ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepkiler devam ediyor

Tayland Merkez İslam Komitesi: ABD'nin kararı, o toprakların tek bir metrekaresinde hak iddia edemeyecek olan bir halka, ne ABD'nin ne de Donald Trump'ın uhdesinde olan egemenlik yetkisi vermiştir. Bu adım yalnızca Kudüs'ün koruyucusu olan Filistinlilerin haklarını değil, aynı zamanda Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra İslam dünyasının en önemli üçüncü mabedi olan Mescid-i Aksa'yı, onu yok etmek isteyen siyonist rejimin eline vererek tüm Müslümanların haklarını ihlal etmiştir.

Tayland Merkez İslam Komitesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ABD'nin barış görüşmelerindeki arabulucu rolünü hükümsüz kıldığını belirtti.

Komitenin Şeyh'ül İslamlık ofisinden yapılan açıklamada, "Birleşik Devletlerin Filistin ve İsrail arasındaki barış görüşmelerindeki arabulucu rolü, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü siyonist rejimin başkenti olarak tanıdığı ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşımaya karar verdiği 6 Aralık 2017 itibarıyla meşruiyetini kaybetmiştir." ifadeleri yer aldı. 

 Açıklamada, Müslümanların ABD'nin taraflar arasındaki ihtilafta daha çok İsrail'e yakın durduğunun farkında olduğunu fakat buna rağmen ülkenin süper güç vasfı nedeniyle arabulucu rolü oynamasına razı olduğu belirtilerek "Taylandlı Müslümanlar adına, tüm dünya Müslümanlarını İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT), 13 Aralık 2017'de İstanbul'da aldığı kararla tüm üyelerine El Aksa Camisi'ni ve Filistinlilerin haklarını korumak üzere yaptığı birlik ve dayanışma çağrısının  gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz." ifadesi kullanıldı.      

İİT'nin kararında, İslam ülkelerine, ABD veya herhangi başka bir ülkenin insan hakları ve egemenlik ihlallerine karşı güç birliği çağrısı yapıldığı açıklamada, "ABD'nin kararı, o toprakların tek bir metrekaresinde hak iddia edemeyecek olan bir halka, ne ABD'nin ne de Donald Trump'ın uhdesinde olan egemenlik yetkisi vermiştir." ifadeleri yer aldı. 

Açıklamada, söz konusu adımın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242, 252, 267 ve 465 no'lu kararlarıyla çeliştiğine dikkat çekilerek İsrail'in bu kararların gereği olarak başta Doğu Kudüs olmak üzere işgal altındaki topraklardaki tüm askerlerini geri çekmesi ve buralarda Yahudi yerleşimleri kurmaktan vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.     

Açıklamada şunlar kaydedildi:  Bu adım yalnızca Kudüs'ün koruyucusu olan Filistinlilerin haklarını değil, aynı zamanda Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra İslam dünyasının en önemli üçüncü mabedi olan Mescid-i Aksa'yı, onu yok etmek isteyen siyonist rejimin eline vererek tüm Müslümanların haklarını ihlal etmiştir."    Açıklamada, kararın Donald Trump'ın İslam toplumuna yönelik etnik ve dini ön yargısını yansıttığı belirtilerek Trump'ın elindeki gücü insanlık ve adalet yerine, haksızlığı, sahtekarlığı ve şiddeti desteklemek için kullanmayı tercih etmesi nedeniyle arabulucu olarak meşruiyeti kalmadığının altı çizildi.      

AA