1
Bakanlığın her yıl yayımladığı rapor, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun katıldığı basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.
Raporun, Suudi Arabistan bölümünde yer alan Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kısımda Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın adının hiç geçmemesi dikkatlerden kaçmadı.
Raporda, "İfade ve barışçıl protesto özgürlüklerini kısıtlayan devletler, aynı zamanda dini, etnik ve diğer azınlık gruplara şiddet uyguluyor. Bireylerin temel itibarını baltalamak ahlaki açıdan endişe verici ve çıkarlarımızın altını oyuyor.” ifadesine yer verildi.
“Otoriter devletler, sivil toplumun denetiminden korktukları için baskı uyguluyor” ifadesi kullanılan raporda, Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore hükümetleri örnek gösterilerek insan haklarını günlük olarak ihlal ettikleri ve bunun sonucu olarak da ülkeleri istikrarsızlaştırdıkları belirtildi.
Raporda, terör örgütü DEAŞ'a ve diğer terör örgütlerinin sivillere yönelik acımasız saldırılarına da değinilerek, “DEAŞ, İran Hizbullah'ı, El Kaide, Taliban ve diğer grupların, katliam, bombalama, adam kaçırma, yasa dışı gözaltı, işkence ve mezhepsel kimliğe dayalı evlerden zorla tahliye gibi çok çeşitli insan hakları ihlalleri işledikleri" vurgulandı.
Myanmar'a eleştiri
Raporda, ayrıca Myanmar devletinin Arakanlı Müslümanlara uyguladığı şiddete değinildi.
Arakan'da keyfi veya yasa dışı öldürme, siyasi tutuklama ve insan ticareti gibi birçok ciddi insan hakları sorunlarının yaşandığına dikkat çekildi.
"Mısır hükümeti insan hakları ihlalini görmezden geliyor"
Mısır'daki insan hakları ihlallerine de değinilen raporda, Mısır hükümeti veya kurumları tarafından işlenen keyfi cinayetlere işaret edildi, ortadan kaybolma, hayatı tehlikeye atan cezaevi koşulları, işkence, siyasi mahkumiyet, basın, dini ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlanması, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması gibi birçok hukuksuzluğun olduğu belirtildi.
Raporda, Mısır hükümetinin insan hakları suçları işleyen devlet görevlilerini takip etmediği ve cezalandırmadığı belirtilirken, "Hükümet, çoğu zaman söz konusu insan hakları ihlallerini ve güvenlik güçleri tarafından sivillere uygulanan korkunç şiddeti soruşturmuyor ve görmezden geliyor." ifadesi kullanıldı.
"Uygurlular insanlık dışı işkenceye maruz kalıyor"
Çin tarafından Uygur Türklerine uygulanan baskıya da değinilen raporda, 800 bin ile 2 milyon Uygur, Kazak ve diğer Müslüman gruplara ait bireylerin Çin tarafından tutuklanarak toplama kamplarına konulduğu, özellikle Sincan bölgesindekilerin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde "zalimce, insanlık dışı ve aşağılayıcı" muamele veya işkenceye maruz kaldıkları belirtildi.
Raporda, "Azınlık Uygur etnik grubu üyeleri, söz konusu cezaevi ve kamplar içinde görev yapan güvenlik güçleri tarafından elektrik verilmek, dövülmek, basınçlı su ile sorgulanmak, bilinmeyen kimyasallar enjekte edilmek gibi sistematik işkence ve diğer aşağılayıcı muamelelere maruz kalıyor." ifadesi yer aldı.
YPG/PKK'ya kısa eleştiri
SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK tarafından Suriye'deki yerel halka uygulanan baskı ve şiddete çok kısa yer verilen raporda, örgütün özellikle DEAŞ'tan kurtarılan bölgelerdeki Arapları zorla evlerinden çıkarttığı, yerel kanaat önderlerinin, gazetecileri ve sivilleri tutukladığı kaydedildi.
Raporda, YPG'nin çocukları zorla silah altına aldığı, muhaliflere işkence ve yargısız infaz uyguladığı vurgulandı.
(AA)