ABD 2018 İnsan Hakları Raporu'nu yayımladı, Kaşıkçı cinayetinde Selman'ın adı geçmedi

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıkladığı 2018 İnsan Hakları Raporu'nun Suudi Arabistan bölümünde yer alan Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kısımda Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın adının hiç geçmemesi dikkat çekti.

1

Bakanlığın her yıl yayımladığı rapor, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun katıldığı basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

Raporun, Suudi Arabistan bölümünde yer alan Cemal Kaşıkçı cinayetiyle  ilgili kısımda Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın adının hiç geçmemesi  dikkatlerden kaçmadı.

Raporda, "İfade ve barışçıl protesto özgürlüklerini kısıtlayan  devletler, aynı zamanda dini, etnik ve diğer azınlık gruplara şiddet uyguluyor.  Bireylerin temel itibarını baltalamak ahlaki açıdan endişe verici ve  çıkarlarımızın altını oyuyor.” ifadesine yer verildi.

“Otoriter devletler, sivil toplumun denetiminden korktukları için  baskı uyguluyor” ifadesi kullanılan raporda, Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore  hükümetleri örnek gösterilerek insan haklarını günlük olarak ihlal ettikleri ve  bunun sonucu olarak da ülkeleri istikrarsızlaştırdıkları belirtildi.

Raporda, terör örgütü DEAŞ'a ve diğer terör örgütlerinin sivillere  yönelik acımasız saldırılarına da değinilerek, “DEAŞ, İran Hizbullah'ı, El Kaide,  Taliban ve diğer grupların, katliam, bombalama, adam kaçırma, yasa dışı gözaltı,  işkence ve mezhepsel kimliğe dayalı evlerden zorla tahliye gibi çok çeşitli insan  hakları ihlalleri işledikleri" vurgulandı.

Myanmar'a eleştiri

Raporda, ayrıca Myanmar devletinin Arakanlı Müslümanlara uyguladığı  şiddete değinildi.

Arakan'da keyfi veya yasa dışı öldürme, siyasi tutuklama ve insan  ticareti gibi birçok ciddi insan hakları sorunlarının yaşandığına dikkat çekildi.

"Mısır hükümeti insan hakları ihlalini görmezden geliyor"

Mısır'daki insan hakları ihlallerine de değinilen raporda, Mısır  hükümeti veya kurumları tarafından işlenen keyfi cinayetlere işaret edildi,  ortadan kaybolma, hayatı tehlikeye atan cezaevi koşulları, işkence, siyasi  mahkumiyet, basın, dini ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlanması, sivillerin  askeri mahkemelerde yargılanması gibi birçok hukuksuzluğun olduğu belirtildi.

Raporda, Mısır hükümetinin insan hakları suçları işleyen devlet  görevlilerini takip etmediği ve cezalandırmadığı belirtilirken, "Hükümet, çoğu  zaman söz konusu insan hakları ihlallerini ve güvenlik güçleri tarafından  sivillere uygulanan korkunç şiddeti soruşturmuyor ve görmezden geliyor." ifadesi  kullanıldı.

"Uygurlular insanlık dışı işkenceye maruz kalıyor"

Çin tarafından Uygur Türklerine uygulanan baskıya da değinilen  raporda, 800 bin ile 2 milyon Uygur, Kazak ve diğer Müslüman gruplara ait  bireylerin Çin tarafından tutuklanarak toplama kamplarına konulduğu, özellikle  Sincan bölgesindekilerin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde "zalimce,  insanlık dışı ve aşağılayıcı" muamele veya işkenceye maruz kaldıkları belirtildi.

Raporda, "Azınlık Uygur etnik grubu üyeleri, söz konusu cezaevi ve  kamplar içinde görev yapan güvenlik güçleri tarafından elektrik verilmek,  dövülmek, basınçlı su ile sorgulanmak, bilinmeyen kimyasallar enjekte edilmek  gibi sistematik işkence ve diğer aşağılayıcı muamelelere maruz kalıyor." ifadesi  yer aldı.

YPG/PKK'ya kısa eleştiri

SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK tarafından Suriye'deki yerel  halka uygulanan baskı ve şiddete çok kısa yer verilen raporda, örgütün özellikle  DEAŞ'tan kurtarılan bölgelerdeki Arapları zorla evlerinden çıkarttığı, yerel  kanaat önderlerinin, gazetecileri ve sivilleri tutukladığı kaydedildi.

Raporda, YPG'nin çocukları zorla silah altına aldığı, muhaliflere  işkence ve yargısız infaz uyguladığı vurgulandı.

(AA)