürünme. Ancak, bölgede bazı aklı başında insanlar ekonomik açıdan gelişmiş Avrupa ülkelerine gittiler. Bu tabi ki beyin göçü oluşturdu. Ancak, bu yetişmiş 3-4 bilen insanlar kendi hayatlarını kurtarmak zorundalar. ” açıklamasında bulundu.
(AA)